– Ocak ayının en çok tartışılan üç konusunun başında Donald Trump’ın ABD Başkanlığı yemin töreninden sonra ilk açıkladığı proje olan Stargate geliyor. Diğer önemli haber, sanki misilleme gibi Çin’den geldi. Çinli yapay zeka modeli DeepSeek, hem başarılı bir performans gösteriyor, hem de 6 milyon dolarlık bir bütçe ile hizmete sokuldu. ABD’de ise yapay zekanın bir üst versiyonu olan Yapay Genel Zeka (AGI) konuşuluyor.
– Teknoloji dünyası, son dönemde iddialı bir proje olan “Stargate” ile çalkalanıyor. Bu girişim, OpenAI, Softbank, Oracle ve MGX gibi devlerin ortaklığıyla, yapay zekâ altyapısına devasa bir yatırım yapmayı hedefliyor. Trump Panama, Grönland ve Kanada’yı ilhak etme istediğini açıklıyor, bu üç bağımsız ülkeyi tehdit ediyor. Çin ile ilişkilerin boyutu nereye varacak belli değil. Bu durumda, bu proje gerçek bir atılım mı, yoksa riskli bir kumar mı?
– Stargate Projesi, Amerika Birleşik Devletleri’ni yapay zekâ alanında liderliğe taşıma, binlerce iş yaratma ve ekonomik fayda sağlama iddialarıyla yola çıktı. 500 milyar dolarlık devasa bir bütçeye sahip bu proje, veri merkezleri, enerji tesisleri ve büyük ölçekli yapay zeka operasyonları için gerekli altyapıyı kurmayı amaçlıyor. Ancak, projenin finansmanı, yönetimi ve gerçek hedefleri konusunda ciddi soru işaretleri var.
– 500 milyar dolarlık devasa bütçenin nasıl karşılanacağı belirsizliğini koruyor. Borç finansmanı ve üçüncü taraf borçları gibi yöntemler kullanıldığı iddia ediliyor. Bu da projenin finansal istikrarı konusunda endişelere yol açıyor. Öte yandan, Stargate’in kimin kontrolünde olduğu da bir muamma. Projenin OpenAI tarafından yönetildiği, Softbank tarafından finanse edildiği ve Oracle tarafından barındırıldığı belirtiliyor.
– Yapay zekâ altyapısına yönelik küresel talep, McKinsey’nin raporuna göre 2030 yılına kadar üç kattan fazla artacak. Ancak, bu kadar büyük bir altyapı projesinin hayata geçirilmesinin, lojistik kabuslar, tedarik zinciri sorunları ve enerji gereksinimleri gibi zorlukları da beraberinde getireceği aşikâr. Uzmanlar, projenin vaat edilen iş yaratma ve ekonomik fayda hedeflerine ulaşması konusunda şüpheli.
– Yapay zekâ teknolojilerinin otomasyon potansiyeli, bazı sektörlerde iş kaybına neden olabilir. Ayrıca, projenin, sadece ABD’ye fayda sağlaması ve diğer ülkeleri geride bırakma potansiyeli, etik ve jeopolitik sorunlara yol açabilir. Stargate Projesi, hem teknoloji camiasında hem de siyasette önemli eleştirilere maruz kalıyor. Elon Musk, projenin finansmanı konusunda şüphelerini dile getirirken, Sam Altman’ı “dolandırıcı” olarak nitelendirdi.
2025 yılı sürprizlerle başladı, sürprizlerle yılı tamamlamak beni şaşırtmayacak. Ocak ayının en çok tartışılan üç konusunun başında Donald Trump’ın ABD Başkanlığı yemin töreninden sonra ilk açıkladığı proje olan Stargate geliyor. Diğer önemli haber, sanki misilleme gibi Çin’den geldi. Çinli yapay zeka modeli DeepSeek, hem başarılı bir performans gösteriyor, hem de 6 milyon dolarlık bir bütçe ile hizmete sokuldu. ABD’de ise yapay zekanın bir üst versiyonu olan Yapay Genel Zeka (AGI) konuşuluyor. Muhtemel ki bugünlerde Open AI ve Google bu alandaki ürünlerini tanıtacak. Ben sadece Stargate üzerine yorum ve analizlerde bulunacağım.
Teknoloji dünyası, son dönemde iddialı bir proje olan “Stargate” ile çalkalanıyor. Duyurulduğu andan itibaren tartışmalara yol açan bu girişim, OpenAI, Softbank, Oracle ve MGX gibi devlerin ortaklığıyla, yapay zekâ altyapısına devasa bir yatırım yapmayı hedefliyor.
Malum, Trump “altın çağ” vizyonunu ortaya koydu, Panama, Grönland ve Kanada topraklarını kendi ülkesine ilhak etme isteğini ortaya koyarak, üç bağımsız ülkeyi tehdit ediyor, Büyük Amerika’dan bahsediyor. Çin ile ilişkilerin boyutu nereye varacak belli değil. Bu durumda, bu proje gerçek bir atılım mı, yoksa riskli bir kumar mı? Gelin, bu karmaşık projeyi farklı açılardan inceleyelim.
PROJENİN ARDINDA NELER VAR?
Stargate Projesi, Amerika Birleşik Devletleri’ni yapay zekâ alanında liderliğe taşıma, binlerce iş yaratma ve ekonomik fayda sağlama iddialarıyla yola çıktı. 500 milyar dolarlık devasa bir bütçeye sahip bu proje, veri merkezleri, enerji tesisleri ve büyük ölçekli yapay zeka operasyonları için gerekli altyapıyı kurmayı amaçlıyor. Ancak, projenin finansmanı, yönetimi ve gerçek hedefleri konusunda ciddi soru işaretleri var. Öncelikle, 500 milyar dolarlık devasa bütçenin nasıl karşılanacağı belirsizliğini koruyor. Borç finansmanı ve üçüncü taraf borçları gibi yöntemler kullanıldığı iddia ediliyor. Bu da projenin finansal istikrarı konusunda endişelere yol açıyor.
Öte yandan, Stargate’in kimin kontrolünde olduğu da bir muamma. Projenin OpenAI tarafından yönetildiği, Softbank tarafından finanse edildiği ve Oracle tarafından barındırıldığı belirtiliyor. Bu durum; Tesla, Microsoft gibi büyük oyuncuların dışarıda bırakılması anlamına gelirken, projenin ana kontrolörünün OpenAI CEO’su Sam Altman’da olduğu izlenimi veriyor.
SEKTÖREL VERİLER NE GÖSTERİYOR?
Amerika’nın vizyoner hedefler belirlemesi ilk kez yaşanmıyor. İkinci Dünya Savaşı sırasında nükleer teknoloji konusunda başlatılan Manhattan Projesi, Kennedy’nin uzay hedefi bunlardan sadece ikisi. Stargate Projesini buna benzetenler var.
Yapay zekâ altyapısına yönelik küresel talep, McKinsey’nin raporuna göre 2030 yılına kadar üç kattan fazla artması bekleniyor. Bu, Stargate Projesi’nin arkasındaki itici güçlerden biri. Ancak, bu kadar büyük bir altyapı projesinin hayata geçirilmesinin, lojistik kabuslar, tedarik zinciri sorunları ve enerji gereksinimleri gibi zorlukları da beraberinde getireceği aşikâr.
Uzmanlar, projenin vaat edilen iş yaratma ve ekonomik fayda hedeflerine ulaşması konusunda şüpheli. Yapay zekâ teknolojilerinin otomasyon potansiyeli, bazı sektörlerde iş kaybına neden olabilir. Ayrıca, projenin, sadece ABD’ye fayda sağlaması ve diğer ülkeleri geride bırakma potansiyeli, etik ve jeopolitik sorunlara yol açabilir.
STARGATE PROJESİNE ELEŞTİRİLER
Stargate Projesi, hem teknoloji camiasında hem de siyasette önemli eleştirilere maruz kalıyor. Elon Musk, projenin finansmanı konusunda şüphelerini dile getirirken, Sam Altman’ı “dolandırıcı” olarak nitelendirdi. Bırak 500 milyar doları, 10 milyar doları bile toplayamadıklarını ima etti. Atışmalar, projenin sadece bir şirket çıkarı değil, aynı zamanda kişisel rekabetlerin de sahnesi olduğunu gösteriyor. Ayrıca, projenin gizli bir ABD askeri projesi olduğu yönünde komplo teorileri de mevcut. Stargate adının, eski bir ABD Savunma İstihbarat Teşkilatı birimini çağrıştırması bu tür teorileri destekliyor. Projenin ulusal güvenlik ve gözetim potansiyeli, bazı kesimlerde endişe yaratıyor.
Microsoft gibi devlerin, Stargate projesinde dışarıda bırakılması ise ayrı bir tartışma konusu. Microsoft, OpenAI’nin en büyük yatırımcısı ve ana bulut ortağı olmasına rağmen, Stargate’te daha küçük bir rol üstleniyor. Bu durum, yapay zekâ alanındaki güç dengesinin değiştiğini ve Microsoft’un bu alandaki liderlik konumunu kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldığını gösteriyor.
İNOVASYONUN SONSUZ BİR ÇEK DEFTERİNE İHTİYAÇ DUYMADIĞINA İNANMAK HEYECAN VERİYOR
Diğer taraftan Ocak ayının en yoğun gündemini Çinli yapay zeka uygulaması DeepSeek oluşturdu. Yılın en fazla indirilen uygulaması olarak dikkat çekti. Ayrıca, DeepSeek, “cep harçlığı” sayılabilecek 6 milyon dolarlık bir bütçeyle bunu gerçekleştirmesi, yüzlerce milyar dolar isteyen Amerikan yapay zeka temsilcilerini küçük düşürüyor. İnovasyonun sonsuz bir çek defterine ihtiyaç duymadığına inanmak, ayrı bir heyecan veriyor.
YORUMLAR: PROJENİN FİNANSAL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ HAKKINDA SORU İŞARETLERİ
OpenAI’nin şu anda 5 milyar dolardan fazla zarar ettiği ve bu zararının 2025-2026 yıllarında daha da artacağı tahmin ediliyor. Bu durum, projenin finansal sürdürülebilirliği hakkında soru işaretleri yaratıyor. Hatta Chat GPT5’in de finansal sıkıntılar sebebiyle piyasaya sürülmediği de iddialar arasında. Ayrıca, yapay zekâ altyapısı harcamalarının 2025 yılında yüzde 35 ila yüzde 45 daha artması bekleniyor. Bu, Stargate Projesi’nin sadece bir başlangıç olduğunu ve yapay zekâ alanında daha büyük bir rekabetin yaşanacağını gösteriyor.
Yorum olarak, Stargate Projesi’nin, yapay zekâ teknolojilerinin gelişimini hızlandıracağı ve önemli ekonomik faydalar sağlayabileceği bir gerçek. Ancak, projenin finansal belirsizlikleri, etik sorunları ve jeopolitik sonuçları göz ardı edilmemeli. Bu projenin, sadece bir teknoloji yarışı değil, aynı zamanda bir güç mücadelesi olduğu ve gelecekte dünyayı şekillendirecek önemli bir faktör olacağı söylenebilir.
Peki, Türkiye böyle bir projeden nasıl ders çıkarabilir? Bütün bu ve benzeri gelişmeler karşısında nasıl bir konum alınıyor? Üzerinde uzunca tartışılması gereken ciddi bir süreç yaşanıyor.
Zuhal MANSFIELD
TMG Dış Tic. ve Madencilik Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı
mansfield@turcomoney.com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.