Türkiye’de havayolu taşımacılığı, 2003 yılının sonunda Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın radikal kararları sonrasında aldığı cesaretli politikalarla tavan yaptı. Kendi içine kapanan, hizmet kalitesi ile yolcularden yoğun şikayetler alan, daralmış havayolu taşımacılığı rekabete açılınca uçak yolculuğunun hayalini kuranlar, uçaklarla tanıştı. Uzaklar yakın, yakınlar daha yakın oldu.
Yeni politikalarla birlikte, THY Genel Müdürlüğü görevine getirilen Doç. Dr. Temel Kotil ve yönetimindeki deneyimli ekip yeni yaklaşımlar sergiledi, stratejik kararlara imza atarak Afrika, Uzakdoğu ve Türk Cumhuriyetleri gibi birçok farklı destinasyonları, sadece Türkiye değil tüm dünyanın hizmetine açtı. Kotil, bu yeni stratejisiyle Türk havacılık sektörüne soluk aldırırken, THY için dünya havacılık sektöründe “ben de varım” dönemini başlattı.
HAVA YOLCULUĞU TAŞIMACILIĞINDA DEVRİM Yönetim sadece bununla da kalmadı. İyi bir müşteri ilişkileri yönetimi, iletişim stratejisi, uçuş fiyat politikaları ve çeşitli sponsorluk anlaşmalarıyla dünyanın gündemine oturdu. Tüm dünya, Avrupa basketbol Ligi, Barcelona, Manchester United ve Cobe Bryant’la yapılan sponsorluk anlaşmaları ve büyük ilgi gören reklam filmleriyle kısa zamanda farklı bir THY’yi tanıdı. Onunla uçtu. THY, üst üste iki defa uluslararası Skyscanner sitesi anketlerinde ‘Dünyanın en iyi havayolu’ seçildi.
100 değişik ülkeden 18 milyona yakın havayolu yolcusunun oyları ile verilen Skytrax ödüllerinde Türk Hava Yolları geçen yıl olduğu gibi 2012‘de de “Avrupa’nın En İyi Havayolu” seçildi. Türk Hava Yolları, havayolu ve havaalanı sektöründe sağladığı denetim ve hizmet kıyaslama programları ile kuruluşların ürün ve hizmet kalitesini denetleyen; havacılık sektörünün “Oscar”ı kabul edilen “Skytrax Dünya Havacılık” ödüllerinde “Avrupa’nın En İyi Havayolu” ödülü dahil olmak üzere üç dalda ödül alarak kalitesini dünyaya tescil ettirdi. Turcomoney, 9 yılda THY’yi global bir marka haline getirmeyi başaran cesur, kararlı ve vizyoner kaptan, Genel Müdür Temel Kotil’le konuştu. İşte THY’nin başarısının sırrı, işte yeni vizyonu, işte yeni hedefleri….
Türkiye’de son yıllarda başarısı en çok konuşulan kuruluşların başında Türk Hava Yolları geliyor. Dünya havacılık sektörü son birkaç yıldır global krizden bir hayli olumsuz etkilenmiş gözüküyor. Birçok firma iflas etti. Birçokları birleşti. THY ise bu krizleri fırsata çevirdi. Sayın Kotil, THY olarak bunu nasıl başardınız? Neler yaptınız? Tabi global bir havacılık sektörü var. 2 buçuk milyar yolcu 500 milyar dolar yaklaşık olarak gelir. Yolcudan ve kargodan elde edilen bütün dünyadaki havayollarının geliri bu. Şimdi bu global olarak akıyor. Şimdi havayollarının veya şirketlerin zararı karı kapasite fazlaları olup olmadığıyla çok ilgili. Bir kere sektörün kapasite fazlası olduğu kesin. Sektörün kapasite fazlası olduğunu nerden anlıyorum. Yıllardan beri yolcu sayısı 100’ 3 artarken birçok havayolu bizim gibi yeniler ama birçok demekle onu kastediyorum. Büyük kapasiteler piyasaya sunuyorlar. Bu da fiyatları baskılıyor dolayısıyla rekabet oluşuyor fazlası var. Şimdi bir şirketin zararı karı kendi sorunudur.
Eğer sunduğun mal kabul görmüyorsa uçak kalktığı zaman o boş koltuğu bir daha satma şansın yok. O zaman çok acımasız bir şekilde zarar girmesi söz konusu. Sonuçta Türk Hava Yolları bu kadar hızlı büyüse bile hala kapasite fazlası oluşmuyor. Uçaklarımız dolu gidiyor. Durmadan uçak almamıza rağmen. Ek sefer koyacak uçağımız yok. Bu bizi karlı yapıyor. özünde Türk Hava Yolları’nın talep artışı piyasanın büyümesinin çok üzerinde.
15 puanın üzerinde. Bizim büyümemiz % 20 dünyanın büyümesi %5 bizim karımızın özünde bu yatıyor tabiî ki geri gelirsek, çalışanların özverisi, ülke ekonomisi bizi karlı yapıyor.
Global hava pazarı 500 milyar dolar. Dünyada yaklaşık 2,5 milyar taşınan yolcu var. Yüzde 3-4 civarında büyüyen bir pazar söz konusu. THY’nin dünya havacılık sektöründeki yeri nedir? Bu pazardaki ciro ve yolcu sayısı ne kadar? Bu yıl 8 milyar dolar bir ciro görüyoruz. Bütçelediğimiz 7.8’di. Yolcu olarak da 38’i bütçeledik ama 40’ı göreceğiz inşallah. Bu sayı tabii iki buçuk milyar yolcu ve 500 milyar dolar ise % 2 gibi bir yere geliyor. % 0,5’ten yani yarımdan başladık. Demek ki nerdeyse pazar payımız 4 kat arttı. Türkiye Avrupa’nın parçası olduğu için havayolları da Avrupa hava yolları olarak da değerlendiriyor. Aynı gelişmelerde orada var.
Bu tabi sektörün çok üzerine giden bir gelişme oluyor. Aslında dediğim gibi taleple ilgili bir konu. Bir şirket diğer bir sektöre göre 10 puan 20 puan 30 puan üstüne gidebiliyor. Gidiyorsa zaten büyüyordur başka türlü alternatifi yani bunun terside doğrudur. Ama kar etmek istiyorsanız ucuz olacaksınız, kaliteli olacaksınız ve bunu sürekli sürekli yapabileceksiniz. Bu marifet işte. THY bunu beceriyor.
THY de dünyanın en büyük havayolu şirketlerinden biri olarak global oyunculuk yolunda hızla ilerliyor. Bu konuda neler söyleyeceksiniz? THY global bir şirket oldu. Yeni uçak alımlarımız var. Büyük uçaklardan 15 airbus almıştık. İlave olarak 20 tane daha aldık. 35 yapıyor. Bu da 36 olan uçak sayımızı 2’ye katlıyor. 70’e yakın uçak büyük hava yollarıyla karşılaştırılırsa aşağı yukarı onların da büyük uçak sayısı bu kadar. Küçükte de fena değiliz. Geriye uygulama planı kalıyor. önümüzde tek bir yol var büyümek. Tek bir yol var bunları servise koyup kar etmek.
Tabii ki plan program, bunların kar edeceğini ve başarılı olacağımızı gösteriyor. Global oyunculuğa gelince, bu yıl yolcu sayısında British’i geride bıraktık. Türkiye dediğiniz gibi global oyuncu oluyor. 2023 hedefi olan Türkiye’nin 500 milyar dolarlık gelirinin yüzde 2, yüzde 3’ünü THY olarak hedefliyoruz.
Afrika pazarına büyük önem veriyorsunuz. Bu yüzden Afrika ülkelerinde son dönemlerde birçok uçuş noktası açtınız ve açmaya devam ediyorsunuz. Bu durum THY’nin yolcu sayısına ve cirosuna ne kadar yansıdı? Afrika ile aramızda duygusal bağlar oluşmaya başladı. Kişisel olarak da çok gidip geldiğim personelimizin de gidip geldiği bir kıta. Ticaretin üzerinde bir duygusal bağ oluşmuşsa ilişkiler daha da kökleşiyor. Afrika’nın önemi şu. Afrika’daki havayolu şirketleri çok güçlü değiller. çok da fazla servis almıyor çok fazla da uçulmuyor oraya. Bu tabii bir fırsat içeriyor. Bizden öncede hava yolu şirketleri uçuyordu fakat çok yüksek fiyatlarda bilet satıyorlardı. Yaklaşımları adeta Afrika’ya gitmeyi zulüm haline getiriyordu. İnsanlar çok bekliyorlar, aktarma yapıyorlardı. Biz daha ucuz fiyata daha konforlu uçus imkanını sunduk.
Bu açıdan Afrika’ya focuslanan ilk biz değiliz ama Afrika’daki en çok uçuş noktasına biz sahip olacağız. Bu da çok güzel bir şey. örnek vereyim biz Somali’ye başladık. Mogadişu’ ye uçuyoruz. Mogadişu uçulur mu diye çok tereddütler oldu. Güvenlik var mıydı yok muydu? Oradan yeni seçim oldu ve havalanın da bir sürü ilave ehemmiyet tedbirleri alındı. Ve oraya uçak ilk hava yolu biz olmuş olduk. Hala kimsenin daha uçtuğu yok. Ama biz buradan para kazanıyoruz. Biz aslında Mogadişu’yu İstanbul üzerinden dünyaya bağlıyoruz.
Haftada bir sefer yapıyoruz. Her güne çıkaracağız ve belki de günde iki sefere çıkacak o kadar talep var. Bütün Somaliler’i Moğodişu’ya bağladık, Somali’ye bağladık. Bu hikaye her yerde böyle yani Fildişi Sahili’nde böyle Uganda böyle Kongo’da böyle neresi varsa. Biz şu anda toplam Afrika üzeri değil ama toplamda transfer yolcu olarak 2 milyar dolar gelir elde ediyoruz. 8 milyar dolarımız vardı ya onun ikisi transfer yolculardan meydana geliyor. Afrika, çok daha önemli bir Afrika olacak. Türk havayolları orada çok daha önemli bir havayolu olacak. Ve kendi havayolları da önemli olacak. Ve biz de kardeşli çalışan havayoluyuz. Ortaklık aklınıza gelmesin. Şirket satın almıyoruz orada. Esnek bir işbirliğine gidiyoruz. Geleceği planlarsak iyi niyetle Afrika bizim olur. Afrika’da bir Türkiye kazanmış olur. Bu iyi bir iş birliği.
Ortadoğu ülkelerine uçuşlarınızı ciddi biçimde artırdınız. Ortadoğu ülkelerine uçuşlarınız THY’ye nasıl yansıdı? Yolcu ve ciro sayısı ne kadar arttı? 2005’te genel müdür oldum. 2006’da Ortadoğu’ya seri şekilde seferler başlattık. Ortadoğu’da 14 milyar dolarlık bir pazar var. Geçmişte biz bundan pay almazdık. Türkiye’ye gelen Avrupalılar’dan Türkiye’den giden Avrupalılar’dan pay alırdık. Onun yüzde 45’ini Network taşıyıcı olarak alırdık. Ama şimdi o 14 milyar dolardan pay alıyoruz. Sözün kısası şu. Suudi Arabistan’da ikiden sekize geldik nokta sayısı olarak. Sefer sayıımız 4-5 kat arttı. Uçmadığımız Ortadoğu ülkesi yok. Ortadoğu bizim için yolcu ticareti olarak bir altın madeni. Ayrıca bir de o 14 milyar dolarlık transfer yolcu pazarı var. Ondan da ciddi pay alıyoruz. Biz Ortadoğu’da daha çok sayıda uçmaya devam edeceğiz.
HABERİN DEVAMI TURCOMONEY‘DE! TURCOMONEY KASIM 2012 SAYISI, YAYSAT BAYİLERİNDE! AYRICA D&R, REMZİ KİTABEVİ, KABALCI KİTABEVİ VE NT MAĞAZALARINDA..
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.
Ne devi cüce bile değil.birde borçlarını açıklasa THY dudaklarınız uçuklar…