*FED’in faiz indirimlerine başlaması, bunun bir süre devam etmesi durumunda ve yurtiçi piyasalara özel risklerin yavaş yavaş ortadan kalkmasıyla, Türkiye fon akımlarından en fazla yararlanacak ülkelerden biri olabilir. TL varlıkların orta vadede bundan en fazla pozitif etkilenen grupta yer alması bekleniyor.
*FED’in faiz indirimine gidebileceği beklentilerinin güçlenmesi sonrası yurtiçi enflasyondaki düşüşün devam edeceği beklentilerinin de güçlenmesiyle TCMB’nin önümüzdeki aylarda faiz indirimlerine başlayabileceği beklentileri güçlenmeye başladı.
*Dolar/TL kuru, FED’in faiz indirimine girme sürecinin etkisi ve İstanbul seçimleri belirsizliğinin ortadan kalkmasıyla düşüşe geçti. Seçimler sonrası kur 5.73’e kadar gevşese de, S-400 konusuyla ilgili açıklamalar kurun düşüşünü engelliyor.
*Temmuz ayında S-400 teslimatının başlamasıyla ABD’den gelebilecek yaptırımlar dikkatle takip edilmeli. ABD ile bir orta yol bulunması ya da yaptırımların ekonomik yaptırımlara dönüşmemesi durumunda kurda geri çekilmeler devam edebilir.
*ABD-İran geriliminin iyice tırmanması ve FED’in faiz indirim sürecine girmesi altında sert yükselişe neden oldu. Fiyatlar son 6 yılın zirvesine çıkarak 1.400 doları aştı. Altın 1.400’ün üzerinde kalırsa 1.440 önemli direnç seviyesi olacaktır. Bu da aşılırsa sonraki hedef 1.500 olacak.
*BIST’in benzerlerine göre oldukça yüksek iskonto ile işlem görmesi ve TL faizinin EM içinde en yüksek reel faizlerden biri olması, yurtiçi risklerin ortadan kalkmasıyla birlikte yabancı yatırımcıların iştahını arttırabilir. Aşırı negatif fiyatlamalar alım fırsatı olarak kullanılabilir.
Haziran ayında başta ABD Merkez Bankası (FED) olmak üzere merkez bankalarının tekrar genişleyici para politikalarına geri dönüş sinyali vermesiyle global risk alma iştahı güçlendi.
BIST uzun süre sonra toparlanarak bankacılık endeksi öncülüğünde sınırlı da olsa pozitif ayrışma gösterdi. Haziran ayına 90.000 seviyeleri üzerinden başlayan BIST-100 endeksi ay içinde 96.000 seviyesi üzerini test ederken, bankacılık endeksi yüzde 13 üzerinde güçlü yükselişle endeksteki destekleyen ana faktör oldu.
TL ay içinde sınırlı değer kazançları yaşasa da yurtiçi risklerin ve Moody’s not indiriminin de etkisiyle gelişmekte olan piyasalar (EM) içinde negatif ayrışmaya devam etti. Ancak, büyük merkez bankalarının genişleyici para politikalarına ilişkin beklentilerle EM’lere yönelik risk iştahının artırmasıyla TL’deki değer kayıpları sonlanırken, EM para birimleriyle daha yüksek korelasyonla hareket etmeye başladı.
HAZİRAN’DA EN GÜÇLÜ POZİTİF FİYATLAMA TAHVİL FAİZLERİNDE OLDU
Mayıs enflasyonun beklentilerden düşük gelmesi ve yıl içinde tek haneye gerileyeceği beklentisiyle Haziran ayında en güçlü pozitif fiyatlama tahvil faizleri tarafında yaşandı. Yurtiçi 10 yıllık tahvil faizleri ay içinde 250 puan üzeri düşüş gerçekleştirerek yüzde 16,0 altını test ederken, ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin faiz indirimi beklentileriyle yüzde 2’lere kadar gerilemesi de tahvil faizlerindeki düşüşte destekleyici oldu.
Moody’s ay içince Türkiye’nin uzun vadeli döviz cinsinden kredi notunu BA3’ten B1’e indirirken, görünümü de “Negatif” olarak belirledi. Bu kararla Moody’s Türkiye’ye yatırım yapılabilir seviyenin dört kademe altında olan en düşük kredi notu veren kurum konumuna geldi.
Karar sonrası Hazine ve Maliye bakanlığı bazı veriler paylaşarak, verilen kredi notunun Türkiye ekonomisinin temel göstergeleri ile bağdaşmadığı ve bu nedenle kuruluşun analizlerinin tarafsızlığı açısından soru işaretleri yarattığını vurgulayan bir açıklama yayınladı.
FED VE ECB’NİN GENİŞLEYİCİ PARA POLİTİKALARI SİNYALİNİN DESTEĞİYLE MOODY’S KARARININ YURTİÇİNDE ETKİSİ SINIRLI
FED ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) gelen genişleyici para politikalarına geçiş sinyalinin desteğiyle Moody’s kararının yurtiçi piyasalara etkisi sınırlı kaldı. Ancak TL varlıklara ilişkin risk algısı Haziran ayında düşse de devam ediyor.
Ay içinde 488 seviyelerine kadar yükselen CDS’ler EM’lere yönelik artan risk iştahı ve İstanbul seçimlerinin tamamlanmasıyla yurtiçi piyasalar için önemli risklerden bir tanesi ortadan kalktığı için 413 seviyelerine kadar geriledi. Ancak mevcut seviyeler halen yüksek risk fiyatlamasına işaret ediyor. TL varlıklardaki toparlanmanın güçlenerek devam etmesi için CDS’lerin ilk etapta 400’lü seviyelerin altına geldiğini görülmesi gerekiyor.
FED KARAR TUTANAĞINDAN “‘SABIRLI” İFADESİNİ ÇIKARDI
FED faizleri yüzde 2,25-2,50 aralığında sabit bıraktı. Üyelerden Bullard faiz indirimi isterken, karar 9 üyenin oy çokluğu ile alındı. FED büyüme ve işsizlik tahminlerinde önemli bir revizyon yapmazken, 2019 için ortalama faiz tahminini yüzde 2,40’de sabit bıraktı.
Ancak,2020 için ortalama faiz tahminini yüzde 2,60’dan, yüzde 2,10’e çekerek gelecek yıl için iki faiz indirimine gidebileceğime işaret etti. FED karar tutanağından “‘sabırlı” ifadesi çıkarılırken, piyasalar bunu yakın zamanda bir faiz indirimine gidileceği şeklinde değerlendirdi.
FED sürdürülebilir ekonomik büyüme için belirsizliklerin artığını söyleyerek faiz indirimleri için kapıyı aralamış oldu. FED kararı sonrası Temmuz toplantısı için faiz indirim beklentisi yüzde 100’le fiyatlanmaya başlarken, EM para birimlerinde değer kazançları oluştu.
Cari durum itibariyle CME’de Eylül ayı için ikinci faiz indirimi yüzde 85, Aralık ayı içinde yüzde 95 üzeri olasılıkla fiyatlanıyor. Bu fiyatlama FED’in bu yıl için en azında bir faiz indirimine gitmesinin neredeyse kesin olduğuna işaret ediyor.
POWELL: TİCARET BELİRSİZLİKLERİ VERİLERDE ETKİSİNİ GÖSTERİYOR
FED Başkanı Powell, son FED toplantısından bu yana ters akıntılar yeniden ortaya çıktığına ve ticaret belirsizliklerinin verilerde etkisini göstermeye başladığını söyledi. Büyümeye yönelik riskler ve düşük enflasyon beklentisi hedefin altında kalmaya devam edeceği endişeleri oluşmaya başladığına işaret eden Powell, ekonomik büyümeyi sürdürmek için araçları uygun şekilde kullanacaklarını ifade etti.
Ancak FED kararı bir toplantıda açıklama yapan Powell faiz indirimi için verilerin nasıl geleceğini görmemiz gerekir ve biraz beklemeliyiz şeklinde bir açıklama yaparken, piyasalarda kafa karışıklığı oluşmasına neden oldu. FED toplantısında 2012 Ocak ayından bu yana ilk kez faiz indiriminden bahsedildi.
FED’in faiz indirimlerine kapıyı aralayarak tekrar genişleyici para politikasına işaret etmesi piyasalarda risk alma iştahını güçlendirirken, gelişmekte olan ülke piyasalarında bu risk iştahındaki artış daha da kuvvetli hissedildi.
TL VARLIKLAR ORTA VADEDE EN FAZLA POZİTİF ETKİLENEN GRUPTA YER ALABİLİR
FED’in faiz indirimlerine başlaması durumunda bunun bir trend şeklinde bir süre devam etmesi ve yurtiçi piyasalara özel risklerin yavaş yavaş ortadan kalkmasıyla TL varlıkların orta vadede bundan en fazla pozitif etkilenen grupta yer alması bekleniyor.
TCMB Haziran toplantısında faizleri beklendiği gibi yüzde 24,00’de sabit bıraktı. Önceki PPK toplantısından farklı olarak gıda fiyatları ve ithal girdi maliyetlerindeki artışlar ile enflasyon beklentilerindeki yüksek seyrin fiyat istikrarı üzerinde oluşturduğu riske ilişkin ifade kaldırdı.
Bu ifade yerine fiyatlama davranışlarına dair riskleri sınırlandırmak ve enflasyonun düşüş sürecini hızlandırmak amacıyla sıkı parasal duruşunun korunduğu ifade edilmiştir. Önümüzdeki dönemde cari dengedeki iyileşme eğiliminin devam edeceği tekrar edilmiştir.
TCMB’NİN ÖNÜMÜZDEKİ AYLARDA FAİZ İNDİRİMLERİNE BAŞLAYABİLECEĞİ BEKLENTİLERİ GÜÇLENİYOR
TCMB sıkı duruşunu korurken, karar sonrası TL’deki değer kayıpları sonlanmış ve sınırlı da olsa değer kazançları oluşmuştur. FED’in faiz indirimine gidebileceği beklentilerinin güçlenmesi sonrası yurtiçi enflasyondaki düşüşün devam edeceği beklentilerinin de güçlenmesiyle TCMB’nin önümüzdeki aylarda faiz indirimlerine başlayabileceği beklentileri güçlenmeye başladı.
Ancak ABD’nin Türkiye’ye yaptırım uygulama olasılığı ve jeopolitik riskler nedeniyle TCMB faiz indirimlerine biraz daha gecikmeli başlamak zorunda kalabilir.
SEÇİM BELİRSİZLİĞİNİN ORTADAN KALKMASI TCMB’NİN ELİNİ KUVVETLENDİRDİ
Bununla beraber İstanbul Belediye Başkanlığı seçiminin tamamlanması sonrası seçim belirsizliğinin ortadan kalkması da faiz indirimlerine başlaması için TCMB’nin elini kuvvetlendirdi.
Avrupa’da Merkez Bankası Başkanı Draghi’nin, Haziran ayında yaptığı konuşmada, ekonomik görünümün kötü gitmesi halinde daha fazla teşvik yapabileceğini belirtmesi, ECB’nin de faiz indirimine başlama ihtimalini doğurdu.
EUR-USD paritesi bu haberle 1.12’nin altına indi. Hemen arkasından FED’in faiz toplantısı gerçekleşti. Toplantıdan sonra Temmuz ayındaki faiz indirimine kesin gözüyle bakılması dolara genel bir satış getirdi.
EUR-USD PARİTESİ YÜKSELİŞE GEÇEREK 1.14’Ü AŞTI
Bu gelişmeyle EUR-USD paritesi tekrar yükselişe geçerek 1.14’ü aştı. Temmuz ayında da paritedeki dalgalı seyrin bu şekilde devam etmesi beklenirken, 1.14 üzerinde kalıcı olunması durumunda 1.1570 direncine kadar yükseliş oluşabilir.
Ancak Euro Bölgesinde işlerin yolunda gitmemesi sebebiyle bu ihtimal biraz zayıf görünüyor. Aşağı yönde 1.1270 ve 1.1120 parite için takip edilecek kritik destek seviyeleri olarak göze çarpıyor.
Dolar/TL kuru, FED’in faiz indirimine girme sürecinin etkisi ve İstanbul seçimleri belirsizliğinin ortadan kalkmasıyla düşüşe geçti. Seçimler sonrası kur 5.73’e kadar gevşese de, S-400 konusuyla ilgili açıklamalar kurun düşüşünü engelliyor.
ABD TARAFINDAN GELEBİLECEK YAPTIRIMLAR DİKKATLE TAKİP EDİLMELİ
Temmuz ayında S-400 teslimatının başlamasıyla ABD tarafından gelebilecek yaptırımlar dikkatle takip edilmeli. F-35’lerle ilgili ABD ile bir orta yol bulunması ya da yaptırımların ekonomik yaptırımlara dönüşmemesi durumunda kurda geri çekilmelerin devam edebileceği söylenebilir.
Bu durumda 5.68 ve 5.50 seviyeleri destek olarak takip edilebilir. Öte yandan Doğu Akdeniz’deki gerginliğin artması ve yaptırımların ciddileşme ihtimali TL önündeki en büyük engeller olarak göze çarpıyor. Bu durumda 5.90 ve 6.15 seviyeleri direnç noktaları olarak izlenebilir.
HAZİRAN AYININ EN DİKKAT ÇEKEN ENSTRÜMANI ONS ALTIN
Haziran ayının en dikkat çeken enstrümanı ons altın oldu. ABD-İran geriliminin iyice tırmanması ve FED’in faiz indirim sürecine girmesi sarı metalin sert yükseliş gerçekleştirmesini sağladı.
İran’ın sınır ihlali gerekçesiyle ABD dronunu vurması, ABD’nin İran’a yönelik saldırıdan son anda vazgeçmesi gerginliği hızla artırırken, fiyatlar son 6 ayın zirvesine çıkarak 1.400 USD/Ons’u aştı.
Yaklaşık 100 dolarlık bu çok hızlı yükselişin bir miktar düzeltmesi gelebilir. Bu düzeltme sonrası fiyatlar halen 1.400’ün üzerinde kalırsa 1.440 takip edilmesi gereken direnç seviyesi olacaktır.
Bu direnç aşılırsa sonraki hedef olarak 1.500 olarak izlenebilir. Fiyatların 1.400’ün aşağısında kalması durumunda 1.370’e doğru bir satış baskısı gelebilir. Bir sonraki destek noktası 1.320 seviyeleridir.
İKİ ÜLKENİN TİCARET SAVAŞLARINA SON VERME KONUSUNDA ANLAŞMASI
Yurtdışı piyasaların ana gündemi ABD başkanı ile Çin Lideri Xi arasında G-20 zirvesi sırasında yapılması beklenen görüşme olacak. Piyasalar bu görüşmeden çok umutlu değil ve bir anlaşma çıkmasını beklemiyor. Bu piyasalar için negatif bir baskı unsuru olsa da FED ve ECB’den gelen genişleyici para politikası sinyalleri bu konudaki negatif etkiyi dengeliyor.
Ticaret anlaşması konusunda piyasaların kısa vadede bir umudu olmasa da en azından iki ülkenin ticaret savaşlarına son verme konusunda anlaşması, piyasalar tarafından pozitif karşılanacaktır.
Merkez bankalarından gelen faiz indirim sinyalleri sonrası global risk alma iştahı güçlenirken, sürecin başlaması durumunda başta TL olmak üzere EM piyasalarında risk alma iştahının daha da güçlenmesi beklenmektedir. Başka bir ifadeyle sene başından beri oldukça zayıf performans gösteren ve fon çıkışları yaşanan gelişmekte olan piyasalara doğru yeniden fon girişleri oluşabilir.
TÜRKİYE FON AKIMLARINDAN EN FAZLA YARARLANACAK ÜLKELERDEN BİRİ OLABİLİR
Şu an için EM içinde değerleme olarak en cazip fiyatlamalara sahip olan Türkiye yurtiçi risklerin ortadan kalkması durumunda bu fon akımlarından en fazla yararlanacak ülkelerden biri olabilir.
Yurtdışı piyasalar için Temmuz ayındaki en büyük risklerden biri ABD ile İran arasındaki gerginliğin bir çatışmaya dönüşerek Jeopolitik riskleri tekrar yükseltmesi olacaktır. Jeopolitik risklerin yükselmesi durumunda İran’a komşu olması sebebiyle bunda en fazla negatif etkileneceklerden biri de Türkiye piyasaları olacaktır. Yine Jeopolitik risklerin yükselmesinin petrol fiyatlarında yukarı yönlü baskı oluşturması da TL varlıklar açısından negatif olacaktır.
EM’LERE YÖNELİK FON AKIMLARININ TEKRAR GÜÇLENMEYE BAŞLAMASI BEKLENİYOR
FED’den gelen faiz indirim sinyali sonrası EM’lere yönelik fon akımlarının tekrar güçlenmeye başlaması beklenmektedir. Bu süreçte EM içinde en yüksek reel faizlerden birine sahip TL’ye yönelik talebin carry-trade aracılığıyla yükselmesi beklenir.
Ticaret savaşı endişelerine rağmen merkez bankalarından gelen genişleyici politika setine geçiş sinyali sonrası ABD borsaları tarihi zirve seviyelere yönelirken, yurtdışı borsalarda risk alma iştahı güçlendi. Bu risk iştahı kısa vadede FED toplantısına kadar aralıklarla devam edebilir.
Ancak FED’in Temmuz toplantısında piyasanın beklediği gibi bir faiz indirimine gitmemesi ise piyasalarda ciddi kar satışlarının yaşanmasına neden olacaktır.
FED FAİZ İNDİRİMLERİ KONUSUNDA ACELECİ OLMAYABİLİR
FED başkanı Powell’in son açıklamaları aslında FED’in biraz bekle-gör politikası izleyerek faiz indirimleri konusunda aceleci olmayabileceğine işaret ediyor. Bu beklentinin güçlenmesi Haziran ayında güçlü performans gösteren borsalarda Temmuz ayında kar satışları yaşanmasına neden olabilir.
Temmuz ayında FED faiz kararı ve faiz kararı için belirleyici olacak ABD ekonomik verileri piyasalar için tekrar çok önemli konuma geldi. Özellikle enflasyon ve büyümeye yönelik öncü ekonomik verilerin zayıf gelmeye devam etmesi FED’in faiz indirimlerine gitmesini teşvik edici olacaktır.
Yurtiçinde İstanbul seçiminin tamamlanması sonrasında önemli bir risk ortadan kalkmış oldu. Ancak yurtiçi piyasalar için ana risk S-400 alımı konusunda ABD’nin Türkiye’ye yaptırım uygulaması olacaktır. Bu konuda G-20 zirvesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Trump arasında yapılacak görüşme önemli olacak.
ABD’DEN F-35 UÇAK PROJESİNDEN ÇIKARMA YA DA SİLAH AMBARGOSU GİBİ BAZI YAPTIRIMLAR GELEBİLİR
S-400’lerin Temmuz ayında parça parça teslim edilmeye başlanması bekleniyor. Bu nedenle ABD’den F-35 uçak projesinden çıkarma ya da silah ambargosu gibi bazı yaptırımların gelme olasılığı yüksek olarak görünüyor. Ancak, ekonomik ve finansal olarak bir yaptırım uygulanmaması durumunda olası yaptırımların etkisinin sınırlı kalması bekleniyor.
Yurtiçi piyasalar için bir diğer risk ise ABD’nin komşumuz olan İran’a yapacağı askeri bir operasyon olacaktır. Bu durumdan komşu olmamız nedeniyle en fazla negatif etkilenenlerden birinin Türkiye olması beklenir.
BIST’İN OLDUKÇA YÜKSEK İSKONTO İLE İŞLEM GÖRMESİ YABANCILARIN İŞTAHINI ARTTIRABİLİR
Bu risklerin zayıflaması ya da ortadan kalkması durumunda orta vadede FED’in faiz indirimlerine başlamasıyla birlikte TL varlıkların bundan pozitif yönde faydalanan grupta yer alması beklenmektedir. BIST’in benzerlerine göre oldukça yüksek iskonto ile işlem görmesi ve TL faizinin EM içinde en yüksek reel faizlerden birine sahip olması yurt içi risklerin ortadan kalkmasıyla birlikte yabancı yatırımcıların iştahını arttırabilir.
Her ne kadar büyüme konusundaki ve bütçe açığı gibi makro taraftaki negatif seyre rağmen cazip değerlemelerle TL varlıklar FED’in faiz indirimleriyle birlikte yatırımcıların dikkatini çeker hale gelebilir. Ancak, kısa vadede yurt içi riskler nedeniyle yurt içi piyasalarda dalgalı seyrin bir süre daha devam etmesi beklenmektedir.
Bu nedenle BIST’te oluşacak yükselişler kısa vadede satış fırsatı, aşırı negatif fiyatlamaların ise cazip değerlemeler nedeniyle alım fırsatı olarak kullanılması beklenmektedir. Bu nedenle Temmuz ayında BIST-100 endeksinin 90.000-101.000 aralığında geniş bir bantta işlem görmesi beklenmektedir. Ay içince 90.000 ve altına gerilmelerin yeni alım fırsatı, 101.00 ve üzerine olası yükselişlerin ise satış fırsatı olarak kullanılması beklenmektedir.
Osman Göktan
Şeker Yatırım Genel Müdürü
gorktan@turcomoney.com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.