Türkiye’yi kucaklayan yeni bir anayasayla birlikte ülkemiz, ekonomide yeni bir modele ihtiyaç duyuyor. Yatırımlardan sonra atılım süreci başlayacak. Türkiye yepyeni anayasası ile ihracat ve üretim odaklı yeni ekonomi model oluşturarak dünyaya örnek olacak.
Uzun süredir yakaladığı ekonomik ve siyasi istikrar sayesinde tüm dünyanın dikkatle takip ettiği bir ekonomi haline gelen Türkiye, yepyeni bir döneme başlangıç yapıyor. Bu yeni süreçte eski dönem kazanımları korunurken, geleceğe daha vizyoner adımlar atmak gerekiyor. İhracatçılar olarak, Türkiye’nin önünde iki temel gündem maddesi bulunduğuna inanıyoruz. Bu gündem maddeleri, tüm partilerin programlarında yeralan yeni bir anayasa ile ekonomideki kazanımları daha ileriye götürecek yeni bir ekonomi programıdır.
Seçim döneminde tüm partiler ülkemizin yeni bir anayasaya duyduğu ihtiyacı dillendirdiler. Türkiye’nin demokrasi yürüyüşünü, yeni bir anayasa ile taçlandırması bu amaçla da insan haklarına saygılı ve özgürlükleri daha da genişleten, tüm Türkiye’yi kucaklayan bir anayasanın acilen gündeme taşınması gerektiğine inanıyoruz. çünkü ekonomik gelişmenin, demokrasi ile at başı giden bir süreç olduğu apaçık bir gerçek. Türkiye’yi, 21. yüzyılda başarıyla taşıyacak bir anayasaya ihtiyaç var. Biz TİM olarak yeni anayasa sürecine gerekli her türlü desteği ve öneriyi vermeye hazır olduğumuzu daha önce ifade ettik.
ülkemizin diğer önemli gündem maddesi de ekonomide yeni bir modele duyulan ihtiyaçtır. Türkiye 2001 krizinden sonra uyguladığı ekonomik modelle istikrarı sağladı, yüksek büyüme oranları yakaladı. Şimdi bu modelin kazanımları çerçevesinde, bir sonraki modeli inşa etmenin vakti geldi.
Bizzat Başbakanımız tarafından da sahiplenilen ve dillendirilen “yatırım, atılım ve liderlik” modeli önerimiz ile ihracata dayalı bir üretimi merkeze almamız gerekiyor. Düşlediğimiz Türkiye’nin yeni döneminde çok daha kapsamlı ve önceki on yıldan farklı, ihracat ve üretim odaklı ekonomi politikalarına ihtiyaç duyuyoruz.
Yeni dönemin ihracat merkezli olmasını bekliyoruz. çünkü Türkiye’yi geleceğe taşıyacak olan model ihracatın merkeze konulduğu bir programdan geçiyor. Ancak bu şekilde, sürdürülebilir ekonomik büyümeyi yakalayabilir, istihdam olanaklarını genişletebilir, işsizliği düşürebilir, Türkiye ekonomisinin kırılgan noktası olan cari açık problemini sorun olmaktan çıkarabiliriz. Bizim daha geniş ölçekte ve vizyoner bir bakış açısıyla Türkiye’nin küresel pazarlardaki rekabet gücünü artıracak üretim odaklı bir bakış açısını, ülkemizin tüm politikalarının başına koymamız gerekiyor.
İhracatta rekabetçi olmamız için hem makro reformları ve hem de ikinci ve üçüncü nesil reformların bitmesi gerekiyor. İnnovasyon ve tasarıma gerçek anlamda yatırım yapmamız ve üretim kültürünün temeline koymamız lazım.
Katma değer artışı için hem kamunun daha fazla kaynak tahsis etmesi, hem de teşvik mekanizmasını ihracat odaklı düzenlemesi gerekiyor. Türkiye’nin geleneksel sektörlerinde ileri teknoloji ve yeni sektörlerde sıfırdan yatırım alması şart. Bu yatırımları mümkün kılacak şartların oluşması için teşvik mekanizması da uyumlu olmalı.
Yatırımlardan sonra atılım süreci başlayacak. Türkiye yepyeni anayasası ile birlikte ihracat ve üretim odaklı yeni ekonomi modeli ile çok uzun olmayan bir sürede, Avrupa’nın merkez ülkeleri gibi büyük bir üretici ve ihracatçı haline gelecek.
Mehmet BüYüKEKŞİ
TİM Başkanı
buyukeksi@turcomoney.com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.
TİM Başkanı da yazıyor bu dergide. İlk defa görüyorum