Son Haberler

Trump’ın tarife ayarlamaları, jeopolitik gerginlikler ve piyasalar…

– 20 Ocak’ta ABD Başkanlık koltuğuna ikinci kez oturan Donald Trump’ın çelik ve alüminyum ithalatına %25 gümrük vergisi getirmesi ve Gazze’nin boşaltılarak turizm merkezi olarak inşa edileceğini açıklaması, uluslararası piyasaları dalgalandırdı. Rusya-Ukrayna savaşına son vermek için Avrupa ve Ukrayna’nın katılımı olmadan Rusya ile barış görüşmelerine başlanması, piyasaların tansiyonunu yükselten başka bir önemli gelişme oldu.

– ABD Başkanı Donald Trump’ın tarifeler konusunda kararlı duruşu, Dolar’ın tekrar değer kazanmasına neden oldu. Euro Bölgesi’nin toparlanma sinyalleri vermesi ve Almanya’daki yapısal değişimlerin tüketici güvenini artırması ise, Euroyu destekleyen bir unsur olarak öne çıktı. Ay boyu açıklanan makroekonomik veriler, Trump’ın hamleleri paritenin 1,021-1,0531 aralığında dalgalanmasına neden oldu. Piyasaların yönünü, Trump’ın bundan sonraki açıklamaları ve Ukrayna’daki ve Ortadoğu’daki gelişmeler belirleyecek.

– Önümüzdeki süreçte, Avrupa’nın güvenlik dinamikleri ve ABD’nin belirsiz ticaret politikaları paritede dalgalanmanın sürmesine neden olabilir. Teknik açıdan bakıldığında, 100 günlük hareketli ortalamanın 20 günlük hareketli ortalamayı aşağı yönlü kesme ihtimali düşüşün devam etme olasılığı var. 50 günlük hareketli ortalamaya denk gelen 1.0380 seviyesi paritenin ilk destek noktası olarak izlenebilir. EURUSD paritesinin yükselişine önümüzdeki ay da devam etmesi halinde, 1.0580 seviyesi kritik bir direnç noktası olarak takip edilebilir.

– Şubat ayı, ons altının tarihi zirvelerini yenilediği bir dönem oldu. ABD Başkanı Donald Trump’ın, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ile Beyaz Saray’daki görüşmesinin ardından Gazze şeridinin devralınmasına ilişkin yaptığı sert açıklamalar, ons altının bir kez daha rekor kırmasına neden oldu. Trump’ın, Ukrayna’nın NATO üyeliği ve Rusya’nın işgal ettiği toprakların geleceğine dair yaptığı açıklamalar, piyasalardaki belirsizliği daha da derinleştirdi.

– DolarTL Şubat ayında da TCMB’nin faiz indirimlerinin süreceği beklentileriyle yükselişine devam etti. Ocak ayı TÜFE verisi aylık bazda, beklentilerin üzerinde %5.03 artış kaydetti. Yıllık enflasyon ise %42.12 olarak belirlendi. Kademeli yükseliş trendini sürdüren Dolar/TL, 36.50 seviyesinin üzerine yükseldi. 20, 50 ve 100 günlük hareketli ortalamalarının yukarı yönlü ivmesi ve aralarındaki mesafenin neredeyse eşit olması, yükseliş trendinin orta ve uzun vadede devam edeceğini gösteren önemli bir parametre olarak öne çıkıyor.

– Şubat ayında; global piyasaların öncelikli olarak Trump’ın başta tarifeler ve Rusya ile yürüttüğü barış görüşmeleri olmak üzere atacağı adımları takip edeceğini düşünüyoruz. Ayrıca faizlerde bir değişikliğe gitmesi beklenmeyen Fed’in açıklamaları, enflasyon gerçekleşmelerine bağlı olarak faiz indirimlerine devam etmesi beklenen ECB’nin ve BoE’nin de toplantıları yakından takip edilecektir. Ay boyu makroekonomik veriler de yakından izlenecek.

Şubat ayında da global piyasalar 20 Ocak’ta ABD Başkanlık koltuğuna ikinci kez oturan Donald Trump’ın hamlelerini takip etti. Trump, tüm dünyanın çelik ve alüminyum ithalatına %25 gümrük vergisi getirdi. ABD’ye ihracat yapan tüm ülkelere mukabiliyet kapsamında tarifeler uygulanması için inceleme başlatıldı. Diğer yandan, Gazze’nin boşaltılarak turizm merkezi inşaa edilmesi için ABD’nin kontrolüne verilmesi planının açıklanması önemli bir gelişme olarak tarihe geçti. Piyasaların tepkisini çeken bir başka gelişme ise,  Rusya-Ukrayna savaşına son vermek için Avrupa ve Ukrayna’nın katılımı olmadan Rusya ile barış görüşmelerine başlanmasıydı. Jeopolitik tansiyonun düşmesi  ve petrol fiyatlarındaki gerileme ile enflasyonda düşüş beklentisine rağmen transatlantik ittifakında gerilimin artması ve tarifelerin devreye girmesinin enflasyonda yukarı yönlü riskleri artırması global risk iştahının zayıflamasına neden oldu. Ocak ayında Dolar Endeksi %1 üzeri değer kaybetti. Gelişmekte olan ülke para birimleri Ocak’ta Dolar’a karşı ortalama %1,7 değer kazanırken, TCMB’nin faiz indirimlerinin fiyatlanmasıyla TL %1,9 civarı değer kaybıyla negatif ayrıştı. Ons altın güvenli liman etkisi ile %3’e yakın değer kazanarak rekorlar serisine devam etti. Major borsalar ise, gerileyen risk iştahı nedeniyle karışık seyretti. ABD borsaları ortalama %4 değer kaybederken Avrupa ve Asya borsaları ortalama %2 üzeri değer kazandı.

BİST 100 ENDEKSİ, AYI YÜZDE 4’TEN FAZLA KAYIPLA KAPATTI

Yurt içinde ise ay başında beklentilerin üzerinde açıklanan Ocak ayı TÜFE verisinin ardından azalan risk alma iştahı, siyasi cephede yükselen tansiyonun etkisiyle daha da geriledi. Global risk alma iştahındaki düşüşün de etkisiyle 9.983-9.422 bandında dalgalı bir seyir izlediği BİST 100 Endeksi ayı %4’ü aşan kayıpla kapattı. Sınai endeks, ayı %%5’i aşan düşüşle tamamlarken Bankacılık Endeksi ise %1’i aşan yükselişle pozitif ayrışmasını sürdürdü.

TRUMP’IN TARİFELERLE İLGİLİ ISRARI, DOLAR’IN DEĞER KAZANMASINA NEDEN OLDU

Şubat ayının başlangıcıyla birlikte ABD Başkanı Donald Trump’ın Kanada ve Meksika’ya yönelik gümrük vergisi planlarını uygulayacağını açıklaması, ayın ilk gününden itibaren volatiliteyi artırdı. VIX  Volatilite endeksi ayın ilk günü 6 puan yükselerek, geçen ayın en sert artışını gerçekleştirdi. EURUSD paritesi, 1,0350 seviyesinde kapanan günün ardından, ertesi gün 1,0210 seviyesini gördü. Ancak Trump’ın tarifeleri bir ay erteleme kararı almasıyla parite, düşüş sırasında oluşturduğu boşluğu kapatarak 1,0445 seviyesine kadar yükseldi. Ayın ilk kısmında piyasalar tarifelerin ertelenebileceğini speküle ederken Dolar değer kaybetti. Ancak ayın sonunda Trump’ın tarifeler konusunda kararlı duruşu, Dolar’ın tekrar değer kazanmasına neden oldu. Euro Bölgesi’nin toparlanma sinyalleri vermesi ve Almanya’daki yapısal değişimlerin tüketici güvenini artırması ise, Euroyu destekleyen bir unsur olarak öne çıktı. Ay boyu açıklanan makroekonomik veriler, Trump’ın hamleleri paritenin 1,021-1,0531 aralığında dalgalanmasına neden oldu. Önümüzdeki süreçte, Avrupa’nın güvenlik dinamikleri ve ABD’nin belirsiz ticaret politikaları paritede dalgalanmanın sürmesine neden olabilir. Teknik açıdan bakıldığında, 100 günlük hareketli ortalamanın 20 günlük hareketli ortalamayı aşağı yönlü kesme ihtimali düşüşün devam etme olasılığını işaret ederken, 50 günlük hareketli ortalamaya denk gelen 1.0380 seviyesi paritenin ilk destek noktası olarak izlenebilir. 1.0260 seviyesinin kırılması durumunda ise düşüşün derinleşme riski mevcut. Öte yandan, EURUSD paritesinin yükselişine önümüzdeki ay da devam etmesi halinde, 1.0580 seviyesi kritik bir direnç noktası olarak takip edilebilir.

ONS ALTIN, ŞUBAT AYINDA TARİHİ ZİRVELERİ YENİLEDİ

Şubat ayı, ons altının tarihi zirvelerini yenilediği bir dönem oldu. Yükseliş trendinin hız kazandığı bu süreçte, küresel piyasalarda tarifelerin yarattığı belirsizliklerin artması öne çıkan gelişmeler arasındaydı. ABD Başkanı Donald Trump’ın, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ile Beyaz Saray’daki görüşmesinin ardından Gazze şeridinin devralınmasına ilişkin yaptığı sert açıklamalar, ons altının bir kez daha rekor kırmasına neden oldu. Sonrasında, ABD ve Rusya’nın Suudi Arabistan’ın ev sahipliğinde gerçekleştirdiği toplantıda Ukrayna meselesine dair müzakereler sürdürülse de, somut bir tarih üzerinde anlaşmaya varılamadı. Üstelik, Ukrayna ve Avrupa Birliği temsilcilerinin toplantıya davet edilmemesi piyasalarda soru işaretleri yarattı. Bu durum, Ukrayna ve Avrupa’daki müttefikler arasında sürecin Moskova’nın şartlarına göre şekillenebileceği endişelerini artırdı. Özellikle Trump’ın, Ukrayna’nın NATO üyeliği ve Rusya’nın işgal ettiği toprakların geleceğine dair yaptığı açıklamalar, piyasalardaki belirsizliği daha da derinleştirdi. Bunun sonucunda, yatırımcıların riskten kaçınma eğilimi güçlenirken altın yönünü yukarı çevirdi ve 2.956 dolar seviyesine ulaşarak tarihi zirvesini gördü. Trump’ın Avrupa Birliği ülkelerine %25 gümrük vergisi uygulayacağı yönündeki açıklamaları, altının içinde bulunduğumuz ayda da yükselişini sürdürebileceğini gösterebilir. 3000 dolar seviyesi kritik bir psikolojik direnç noktası olarak izlenirken, olası bir satış baskısında 50 günlük hareketli ortalamaya denk gelen 2800 dolar seviyesi destek noktası olarak takip edilebilir. İkinci destek seviyesi olarak da 100 günlük hareketli ortalamanın geçtiği 2720 seviyesi izlenebilir.

YÜKSELİŞ TRENDİ ORTA VE UZUN VADEDE DEVAM EDEBİLİR

DolarTL Şubat ayında da TCMB’nin faiz indirimlerinin süreceği beklentileriyle yükselişine devam etti. Ocak ayı TÜFE verisi aylık bazda, beklentilerin üzerinde %5.03 artış kaydetti. Yıllık enflasyon ise %42.12 olarak belirlendi. Kademeli yükseliş trendini sürdüren Dolar/TL, 36.50 seviyesinin üzerine yükseldi. 20, 50 ve 100 günlük hareketli ortalamalarının yukarı yönlü ivmesi ve aralarındaki mesafenin neredeyse eşit olması, yükseliş trendinin orta ve uzun vadede devam edeceğini gösteren önemli bir parametre olarak öne çıkıyor. Ancak, satış baskısının artması durumunda 100 günlük hareketli ortalamaya denk gelen 35.25 seviyesi destek olarak izlenebilir.

Şubat ayında; global piyasaların öncelikli olarak Trump’ın başta tarifeler ve Rusya ile yürüttüğü barış görüşmeleri olmak üzere atacağı adımları takip edeceğini düşünüyoruz. Ayrıca faizlerde bir değişikliğe gitmesi beklenmeyen Fed’in açıklamaları, enflasyon gerçekleşmelerine bağlı olarak faiz indirimlerine devam etmesi beklenen ECB’nin ve BoE’nin de toplantıları yakından takip edilecektir. Ay boyu makroekonomik veriler de yakından izlenecek.

MERKEZ BANKASI’NIN FAİZ İNDİRİMLERİ KONUSUNDA ELİ GÜÇLÜ

Yurt içinde ise 3 Mart’ta enflasyon verisi ve 6 Mart’ta TCMB’nin toplantısı takip edilecek. TCMB’nin son toplantısında, karar metni aylık oynaklığın yüksek seyrettiği dönemlerde dahi faiz indirimine gidilebileceği şekilde değiştirildiğinden faiz indirimlerinin süreceğini düşünüyoruz. Diğer taraftan Ocak ayı enflasyonunun beklentilerin üzerinde gelmesine neden olan sağlık hizmetlerinde katılım payı artışı, Şubat ayında geri alındığından TCMB’nin faiz indirimleri konusunda elinin güçlendiğini düşünüyoruz. Diğer taraftan, yurt içinde son dönemde ısınan siyasi gelişmeler yakından izlenecektir.

BİST tarafında faiz indirim beklentilerinin bankacılık hisseleri öncülüğünde fiyatlanmaya devam edeceğini, sanayi tarafında ise toparlanmanın gecikmeli görüleceği beklentisi nedeniyle bankacılık hisselerinin pozitif ayrışmayı sürdüreceğini düşünüyoruz. BİST genelinde, mevcut hikayesizlik sürdükçe, gelişmelere bağlı olarak, dalgalı zayıf seyrin süreceğini düşünüyoruz. Mart ayında BİST100 endeksinin 9.450 – 10.250 aralığında geniş bir bantta dalgalanacağını düşünüyoruz.

Osman Göktan

Şeker Yatırım Genel Müdürü

goktan@turcomoney.com

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

İlgili Haberler

Site Haritası