Son Haberler

Tokenizasyonun finansal piyasalara etkisi

– Blokzinciri teknolojisi, finansal sistemi yavaş yavaş değiştirmeye başladı. Ancak kapsamlı değişiklikler için zamana ihtiyaç var. Token kelimesinden türeyen “tokenizasyon” emtia, gayrimenkul, hisse senedi, borçlanma aracı gibi varlıkların herhangi bir yatırım kuruluşuna yani aracıya ihtiyaç olmaksızın blokzinciri üzerinde güvenli bir şekilde alınıp satılabilen dijital hak sahipliğine dönüştürülmesidir.

-Peki token ve kriptopara arasındaki fark nedir?  Her ikisi de blokzincirleri üzerinde işlem gören varlıklardır. Ancak, kripto paraların kendisine ait blokzincirleri vardır. Token ise, mevcut bir blockzincir altyapısı içerisindeki birim değerdir. Ek olarak, kripto parada herhangi bir daynak varlık yoktur, fiyatı arz ve talebe göre belirlenir. Tokenda ise dayanak bir varlık bulunmaktadır. Token, dayanak varlığın gerçek değerini yansıtır.

-Tokenizasyonun önemli avantajları var. Bunlar neler mi? Global likidite havuzundan yararlanma imkanını sağlar, eş zamanlı takas imkanını sağlar, operasyonel işlemlerde kolaylık sağlar. Son olarak portföy çeşitlendirmesine katkı sağlar. Tokenizasyon sayesinde takasın anlık olacak olması ve kayıtların blokzinciri üzerinde tutulması ile bir çok operasyonel işlem otomatik olarak kendiliğinden gerçekleşir.

-Peki tokenizasyon dikensiz bir gül bahçesi mi? Kısaca hayır.  Öncelikle tokenizasyonun yaygınlaşması sonrasında 7/24 işlem gören içiçe geçmiş ve çok büyük tutarlı hacme sahip piyasalar potansiyel sistemik risk yaratabilecek kapasitededir. Klasik finansal sistem kaynaklı ya da kripto sistemi kaynaklı bir sorun tüm piyasaları etkileyerek sistemik riske neden olabilecektir. Bu tarz sorunlar geçmişte yaşandı.

Blokzinciri teknolojisinin finansal sistemi yavaş yavaş değiştirmeye başladığını ancak kapsamlı değişiklikler için zamana ihtiyaç olduğunu önceki yazılarımızda vurgulamıştık. Bugün bu değişimin başka bir halkası “tokenizasyon” konusuna değineceğiz.

Token kelimesinden türeyen “tokenizasyon” emtia, gayrimenkul, hisse senedi, borçlanma aracı gibi varlıkların herhangi bir yatırım kuruluşuna yani aracıya ihtiyaç olmaksızın blokzinciri üzerinde güvenli bir şekilde alınıp satılabilen dijital hak sahipliğine dönüştürülmesidir.

Bu noktada öncelikle en çok sorulan “Token ve kriptopara arasındaki fark nedir?“ sorusuna cevap vermekte fayda var. Her ikisi de blokzincirleri üzerinde işlem gören varlıklardır. Ancak, kripto paraların kendisine ait blokzincirleri vardır. Token ise, mevcut bir blockzincir altyapısı içerisindeki birim değerdir. Ek olarak, kripto parada herhangi bir daynak varlık yoktur, fiyatı arz ve talebe göre belirlenir. Tokenda ise dayanak bir varlık bulunmaktadır. Token, dayanak varlığın gerçek değerini yansıtır. Örneğin tokenize edilerek 100 adet token çıkarılan bir tabloyu satın alan kişinin bir tokenı, tablonun 1/100 değerindedir.

VARLIK TOKENİZASYON PİYASASININ HACMİ 150 MİLYAR DOLARA YAKLAŞTI

Tokenizasyon sağladığı şeffaflık, likidite, maliyet verimliliği, erişilebilirlik ve risk yönetimi sayesinde, yeni bir finansal sisteminin oluşumunu tetikliyor. Nitekim Amerika menşeili kurumsal yatırımcılara ve varlıklı bireylere hizmet veren Northern Trust ve önde gelen uluslararası bankalardan HSBC 2030 yılında tüm varlıkların %5 ila %10’u arasındaki kıymetlerin dijital ortamda olacağını tahmin ediyor. Yine uluslararası bir yönetim danışmanlığı şirketi olan Roland Berger, Mart 2024 itibari ile 147 milyar dolara ulaşan varlık tokenizasyonu piyasasının 2030’a kadar 10 trilyon USD’ye ulaşmasını öngörüyor. Tokenizasyonun yarattığı değişim ve büyüme beklentisi sadece finansal piyasalarda değil gayrimenkul ve sanat eserleri başta olmak üzere diğer sektörlerde de değişim yaratacaktır.

 MENKUL KIYET TOKENLARI DİJİTAL ORTAMDA HAK SAHİPLİĞİNİ SAĞLIYOR

Token çeşitlerine baktığımızda Ödeme Tokenları (Kullanıcılar bu tokenlerı kullanarak mal ve hizmet satın alıyorlar.), Utility (Fayda) Tokenları (Genellikle kullanıcılara belirli hizmetlere erişim sağlama veya platform üzerinde birtakım işlemleri gerçekleştirme, ödül verme/indirim gibi faydaları temsil ederler. Taraftar tokenları gibi), Sabit Kripto Paralar (Stablecoins) (Değeri merkez bankalarınca çıkarılan itibari bir para ya da altın gibi bir kıymetli madene sabitlenmiş olan istikrarlı bir değeri korumak üzere tasarlanmış kripto varlıklardır. USDT, USDC gibi), Menkul Kıymet Tokenları (Blokzinciri teknolojisi ile hisse senedi, tahvil gibi) geleneksel finans ürünlerinin  dijital ortamda hak sahipliğine imkan sağlarlar. İhraççılar bu yol ile fon topluyor ve sahipliğin kanıtı paylar yatırımcılara token olarak tahsis edilebiliyor. Sermaye piyasası aracı niteliğinde olması nedeni ile de düzenleyici otoritelerin yetki alanında yer alıyor.) ve NFT’ler (Tekil ve değiştirilemeyen varlıkları temsil ederler.) olarak sayabiliriz.

TOKENİZASYON İLE SUNULAN AVANTAJLAR

Tokenlar blokzinciri ağında üzerinde işlem görmesi nedeni ile blokzincirin sunduğu tüm nimetleri sunuyor. Finansal ürünler özelinde baktığımızda tokenizasyon ile sunulan avantajlar;

  • Global likidite havuzundan yararlanma, blokzinciri teknolojisinin sınırları aşan yapısı nedeni ile tokenizasyon varlıkların likiditesine çok ciddi katkılar sağlayabiliyor. Konu gayrimenkul ya da bir sanat eseri gibi likiditesi çok düşük bir varlık bile olsa tokenizasyon sayesinde likidite artıyor. Özellikle likiditenin artması doğru fiyatın oluşumu için çok önemli bir faktördür. Bunun yanında oransal pay sahipliği de hem likiditeye hem de yatırımcı sayısına ciddi katkı sağlayacaktır.
  • Eş zamanlı takas, kısaca alım satım işlemi gerçekleşir gerçekleşmez teslim karşılığı ödeme (DvP) kuralı ile alıcı varlığına satıcı parasına kavuşur. İşlem saati sınırı ve T+2 yani takası takip eden iki iş günü bekleme gibi kısıtlamalar bulunmaz, haftanın her günü ve her saati yani 7/24 anında takas gerçekleşiyor. Bu yapı sayesinde aynı zamanda karşı taraf riski de alınmıyor.
  • Operasyonel işlemlerde kolaylık, tokenize edilen varlıklar örneğin hisse senedi ise bu hisse senedine ilişkin kar payı dağıtımı, oy hakkı, kupon ödemeleri gibi işlemler akıllı sözleşmeler sayesinde hem hatasız hem de otomatik olarak hızlı ve zahmetsiz bir şekilde gerçekleşir.
  • Portföy çeşitlendirmesine katkı, hali hazırda fon yöneticileri ve portföy yöneticileri portföyleri klasik finansal ürünlerden oluşturuyorlar. Örneğin herhangi bir şekilde gayrimenkul sertifikası ya da gayrimenkul fonu gibi sermaye piyasası aracı niteliği taşımayan gayrimenkuller hem likiditesi düşük olduğu için hem de oransal alım-satım mümkün olmadığından portföylere alınamıyor. Oysa tokenizasyon sonrası gayrimenkulden, fikri mülkiyete konu bir çok varlık aynı portföy içine dahil edilebilecek, bu durum fon ve varlık yönetimi ile portföy yöneticiliğinde yeni bir dönemi başlatacaktır. Dolayısıyla fon yönetiminde halen likiditesi olmayan ve atıl duran bir çok varlık hem likit hale gelecek hem de portföylere dahil olabilecektir. Ayrıca bu varlıklar üzerinde yapılacak borçlanma, ödünç ya da piyasa yapıcılığı gibi işlemler nedeniyle ekstra gelir kaynakları ortaya çıkacaktır. Tokenların Merkeziyetsiz Finans’ta (DeFi) önemli rol oynadığını ve yatırımcıların portföylerini çeşitlendirme ve ek gelir elde etmede DeFi’den de yararlanabileceğini vurgulamakta fayda var. Yatırımcılar açısından bakıldığında şu an için erişimin çok zor olduğu ama getiri potansiyeli olan dünyanın herhangi bir yerindeki likit olmayan varlığa oransal da olsa yatırım yapılabilecek ve getirisinden yararlanılabilecektir.

Tokenizasyon sayesinde takasın anlık olacak olması ve kayıtların blokzinciri üzerinde tutulması ile bir çok operasyonel işlem otomatik olarak kendiliğinden gerçekleşecektir. Bunun yanında karşı taraf riski ortadan kalkacak, akıllı sözleşmelerin de devreye girmesi ile risk yönetimi çok daha etkin bir şekilde gerçekleştirilebilecektir.

Halen kullanılan tokenize edilen finansal varlıklara baktığımızda stablecoinler, fonlar, borçlanma araçları, repo ters repo işlemleri, emtialar, gayrimenkuller, sanat eserleri olarak saymak mümkündür.

TOKENİZASYON, DİKENSİZ BİR GÜL BAHÇESİ Mİ?

Peki bu aşamaya kadar hem ürün çeşitliliği hem de dünyanın herhangi bir yerinde atıl şekilde duran likit olmayan varlıkları oyuna dahil edecek olan tokenizasyon dikensiz bir gül bahçesi mi? Kısaca hayır.

Öncelikle tokenizasyonun yaygınlaşması sonrasında 7/24 işlem gören içiçe geçmiş ve çok büyük tutarlı hacme sahip piyasalar potansiyel sistemik risk yaratabilecek kapasitededir. Klasik finansal sistem kaynaklı ya da kripto sistemi kaynaklı bir sorun tüm piyasaları etkileyerek sistemik riske neden olabilecektir. Bu tarz sorunlar geçmişte yaşandı. Klasik finansal piyasaların kripto dünyası üzerinde yarattığı soruna bir örnek vermek gerekirse; 10 Mart 2023’te, USDC ihraççısı Circle, Silikon Vadisi Bankası’nda tutulan USDC rezervlerindeki 3.3 milyar $ (Yaklaşık toplam rezerv 40 milyar $) havale edemediğini duyurması üzerine USDC’nin ABD dolarına sabitlenmesi önemli ölçüde azalmış ve USDC’nin değeri 0,87 cente kadar düşmüştür. Daha sonra ABD Hükümetinin mevduata tam koruma getirmesi ve USDC’nin sistemik risk yaratacak kadar büyük olmaması gibi etkenlerle durum normale döndü.

BU ÜRÜNLERE YATIRIM YAPAN YATIRIMCI SAYISI DÜŞÜK MİKTARDA

Bunun yanında çok hızlı ve farkedilmeden hatalı ve hileli işlemlerin yapılabilme imkanı bir diğer olumsuz unsurdur. Yine yasal düzenlemelerin henüz netleşmemiş olması tokenizasyonun büyümesindeki engellerden birisidir. Ortak küresel standartlar ve düzenleyici çerçeveler bulunmadığından, tokenizasyonun benimsenmesi zaman alacaktır. Ayrıca finansal piyasalarda kullanılan mevcut sistemlerinin akıllı sözleşmelerle etkileşime giremediğini düşündüğümüzde altyapı eksikliği de bir diğer sorundur. Şu anda, çoğu token, ihraç eden kuruluşun platformunun dışında alınıp satılamıyor, yani blokzincirler arası geçişkenlik/uyum (interoperatability) tam olarak sağlanamamıştır. Dolayısıyla bu ürünlere yatırım yapan yatırımcı sayısı düşük miktarda ve henüz geniş bir ikincil piyasa bulunmuyor.

GÜVENLİK KAYGILARINI VURGULAMAKTA FAYDA VAR

Yine son dönemde önemli aşamalar kaydedilmiş olsa da ölçeklenebilirlik yani blokzincirdeki şifreleme ve onay sürelerinin finansal piyasalara uygun olması önemli bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Son olarak siber güvenlik kaygılarını da vurgulamakta fayda var.

Sonuç olarak, tokenizasyon likit olmayan birçok ürünün likit hale gelmesini sağlayarak hem ürün çeşitliliği hem de portföy yönetimi ve varlık yönetimi anlamında yeni imkanlar sunacak risklerin daha kolay yönetilmesini sağlayacaktır. Ayrıca mevcut finansal ürünlerin de likiditesine ve operasyonel süreçlerine olumlu katkı sağlayacaktır. Ancak tokenizasyonun hala emekleme aşamasında olduğunu aşılması gereken bazı sorunlar olduğunu unutmamak gerekir.

Mahir Kubilay Dağlı

Trive Türkiye Finansal Hizmetler Grubu Başkan Yardımcısı

dagli@turcomoney.com

 

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

İlgili Haberler

Site Haritası