Aynı özellikleri taşıyan toplulukların, ülkelerin beraber hareket etmeleri bir güç meydana getirir. Avrupa topluluğu böyle değil midir! “Neden Türk Lirasını paranız olarak kabul etmediniz, kardeş değil miyiz?” dediğimde “Ama siz de enflasyon çok yüksek” deyiverdiler. Oysa kullandıkları “Ruble”de daha yüksek enflasyon vardı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Almanya seyahatinde “TL zone fikrini ortaya attığından beri ekonomistler arasında “olur mu olmaz mı” görüşleri hem ülkemizde hem de Avrupa’da konuşuluyor. “Olur” diyenler de, “olmaz” diyenler de ekonomistler. Neye göre “olmaz”, neye göre “olur”! Bu ülkeye olan bir güven, siyasi istikrar meselesi mi, yoksa ekonomikman kuvvetlenerek bu yönlerde dünya ülkelerince saygın ve kabul edilir hale gelmesi midir ?!
Türkiye güçlenmek zorunda Bir ülkenin hem siyasi açıdan hem de ekonomik açıdan saygın ve güvenli hale gelmesi, diğer ülkeler nezdinde avantajları olduğu gibi dezavantajları da vardır. Dünyada ekonomikman zayıf bir çok ülke, Türkiye’ye sevgiyle bağlandıkları müddetçe her yönde destek bekleyeceklerdir. öyle de olacağı görülüyor. Dolayısıyla Türkiye, her yönüyle güçlenmek ve güveni, istikrarı sağlamak zorunda. Bunun yanında hiçbir zaman bu ülkelerle diyaloğu da koparmaması gerekiyor. Gerekli kapasiteyle, zamanında üretimi yapamayan firmanın reklamı, ne kadar güzel olursa olsun kazancı, arzu ettiği gibi olur mu!
“Atlarla gidip uçakla geldiniz” Bu konu gündeme geldiğinde, hemen aklıma 1993 – 1994 yıllarında Türk Cumhuriyetindeki seyahatim geldi. özbekistan’da bir Bakan’ı ziyaretimde üç bakanla (yanlış hatırlamıyorsam biri Sinema, birisi Sınai Bakanı, bir diğeri de Maliye Bakanı idi) sohbet ederken, ekonomik konularda epeyce bir konuşmadan sonra, kendilerine “neden Türk Lirasını paranız olarak kabul etmediniz ve kendiniz milli paramızı çıkaracağız diye uğraşıyorsunuz. Siz ve biz kardeş değil miyiz, sizler bizlere buradan atlarla gidip, şimdi uçakla geldiniz demiyor musunuz? Bizim kullandığımız Türk Lirası, sizin de paranız olamaz mı? dediğimde” — “ama siz de enflasyon çok yüksek” deyiverdiler. Oysa kullandıkları “Ruble”de daha yüksek enflasyon vardı. Bunu belirttiğimde aynen üç bakan da – “bize şimdiye kadar hiçbir yetkili gelip bunları anlatmadı; ne yapalım biz de şimdi milli paramız “Som”u basmaya çalışıyoruz” dediler. O anda içim sızladı, demek ki iki devlet arasında temeli atacak pek bir şey yapmamışız.
“Birlikte hareket güçlü kılar” Azerbaycan da milli parası “Manat” için çok uğraştı. Manat’ı tedavüle soktuklarında, Ruble de tedavüldeydi. İlk ayda Ruble’nin işgaline uğradı ve Manat piyasada kayboluverdi. çıktıktan bir ay sonra 1 Manat’ı zor buldum. Para basmak, vergi toplamak bir devletin esas unsurlarından ama bunların dışında da bazı özellikler vardır. Aynı özellikleri taşıyan toplulukların, ülkelerin beraber hareket etmeleri bir güç meydana getirir. Avrupa topluluğu böyle değil midir!. Bugün Türkiye önüne çıkan bir çok engeli aşıp, belirli bir yere geldi. Bundan sonra ülke menfaatini gözeten bir sistemle, daha da ileri gitmelidir. Sayın Başbakan’ın ileri sürdüğü bu fikir güç birliğinin bir adımı olamaz mı? Büyük düşünmek, ona göre kendimizi hazırlamak, bugün olmazsa yarınlarda gerçekleşemez mi? İlla hemen karşı çıkmak mı gerekiyor. “Şöyle olursa, şunları yaparsak, neden olmasın” denemez mi? Mevcut ekonomik rakamları ortaya koyarak “olmaz olamaz” demekte, “olmaz” diye diye düşünmenin faydalı olduğuna inanıyorum.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.