Başta kayıt dışının önlenmesi olmak üzere, ekonomi için, firmalar için çok ciddi katkılar sağlayan faktoring sektörü, ne yazıkki tam olarak bilinmiyor. Sistemin daha iyi tanıtılmasında, firmalara, işadamlarına anlatılmasında fayda var.
Türkiye’de en şanssız sektörlerden birinin faktoring sektörü olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Çünkü; ekonomik kalkınmaya ve gelişmeye son derece önemli katkılar sağlayan bu sektör, toplumun hemen hemen her kesimi tarafından hiç de hak etmediği biçimde tanımlanıyor ve buna uygun bazı olumsuz davranışlara muhatap kalıyor.
Toplumdaki bu kanının gelişmesinde, elbetteki sektörde faaliyet gösteren bazı şirketlerin rolü olduğu açıktır. Ancak bu sonuçta, sektörde meydana gelen yanlışlara gerektiği zaman ve hallerde dur demeyen zamanın yetkili otoritesinin de payı vardır. Düzenleme yapıyorsanız, denetleme de yapmak zorundasınız. Kural budur. Ama pratikte durum böyle olmadı, bu konuda maalesef geçmişte bir zafiyet yaşandı. Ancak faktoring sektörünün 2006 yılından itibaren Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK)’nun düzenleme ve denetleme kapsamına alınması ile sektör açısından yaşanan özellikle imaj ile ilgili sorunlar azalmaya başladı.
FİNANSAL KURUMLAR BİRLİĞİ GÜÇBÜRLİĞİ OLUŞTURDU
Aşağıda verilen rakamlardan da anlaşılacağı üzere, bu gelişmeye bağlı olarak faktoring sektörünün reel sektörü daha fazla desteklemesinin önü de açıldı. Bu ivme, Aralık 2012 tarihinde çıkan 6361 sayılı “Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu” ile daha da hızlandı. Sözkonusu Yasa ile yukarıda anılan her üç banka dışı finansal kurum bu Kanun çatısı altında toplandı ve her üç sektörün kuruluş, faaliyet esasları ve denetlenmesine ilişkin hususlar anılan Kanun hükümlerine göre yürütülmeye başlandı. Ayrıca her üç sektör Finansal Kurumlar Birliği (FKB) çatısı altında toplandı ve bir güç birliği oluşturuldu.
Faktoring sektörü elbette geçmişle kıyaslanmayacak ölçüde olumlu bir süreci yaşıyor. Bunda, proaktif ve olumlu bir anlayışla yürütülen BDDK gözetimlerinin ve denetimlerinin önemli bir katkısı var. Ancak son yıllarda bankacılık sektöründe tecrübe kazanmış yöneticilerin sektörde tepe yönetici olarak görev alması ve bu gelişmenin sektörün işgücü kalitesine yaptığı önemli katkıların da yaşanmakta olan olumlu gelişmelerde önemli bir payı sözkonusu.
Tüm bu olumlu gelişmelere rağmen faktoring sektörü hala kendini ve işlevlerini tam ve doğru olarak anlatabilmiş değil. Yani bu alanda hala yapılacak daha çok iş vardır.
İşte bu yazı ile sektörün daha iyi anlaşılmasına katkı sunmayı amaçlıyoruz.
Faktoringin ekonomi ve piyasalar için neden önemli olduğunu anlayabilmek için öncelikle tanımını bilmek gerekiyor. Faktoring, mal ve hizmet satışlarından doğmuş ve doğacak olan, fatura ve benzeri belgelerle tevsik edilebilen vadeli alacakların temlik yoluyla bir faktoring kuruluşuna devredilmesi ve bu devir sonucunda finansman, garanti ve tahsilat hizmetlerinin sağlanabildiği kısa vadeli bir finansman tekniğidir.
Bu tanımdan da anlaşıldığı üzere, faktoring temelde üç ayrı hizmeti bir arada sunuyor. Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için bu hizmetlerin kısaca açıklanmasında yarar var.
ALACAK FAKTORİNGİ
Faktoring şirketi, alıcı firmaların finansal nedenlerden dolayı ödeyememe riskini üstlenir. Satıcı firmanın vadeli satışlarından doğan, onayladığı limit dahilindeki alacaklarının %100’ünü garanti altına alır, işletmelerin ticari risklerini azaltır.
TAHSİLAT
Satıcı firmaların devrettiklerini alacaklar, faktoring şirketinin alacağı haline dönüşür. Tahsilatı faktoring şirketi takip eder. Tahsilat takibini faktoring şirketine devreden işletmeler sürdürülebilir ve güvenli büyüme fırsatı yakalar.
FİNANSMAN
Vadeli alacaklarını faktoring şirketine devreden satıcı firmalar, vadelerinden önce bu alacaklarının belli bir yüzdesini ön ödeme olarak kullanabilirler. Böylece alacakların nakde dönüşümü hızlanır ve işletmenin büyümesi için gerekli olan nakit herhangi bir dış kaynağa gerek olmadan ticari alacaklardan elde edilmiş olur. Faktoring, “satışlara paralel” işletme sermayesi sağlar ve firmaların satın alım gücünü arttırır.
FAKTORİNG SEKTÖRÜNDEN EKONOMİYE 120 MİLYAR LİRALIK DESTEK
Yukarıda sayılan işlevlerden en önemlisi kuşkusuz finansman işlevidir. Son verilere göre, daha çok Küçük ve Orta Boy İşletmeler dediğimiz KOBİ’ler olmak üzere yaklaşık 96 bin şirket Türkiye’de faaliyet gösteren faktoring şirketlerinden 120 milyar TL kaynak sağladı. Dolayısıyla kendi şirketlerine ve ekonomiye ciddi katkılar yaptı.
96 bin faktoring müşterisinin çalıştığı müşteri ağı dikkate alındığında, aslında sektörün en az 400 bin KOBİ’ye ulaştığı ve onların ticari faaliyetlerine destek verdiği görülüyor.
Faktoring sektörünün yukarıda belirtilen bu önemli işlevlerinin yanı sıra, ekonomi için başka faydalar da sağlıyor. Zira fatura veya fatura yerine geçen belgeler karşılığında ticari alacakları temlik alarak finansman sağlamak zorunda oldukları dikkate alındığında, faktoring şirketleri kayıt dışı ekonominin önlenmesine de önemli katkılar sağlıyor.
Önümüzdeki sayıda faktöringin ihracata ve ihracatçılara sağladığı katkıları ele alacağız.
Dr. Ramazan Başak
basak@turcomoney.com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.