Peki ülkenin diğer kısımlarından ayrılan serbest bölgeler ne tür vergi istisnalarına sahip?
Serbest bölgeler, ülkede geçerli ticari, mali ve iktisadi alanlara ilişkin hukuki ve idari düzenlemelerin uygulanmadığı veya kısmen uygulandığı, sınai ve ticari faaliyetler için daha geniş teşviklerin tanındığı, fiziki olarak ülkenin diğer kısımlarından ayrılan yerlerdir.
3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu‘nda serbest bölgelerin kurulması ve işletilmesindeki temel amaçlar; ihracata yönelik yatırım ve üretimi teşvik etmek, doğrudan yabancı yatırımları ve teknoloji girişini hızlandırmak, işletmeleri ihracata yönlendirmek ve uluslararası ticareti geliştirmek olarak sıralanmış. Bu temel amaç doğrultusunda, serbest bölgelerde imalat faaliyetinde bulunan mükelleflere, belli şartlar dahilinde kurumlar vergisi, gelir vergisi ve ödedikleri ücret gelirleriyle ilgili vergisel avantajlar sağlanıyor.
Bu yazı, serbest bölgelerde uygulanan gelir ve kurumlar vergisi istisnası açısından, imalatçı firmaların imalat dışı faaliyetlerinin elde edilen gelirlerinin durumunu açıklığa kavuşturmak ve serbest bölgede çalışan işçilere uygulanacak istisnanın şartları konusunda yaşanan tereddütleri gidermek amacını taşıyor.
Bu kapsamda serbest bölgelerde üretim lisansı ile faaliyette bulunan firmaların, imalat faaliyetleri dışında fason imalat yapması durumunda serbest bölgelerin özel bir rejime tabi olması ve gerek serbest bölgelerdeki faaliyetlerin genel düzenlemeler haricinde bazı özel düzenlemelere tabi oluşu, gerekse de konuya ilişkin mevzuatın zaman zaman farklı yorumlara yol açabilen yapısı nedeniyle, özellikle uygulamaya yönelik bazı tereddütler ve belirsizlikler yaşanabiliyor.
1-SERBEST BöLGELERDE İMALATçI FİRMALARA UYGULANAN KURUMLAR VERGİSİ İSTİSNASI A. GELİR VE KURUMLAR VERGİSİ YöNüNDEN
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 6’ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde 193 sayılı Gelir Vergisi kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alındı.
01.01.2009 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe giren 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu’nun geçici 3‘üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca 06.02.2004 tarihine kadar (bu tarih dahil) serbest bölgelerde faaliyette bulunmak üzere faaliyet ruhsatı almış mükelleflerin, ruhsatlarında belirtilen süre ile sınırlı olmak üzere bölgelerde gerçekleştirdikleri faaliyetler dolayısıyla elde ettikleri kazançlar gelir veya kurumlar vergisinden müstesnadır. Aynı fıkranın (c) bendinde de serbest bölgelerde faaliyette bulunan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin bu bölgelerde imal ettikleri ürünlerin satışından elde ettikleri kazançları Avrupa Birliğine tam üyeliğin gerçekleştiği tarihi içeren yıllık vergileme döneminin sonuna kadar gelir veya kurumlar vergisinden müstesna tutuluyor. 3 Nisan 2007 tarih 26482 sayılı resmi gazetede yayınlanan 1 seri numaralı Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “5.12.3.7. imalat faaliyetlerine uygulanacak istisna” başlıklı bölümünde;
“serbest bölgelerde imalat faaliyetinde bulunan mükelleflerin bölgelerde imal ettikleri ürünlerin satışından elde ettikleri kazançlar, Türkiye’nin Avrupa Birliğine tam üyeliğinin gerçekleştiği tarihi içeren yıllık vergileme döneminin sonuna kadar kurumlar vergisinden istisnadır” ibaresi yer alıyor. Görüldüğü üzere, istisna uygulamasının iki temel koşulu var:
• Birinci koşul söz konusu istisnanın serbest bölgedeki firmanın sadece imalat faaliyetinden elde edilecek kazançlara uygulanması olup, istisnanın uygulamasında imal edilen ürünlerin yurt dışına ya da yurt içine satılmasının bir önemi bulunmuyor. • İkinci koşul istisnanın sürekli değil, sadece Türkiye’nin Avrupa Birliğine tam üyeliğinin gerçekleştiği tarihi içeren yıllık vergileme döneminin sonuna kadar uygulanmasıdır. Yine aynı tebliğin ” 5.12.3.7.1″ bölümünde serbest bölgelerde yürütülen hangi faaliyetlerin kurumlar vergisi istisnasından yararlanamayacağı açıkça hükme bağlanmıştır. Bunlar; • üretim dışı faaliyetler, • Serbest bölge dışında üretilen malların satışı, • Faaliyet ruhsatında belirtilen alan dışında üretilen malların satışı, • Serbest bölgede veya serbest bölge dışında fason olarak imal ettirilen ürünlerin satışı. Şeklinde sıralanmıştır.
B. üCRETLERDEN ALINAN GELİR VERGİSİ YöNüNDEN
3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu‘nun 5810 sayılı Kanunun 7’nci maddesi ile değişik geçici 3’üncü maddesinde;
“Avrupa Birliğine tam üyeliğin gerçekleştiği tarihi içeren yılın vergilendirme döneminin sonuna kadar, bu bölgelerde üretilen ürünlerin FOB bedelinin en az % 85‘ini yurt dışına ihraç eden mükelleflerin istihdam ettikleri personele ödedikleri ücretler gelir vergisinden müstesnadır. Bu oranı % 50‘ye kadar indirmeye ve kanuni seviyesine kadar yükseltmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Yıllık satış tutarı bu oranın altında kalan mükelleflerden zamanında tahsil edilmeyen vergiler cezasız olarak, gecikme zammıyla birlikte tahsil edilir” hükmüne yer veriliyor.
3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunuyla ilgili 1 seri numaralı Genel Tebliğinin “3.1.üretilen ürünlerin FOB Bedeli” başlıklı bölümünde de bu konunun uygulanmasına ilişkin düzenlemelere yer veriliyor. Gerek kanun ve gerekse tebliğ hükümleri dikakte alındığında, bu istisnanın şartlarını aşağıdaki şekilde sıralamak mümkün:
• İstisna sürekli değil, Türkiye’nin Avrupa Birliğine tam üyeliğin gerçekleştiği tarihi içeren yılın vergilendirme döneminin sonuna kadar uygulanacak. • Bu istisna serbest bölgelerdeki imalatçı firmaların çalışanlarına ödediği ücretlere uygulanacak. • Bu istisna, ihracatı teşvik etmek amaçlı olup; bu bölgelerde imal edilen ürünlerin FOB bedelinin en az % 85‘ini yurt dışına ihraç eden mükelleflere uygulanacak.
VERGİ İSTİSNALARI VE TEŞVİKLER
Türkiye’deki serbest bölgelerde uygulanan vergi istisnaları, 01.01.2009 tarihinden itibaren uygulanmak üzere serbest bölgeler kanunu ile vergi kanunlarına getirilen yeni hükümler doğrultusunda ciddi şekilde sınırlandırılmış ve şarta bağlanmıştır.
Getirilen şartlar serbest bölgelerde çalışma üzere lisans almış imalatçıyı sadece lisans konusu faaliyetlerden elde edilen kazançlar açısından teşvik ederken; bu bölgelerde çalışan işçileri ise üretilen ürünlerin FOB değerinin % 85’ini yurt dışına ihraç emek şartıyla teşvik ediyor.
Bu haliyle, üretici ve ihracatçı olmayan firmalar açısından serbest bölgelerde yürütülen faaliyetlerin gelir, kurumlar ve ücret vergileri açısından herhangi bir avantajı kalmadı.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.