Son Haberler

Türkiye’de profesyonel futbolun politik iktisadı

*Türkiye’de profesyonel futbolun başlıca sorunları; Bütçe, borçlar, dış açıklar ve yayın politikasıdır. Kulüplerin futbolculara ödediği ücretler için tavan sınırlamasına gidilmesi, kolay borçlanmanın önüne geçilmesi ve yabancı futbolcu transferinde dolaylı ve finansal sınırlandırmalar getirilmesi gerekiyor.

*Türkiye’de futbol giderek gündelik yaşamdan uzaklaşıyor. Hazırlık maçlarını ve Avrupa liglerinin yayınlarını dahi şifreleyen anlayış futbolun geniş kitlelerle bağını zayıflatıyor. Birden fazla yayıncının rekabet içinde yayın yapması öncelikli bir adım olabilir. Dahası mutlaka şifresiz yayınların yapılması sağlanmalıdır.

2014 yılının Eylül ayında Turcomoney dergisinde yayımlanan yazıda ülkemizdeki profesyonel futbolun iktisadi durumunu ele almıştım. O yazıda tespit edilen sorunları şu başlıklarda ele almaya çalıştım:

  • Bütçe açıkları
  • Borçlar
  • Dış açıklar
  • Yayın politikası

Ve bu çerçevede bazı öneriler üzerinde tartışmanın yerinde olacağını ileri sürdüm. Bu öneriler şunlardı:

  • Ücret tavanı politikası
  • Finansal borçlanmanın sınırlandırılması
  • Finansal fair play uygulaması
  • Rekabetçi yayın politikası

Aradan geçen sürede yukarıdaki sorunların çözümü bir yana, artma eğilimi dahi giderilemedi. Dolayısıyla Türkiye’de profesyonel futbol giderek daha sıkıntılı günler yaşayacak ve belki de sürecin sonunda tanınmaz hale gelebilecek.

TÜRKİYE’DE PROFESYONEL FUTBOLUN BAŞLICA SORUNLARI

Yukarıda sayılan sorunları tekrar ele almak bu bağlamda yardımcı olabilir:

  • Bütçe: Sürekli gelirlerinden fazla harcama yapan ve bunu başarı göstergesi olarak sunan bir transfer kültürü kulüplerimiz tarafından benimsendi. Bu bağlamda belki de üzerinde düşünülmesi gereken en önemli kısıtlama transfer sınırlaması (örneğin transfer adedi sınırlaması) olmalı. Daha da önemlisi kulüplerin futbolculara ödediği ücretler için tavan sınırlaması getirmek gerekiyor.
  • Borçlar: Kulüplerin şahıslara yönelik olan ve bunun yanı sıra finansal borçlanmaları yasaklanmalı. Kolay borçlanma beraberinde disiplinsiz harcama alışkanlıkları yaratmış olduğundan, kulüplerin sadece faaliyetlerinden doğan ticari borçlarına (örneğin: seyahat ve konaklama giderleri) izin verilmeli.

Finansal borçların ödenebilmesi için uzun vadeli bir istikrar fonu yapılanması üzerinde tartışılabilir. Yayın gelirlerinin bir kısmı ve yabancı futbolcu transferlerinden alınacak bir bedel ile oluşturulacak bir fon istekli kulüplerin borç yönetimlerine destek vermekte kullanılabilir.

FUTBOL KÜLTÜRÜ GİDEREK TÜKETİMCİ BİR ANLAYIŞA TESLİM OLDU

  • Dış açıklar: Ülkemizdeki futbol kültürü giderek tüketimci bir anlayışa teslim oldu ve sürekli yabancı futbolcu transferi ile başarı arama geleneği yerleşti. Zaman içinde bu sorunun farkına varılmış olmakla birlikte, genellikle sayısal ve doğrudan sınırlamalar getirildi, ancak bunlar beklenen sonuçları veremedi.

Dolaylı ve finansal sınırlandırmalar üzerinde düşünülebilir. Örneğin yabancı futbolculara Türk Lirası ile ödeme yapılması zorunluluğu getirilebilir. Döviz kuru riskini üstlenmek istemeyen futbolcuların transferi bu şekilde engellenmiş olur. Mutlaka doğrudan sınırlama yapılmak istenirse, yabancı futbolcu transferinde yaş sınırlaması (örneğin 28 yaştan büyük olmama) getirilebilir. Bu şekilde Türk futbolu bir dönemin isim yapmış yabancı futbolcuların emeklilik hayallerinin bir aşaması olmaktan kurtarılabilir.

  • Yayın politikası: Türkiye’de futbol giderek gündelik yaşamdan uzaklaşıyor. Hazırlık maçlarını ve Avrupa liglerinin yayınlarını dahi şifreleyen anlayış futbolun geniş kitlelerle bağını zayıflatıyor. Birden fazla yayıncının rekabet içinde yayın yapması öncelikli bir adım olabilir. Dahası mutlaka şifresiz yayınların yapılması sağlanmalıdır.

Bu ve benzeri önerileri tartışmak yerine futbolcu, teknik direktör, hakem ve başkanların söylemleri üzerinden tartışmalar yürütmenin herkese daha cazip geldiği ne yazık ki ortadadır. Ancak bu sürecin sonucunda asırlık kulüplerin sadece genç takımlarla kendi aralarında maç yapacakları günlere doğru yol alınıyor. Umarım daha fazla gecikmeden yüzeysel olmayan tedbirler üzerinde düşünmek mümkün olur.

Doç. Dr. Ertuğrul Kızılkaya

İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi

kizilkaya@turcomoney.com

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Site Haritası