Son Haberler

Şeytan üçgeni-üç sihirli top

-Türkiye’de bir dönem döviz kur artışını frenleyebilmek için Türk lirası faiz oranlarını arttırmak işe yarıyordu. Türk lirası birikimlere enflasyonun 15-25 puan üzerinde faiz vermek (reel faiz) vatandaşı dövize hücum etmekten alı koymuştu. Hatta bir dönem uzun bir süre dönemin merkez bankası başkanı döviz kur artış oranını enflasyon oranına yakın bir sevide tutabilmiş ve Türk lirasına da enflasyon oranının 15-25 puan üzerinde faiz vererek vatandaşın birikimlerini Türk lirasında tutmayı başarmıştı.

Seçimden sonra döviz kurlarında yukarı bir sıçramanın olmasını bekleyen bankalar, şimdiden Türk lirası mevduat faiz oranlarını arttırarak yüzde 30 ile 40 arası faiz vermeye başladılar. Enflasyonun yaklaşık yüzde 45 olduğu bir dönemde mevduata verilen yüzde 30 faiz oranı düşük bir orandır. Bu dönemde paranızın enflasyona karşı erimemesi için mevduata en az yüzde 50-60 faiz verilmesi gerekir. Türk lirası birikimi olan bir tasarruf sahiplerinin, bankada Kur Korumalı Mevduat(KKM) hesabı açması daha mantıklı bir tercih olacaktır.

Mali piyasalarda üç sihirli top vardır. Faiz, kur ve enflasyon. Mali piyasalarda bu üç sihirli topu yere düşürmeden havada tutup oynatmak gerekir. Bir sirkteki palyaço, eline aldığı üç adet topu havaya atıp birini yakalarken ikisini havada tutmasını becerir. Elindeki diğer topu da havaya atıp bir diğerini yere düşerken yakalayıp üç topla cambazlık yapar. İşte Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası da bu üç topu yere düşürmeden oynamasını becermelidir. Enflasyon oranı, faiz oranı, döviz kuru.

Türkiye’de bir dönem döviz kur artışını frenleyebilmek için Türk lirası faiz oranlarını arttırmak işe yarıyordu. Türk lirası birikimlere enflasyonun 15-25 puan üzerinde faiz vermek (reel faiz) vatandaşı dövize hücum etmekten alı koymuştu. Hatta bir dönem uzun bir süre dönemin merkez bankası başkanı döviz kur artış oranını enflasyon oranına yakın bir sevide tutabilmiş ve Türk lirasına da enflasyon oranının 15-25 puan üzerinde faiz vererek vatandaşın birikimlerini Türk lirasında tutmayı başarmıştı.

YABANCI YATIRIMCILAR, DOLAR BAZINDA YILLIK YÜZDE 10-15 KAZANÇ SAĞLAMIŞTI

Önceleri yabancı yatırımcılar, Merkez Bankası’nın bunu yapabileceğine inanmamışlardı. Ancak bir yıl sonunda Merkez Bankası’nın verdiği bu sözü yerine getirdiğini görünce de yurt dışından dolarlarını getirip bozdurup Türk lirasına çevirmiş ve devlet tahvili ve hazine bonosu alıp yüksek faiz geliri elde etmişlerdi. Bir yıl sonra anaparayı faizi ile birlikte yeniden dolara döndüklerinde dolar bazında yıllık yaklaşık yüzde 10-15 kazanç sağlamışlardı. Dünyanın başka hiçbir ülkesinde dolara bu oranda kazanç temin edemedikleri için Türkiye piyasası onlar için çok cazip bir piyasa olmuştu. Türkiye’nin bir anda yabancı yatırımcı için çok cazip bir piyasa haline gelmesi, diğer yabancı banka ve yatırımcıların Türk lirası kağıtlara yatırım yapmalarını sağlamıştı.

YABANCILARA “BALLI PARA” KAZANCI

Yabancılar, Türk lirası devlet kağıtlarına yaptıkları yatırımlara dolar bazında yıllık yüzde 10-15 civarı getiri temin edince bu kazanca “Honey Money” (Ballı Para) adını takmışlardı. Yabancılar bu “Ballı Parayı” çok sevmiş ve birkaç yıl boyunca Türkiye balını yemişlerdi. Merkez Bankası’nın uyguladığı bu strateji sayesinde ülkeye döviz girişi artmış, devlet ve hazine Türk lirası cinsinden yüksek meblağlarda borçlanma imkanına kavuşmuştu.

Bu üç sihirli top arasındaki ilişkiyi bu şekilde oluşturmak o dönemde Merkez Bankası’nın işine gelmişti (kuru enflasyon kadar arttır, Türk lirasına enflasyonun 15-25 puan üzerinde faiz ver).

O dönemde yabancı yatırımcılara ballı paralar kazandırılırken yurt içindeki Türk lirası faiz oranları ise artmıştı. Bankalardan yüksek faizle kredi kullanmak zorunda kalan şirketler, bu mali politikanın faturasını ödemişlerdi. Yurt dışı yatırımcılar, bayram yaparken yurt içi sanayici ve KOBİ’ler kan ağlamıştı. Bu dönemde yüksek meblağlarda banka kredisi kullanan birçok şirket, yüksek kredi faizlerini ödeyemedikleri için zor duruma düşmüşlerdi. Bankaların batık kredi hacmi artmıştı. Birçok şirket iflas etmişti.

CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ SONRASI BANKALARDA YENİ BİR FAİZ YARIŞI BAŞLAYACAK

Seçimden sonra döviz kurlarında yukarı bir sıçramanın olmasını bekleyen bankalar, şimdiden Türk lirası mevduat faiz oranlarını arttırmaya başladılar. Yüzde 30 ile 40 arası faiz vermeye başladılar. Enflasyonun yaklaşık yüzde 45 olduğu bir dönemde mevduata verilen yüzde 30 faiz oranı yüksek bir oran sayılmaz. Hatta düşük bir orandır. Enflasyon oranının altında bir oranla mevduat faizi alan bir tasarruf sahibinin parasının satın alma gücü azalıyor demektir. Bu dönemde paranızın enflasyona karşı erimemesi için mevduata en az yüzde 50-60 faiz verilmesi gerekir. Bu durum göz önünde bulundurulduğunda Türk lirası birikimi olan bir tasarruf sahibine parasını Türk lirası mevduat olarak bir bankaya yatırması önerilemez. Bunun yerine bankada Kur Korumalı Mevduat(KKM) hesabı açması daha mantıklı bir tercih olacaktır.

Seçimlerden sonra üç sihirli topu (faiz, kur, enflasyon) kontrol altında tutmak zorlaşacaktır. Toplar zıplayacaktır. Yatırımcıların, tasarruf sahiplerinin ve kredi kullananların bu beklenti ile şimdiden hazırlık yapmaları faydalı olur.

Üç top, üçü de zıplamaya hazır top.

Hazır olun.

Toplar boyunuzu aşmasın!

Bülent Şenver
senver@turcomoney.com

 

 

 

 

 

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

İlgili Haberler

Site Haritası