–Endüstri bölgeleri, 9 Ocak 2002’de 4737 sayılı kanunla mevzuatımızda yerini aldı. Ancak ilk endüstri bölgesinin kuruluş ilanı 17 Ekim 2007’de gerçekleşti. Kurulan endüstri bölgelerinin sayısı 2022’den itibaren artış gösterdi; gelinen aşamada bölge sayısı (20 ilimizde) 40’a, bölgelerin kurulduğu alanların büyüklüğü ise 22,8 bin hektara ulaştı. Teknoloji transferini sağlamak, üretim ve istihdamı artırmak, yabancı sermaye girişini hızlandırmak için şimdi endüstri bölgelerine daha çok önem veriliyor.
-14 Kasım 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Ege Çelik Endüstrisi Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi Aliağa Özel Endüstri Bölgesi ile ilgili düzenlemelerle Hazine arazileri üzerinde 49 yıllığına düşük bedelle indirimli irtifak hakkı veya kullanım izni verilebilecek, bölge içindeki binalar emlak vergisinden muaf olacak, arsa tahsisi, sözleşme ve taahhütnameleri damga vergisinden muaf olacak, Cumhurbaşkanınca ilave teşvikler verilebilecek…
Türkiye’nin sanayi hamlesi, 17 Şubat 3 Mart 1923 günlerinde henüz Cumhuriyet ilan edilmeden İzmir’de düzenlenen İzmir İktisat Kongresi’yle başlar. İzmir İktisat Kongresi’nde alınan kararlardan biri de “Dış rekabete dayanabilmek için sanayinin toplu ve bütün olarak kurulması gerekir” kararıdır. Cumhuriyet’imizin kurulmasından sonra ekonominin her alanında kalkınma, hızlı bir sanayileşme dönemi başlatıldı. 1924 yılından itibaren ülkenin ihtiyacı, önemli sektörlerde temeli atılan 46 fabrikanın 36’sı Atatürk’ün sağlığında faaliyete geçirildi. Bu yazımızda, Türkiye’nin sanayileşmesinin gelişimi süreci yerine, 1960’lı yıllardan itibaren önce küçük sanayi siteleri, ardından organize sanayi bölgeleri, serbest bölgeler, endüstri bölgeleri, teknoloji geliştirme bölgeleri olmak üzere; sanayi üretimi, teknoloji transferi, yüksek teknolojiye dayalı üretim, yabancı sermaye çekilmesi, istihdamı ve ihracatı artırma amaçlarıyla değişik “bölge” modelleri devreye alındı. Bu bölge modellerinin hemen hemen hepsinin başında ya da sonraki aşamalarında devletin öncülüğü ve/veya desteği söz konusu oldu. Son yıllarda ise özel sektörün ve yabancı sermayenin de girişimleri ile özel sektör firmaları tarafından kurulan/işletilen bölgeler faaliyette bulunuyor.
20 SERBEST BÖLGE, 40 ENDÜSTRİ BÖLGESİ, 100 TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGESİ KURULDU
Genel bir envanter vermek gerekirse; ülkemizde halen 493 küçük sanayi sitesi, (266’sı faal, 87’si proje-kamulaştırma-inşaat aşamasında) 353 organize sanayi bölgesi, 20 serbest bölge, 40 endüstri bölgesi, 101 teknoloji geliştirme bölgesi kuruldu. Her ne kadar bazı bölgelerin ilk örneklerinin hayata geçirilmesi; yapılan yasal düzenlemelerin yürürlüğünden uzun yıllar sonra olmuşsa da yukarıda saydığımız farklı bölge modelleri önemli ölçüde oturdu, devletin himayesinde başlatılan bölgeler daha sonra özel sektörce devam ettirildi ya da yeni bölgeler özel sektör tarafından kurulmaya ve işletilmeye başlandı.
Bu yazımızda; 14 Kasım 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Ege Çelik Endüstrisi Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi Aliağa Özel Endüstri Bölgesi vesilesiyle kamuoyunun fazla bilgi sahibi olmadığını düşündüğüm “endüstri bölgeleri” modeli hakkında ana hatlarıyla bilgilendirmek ve modeli değerlendirmek istedik. Sonraki yazılarımızda diğer bölgeleri de ayrıca ele alacağız.
ENDÜSTRİ BÖLGELERİNDE NE YAPILIYOR?
Ekonomik kalkınma ve büyüme yolundaki ülkelerin hemen hemen hepsinde yatırım ve üretimi doğrudan artıracak sanayi bölgeleri bulunuyor. Küresel entegrasyonu hedefleyen, ihracata dayalı büyüme politikaları uygulayan ülkelerde ise “bölge” modelleri daha çeşitlidir. Hatta bu bölgeler, ABD-Meksika ve Singapur-Malezya arasında olduğu gibi ortak hedeflere uygun olarak ülkeler arası işbirlikleri ile de kuruluyor. Türkiye’de, 1980 sonrası başlatılan ihracata dayalı üretim politikaları 40 yılı aşkın bir süredir kesintisiz uygulanıyor. Önümüzdeki dönemde de bu tercihin değişmesi beklenmiyor. Bu çerçevede 1980 sonrasında; Türkiye’nin sanayi üretimini, ihracatını ve yüksek teknoloji lehine üretim kompozisyonunu değiştirmeye dönük “bölge” modelleri devreye alındı. Bu bölgelerin sayısı ve ekomideki yeri gün geçtikçe artıyor. Endüstri bölgeleri de bu süreçte 09.01.2002 tarih ve 4737 sayılı kanunla mevzuatımızda yerini almış ancak ilk endüstri bölgesinin kuruluş ilanı 17.10.2007’de gerçekleşti. Kurulan endüstri bölgelerinin sayısı 2022’den itibaren artış gösterdi; gelinen aşamada bölge sayısı (20 ilimizde) 40’a, bölgelerin kurulduğu alanların büyüklüğü ise 22,8 bin hektara ulaştı. Bölgelerdeki faaliyet konularının; enerji, kimya, petrokimya, çelik, kağıt, gübre, otomotiv, savunma sanayi, ilaç, cam, alüminyum, makine sektörleri ile yüksek teknolojiye karma üretim sektörlerinin olduğu görülüyor.
AMAÇ, ÜRETİMİ VE İSTİHDAMI ARTIRMAK, YABANCI SERMAYE GİRİŞİNİ HIZLANDIRMAK
Endüstri bölgesi tanımı, 4727 sayılı kanunun 1/A maddesinin b bendinde; “Ülke ekonomisini uluslararası rekabet edebilir bir yapıya kavuşturmak, teknoloji transferini sağlamak, üretim ve istihdamı artırmak, yabancı sermaye girişini hızlandırmak ve özellikle üretim maliyetleri açısından büyük ölçekli yatırımlar için uygun sanayi alanı oluşturmak üzere bu Kanun uyarınca kurulacak üretim bölgeleri” olarak yapıldı. Endüstri bölgesi; Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, ilgili kurum ve kuruluşlar veya yönetici (kurucu-işletici) şirketin talebi üzerine yada resen Bakanlıkça belirlenen alanlarda Cumhurbaşkanı kararı ile kurulur, kuruluş kararı resmi gazetede yayınlanır.
ENDÜSTRİ BÖLGELERİNE SAĞLANAN KOLAYLIKLAR VE DESTEKLER
Endüstri bölgelerine sağlanan kolaylık ve destekler ile bu bölgelerin avantajlar şöyle;
ENDÜSTRİ BÖLGELERİNE OSB’LERDEN DAHA FAZLA TEŞVİK SAĞLANIYOR
Yukarıda sayılan teşvik ve avantaj enstrümanları dikkate alınarak değerlendirildiğinde, endüstri bölgeleri, OSB’lerden daha fazla teşvik sağlanan bölgelerdir. Bölge tanımının içinde belirtildiği üzere, endüstri bölgelerinde büyük işletmelerin kurulması ve bu işletmelere rekabet avantajı sağlanması amaçlanıyor. Ayrıca bu bölgelerde kurulacak tesislerden, ülkemize teknoloji transferi ile yabancı sermaye girişi bekleniyor. Yatırım ve istihdam artışına yol açacak bölgelere ve bölgelerdeki tesislere ihracata katkı misyonu yüklenmedi. Oysa bu bölgelerdeki büyük işletmelerin bir yandan yüksek teknoloji ürünleri ihracatına katkı yapmaları diğer yandan yüksek teknoloji ürünleri ithalatını düşürmeleri de beklenmelidir.
Adnan YILDIRIM
Ekonomi Bakan Yardımcısı (2014-2015)
Türk Eximbank Genel Müdürü (2016-2019)
yildirim@turcomoney.com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.