Şirket satın alma ve ortaklıklarda Uzakdoğu ve Körfez ülkeleri öne çıkıyor. Uzmanlara göre yabancıların Türkiye’den şirket alımı ve ortaklıklarda iki unsur dikkat çekiyor. Birincisi, önemli bir azalma var; ikincisi de Uzakdoğulu ve Körfez yatırımcıları görece daha öne çıkıyor.
Yabancıların şirket alımlarında yarı yarıya azalma var. Ancak uzmanlara göre bu daha çok “duraksama”, gerçekte potansiyeli gören yatırımcıların ilgisi devam ediyor. Yatırımcı profilinde değişiklik oluyor. Uzakdoğulu, Körfez ülkelerinden yatırımcılar görece daha öne çıkıyor.
2016’da 23 alım
Rekabet Kurulu raporlarına göre 2015’te “yabancı yatırımcıların Türk şirketlerine yatırım yaptığı” 49 işlem karara bağlanmıştı. Bu yıl ise rakam işlem sayısı bazında yarısından daha az. Bu yıl ilk altı ay raporunu yayımlamayan Rekabet Kurulu’nun internet sitesindeki açıklamalara göre 16 Aralık 2016 itibariyle yerli veya yabancı ayrımı yapılmaksızın hedefin Türkiye’de kurulu şirket olduğu 23 işlem gerçekleşmiş gözüküyor. Bu yıl içindeki en büyük yatırımı Qatar National Bank S.A.Q, Finansbank’ın yüzde 99.81’ini alarak gerçekleştirmişti.
Temkinli yaklaşım 2017’de de sürecek
Uzman açıklamalarına göre yabancıların Türkiye’den şirket alımı ve ortaklıklarda iki unsur dikkat çekiyor. Birincisi, önemli bir azalma var; ikincisi de Uzakdoğulu ve Körfez yatırımcıları görece daha öne çıkmaya başladı. Bu konuları yakından izleyen EY Türkiye, KPMG gibi uluslararası mali danışmanlık firmaları ile şirket veya hisse satın alma konularında ağırlıkla hukuk tarafında çalışan Gen-Temizer–Özer Hukuk Bürosu yetkililerinin açıklamaları bu yönde. 2016 yılında yatırımcıların hem dünyadaki genel ekonomik konjonktür hem de Türkiye’deki gelişmeler nedeniyle “biraz daha temkinli davrandıkları” belirtiliyor.
Yatırımcı iştahı risk faktörüyle orantılı
Aynı sebeplerle, 2017 yılında büyük montanlı projelerde azalma bekleniyor. Bu konularda tereddüt oluşturan konuların başında kur yükselişi var. Bazı şirketin kârlılıkları ve bilançoları daha kırılgan hale geldi. Alıcı için risk seviyesi arttı. Kur yükselişi Türk şirketlerini ucuzlattı ancak yatırımcıların getiri beklentileri de döviz cinsinden. Yine de ihracat yapan ve döviz geliri yüksek şirketlerin şansı arttı. Düşüş eğiliminde olan kiralar perakendede yatırımı olan yabancılar için uygun lokasyonlara genişleme imkanı yarattı. Günlük gelişmelere göre karar vermeyen potansiyeli gören yatırımcıların ilgileri devam ediyor.
Son 2 yıldır değişkenlik gösteriyor
KPMG Türkiye Danışmanlık Bölümü Başkanı Hande Şenova, “Global konjonktürün de etkisiyle şirket evliliklerinde yabancı yatırımcı profili zaten son 18-24 aydır değişiyordu. Uzakdoğu ve Ortadoğu menşeli yatırımcı ağırlığı söz konusu” dedi. Uzmanların dikkat çektiği bir konu daha var: Regülasyonlar! Bu alandaki değişiklikler, yolu boyu hesapları, kâr beklentilerini değiştirebiliyor. Çıkış eğilimlerini bu gelişmenin de etkilediği belirtiliyor. Şenova, “OMV’nin Petrol Ofisi hisselerini satışa çıkarması, Tesco’nun Kipa’dan çıkması kâr üzerindeki beklenti baskısının sonucu diye yorumlanmasına karşı eğitim sektörüne yatırım yapan fonların çıkışı sektördeki regülasyon değişikliklerinin sonucu şeklinde algılanabilir” diye konuştu.
Avrupalının yerini Japon, Hintli ve Çinli alıyor
“Türkiye jeopolitik konumu, rekabetçi ve nitelikli iş gücü, genç nüfusu, büyüme potansiyeli gibi pek çok nedenle yabancı yatırımcılar açısından cazibesini koruduğunu” belirten Gen-Temizer–Özer bürosu ortağı Baran Gen de, şunları söyledi:
“2016 yılında gerçekleştirdiğimiz işlemlere bakıldığında yatırımcı profilinde Avrupalı yatırımcıdan Uzakdoğulu yatırımcıya doğru bir dönüşüm olduğunu söylemek mümkün. 2016 yılında Japon, Hint ve Çin menşeli yatırımcıların ilgisini çokça gördük. Yabancı yatırımcının özellikle ilgilendiği sektör olarak bir genelleme yapmanın pek mümkün olduğunu düşünmüyorum, zira 2016 yılındaki yatırımlara bakıldığında teknolojiden kimya sektörüne, lojistikten enerjiye pek çok farklı sektörde işlem gerçekleştirildi. Bunun 2017’de de bu şekilde devam edeceğini düşünüyoruz. 2017’de private equity fonların yatırımlarından çıkışlar olmasını da bekliyoruz. Ayrıca Özelleştirme İdaresi’nin milli para kullanma politikası kapsamında bundan sonra TL bazında satış yapacağı duyurusu ile özelleştirme ihalelerine olan ilginin artacağını da söylemek mümkün.”
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.