-Son 40 yılda sağlanan teşviklerle çok önemli turizm yatırımları yapıldı. Bu yatırımlar sayesinde çevremizdeki ülkelere göre ciddi yatak kapasitelerine ulaşıldı. Turizm sektörü, zaman içinde olgunluk seviyesine ulaşarak kilit sektör haline geldi. Bugün turizm sektörü, 54 alt sektörü tetikliyor ve bu sektörlerin gelişimine çok ciddi kaynak sağlıyor.
-Türkiye’nin turizm potansiyeli çok yüksek. Turizm sektörü en önemli sektörlerimizden biridir. En az ihracatımız kadar önemlidir. Bacasız sanayidir. Gelirleri tamamen dövizdir. Ekonomimizin en önemli dış girdisi döviz kazancıdır. Sektörün çok çeşitli sorunları var. Bu sorunlar en kısa zamanda ve mutlaka çözülmelidir.
Türkiye, özellikle 1980’li yıllardan sonra ekonominin dışa açılma süreci ile birlikte 1984 yılında Turgut Özal hükümetinin çıkardığı Turizm Teşvik Kanunu ile birlikte turizm sektöründe ciddi bir sıçratma başlattı. Yani, son 40 yılda sağlanan teşviklerle çok önemli turizm yatırımları yapıldı ve çevremizdeki ülkelere göre ciddi yatak kapasitelerine ulaşıldı. Hükümetlerin desteği ile turizm sektörü, zaman içinde olgunluk seviyesine ulaşarak kilit sektör haline geldi. Bugün turizm sektörü, 54 alt sektörü tetikliyor ve bu sektörlerin gelişimine çok ciddi kaynak sağlıyor.
Gelişmekte olan bir ülke olarak Türkiye, tasarrufların da yetersizliği ile kaynak sıkıntısı çekiyor. Bu nedenle yurt dışı kaynaklardan sürekli borçlanmaya çalışıyor. Yatırımlarını finanse etmek ve üretim gücünü artırmak için yabancı tasarruflardan yararlanma gayreti içinde. Bu çerçevede, ekonomimiz sürekli cari açık problemi ile karşı karşıya kalıyor. Dış ticaret dengesindeki açıkların kapatılmasında ve azaltılmasında, bacasız sanayi kabul edilen turizm gelirlerine ihtiyacımız her gün daha da artıyor. İhracat ve turizm, en önemli döviz geliri kaynaklarımızdır. Dış dünyaya dönük bu iki sektörümüz, ekonomimizin ve kalkınmamızın finansmanı için olmazsa olmazlarımızdır.
Bu durumun bilincinde olan hükümetlerimiz ihracat yanında döviz geliri kazanan turizm sektörümüzün de tüm çeşitleriyle geliştirilmesi ve gelirlerinin artırılması için her türlü gayreti gösteriyor.
TURİZM GELİŞTİRME AJANSI, 100 MİLYON DOLARLIK BÜTÇE İLE TANITIM FAALİYETLERİNİ BAŞLATTI
Devlet, turizm stratejisi çerçevesinde yapabileceği her türlü teşvik, finansman, altyapı geliştirme, havalimanları inşa etme ve kapasite artırma çalışmalarını sürdürürken, aynı zamanda sektörün tüm dünyada tanıtımı için Turizm Geliştirme Ajansı’nı kurdu ve faaliyete geçirdi. Ajans, bu yıl için tanıtım için 100 milyon dolarlık bütçe oluşturarak sektörün tanıtım faaliyetlerini başlattı.
Diğer yandan, sektörün birinci elden temsilcileri olan turizm işletmeleri, tur operatörleri, meslek örgütleri, dernekler, tanıtım vakıfları, belediyeler ve şehir konseyleri de mahallinde sektörün sorunlarının çözümünde ve hizmet kalitesinin artırılmasında Kültür ve Turizm Bakanlığı’mızın koordinatörlüğünde çalışıyor.
Bu noktada, turizm sektörümüzün son yıllardaki gelişimini özetledikten sonra sektörün belli başlı önemli sorunlarına ve çözüm önerilerini ele alacağız.
Turizm Sektörü Ziyaretçi Sayıları ve Döviz Gelirleri (2018-2022)
————————————————————————————————————————-
Yıl Ziyaretçi Sayısı( Milyon) Gelir (Miyar Dolar)
2018 45,6 29,5
2019 51,7 34,5
2020 15,8 12,1
2021 29,4 24,5
2022 45 35*
*Tahmin
Bu yıl pandemi öncesi seviyelerine döneceğimiz tahmin ediliyor. Sektörün beklentisi, hedefe ulaşamasak da bu seviyeye yaklaşacağız yönünde. 45 milyonluk ziyaretçi sayısı ve 35 milyar dolarlık döviz geliri, Türkiye için önemli bir hedef. Bu hedef, aynı zamanda sektörün döviz kaynağı olarak önemli bir büyüklüğü sağladığına da işaret ediyor.
Sektörden gelen sayın bakanımız M. Nuri Ersoy “2028 yılında Türkiye’nin hedefi 120 milyon turist, 100 milyar dolar gelir olması gerekiyor. Bu, Türkiye için zor bir hedef değil. Çok rahat ulaşılabilir” değerlendirmesini yapıyor.
TURİZM SEKTÖRÜNDE YAŞANAN BELLİ BAŞLI SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
1)Turizmin Çeşitlendirilememesi;
Turizm, yalnızca yaz turizminden ibaret değildir. Alternatif turizmin iyi anlaşılması ve bu yönde turizmin çeşitlendirilmesi gerekir. Sağlık, inanç, kültür, tarih, kongre, spor, kış, yayla, termal ve benzeri alanlardaki alternatif turizm çeşitlendirmesinin mutlaka yapılması, aynı zamanda turizmi ülke geneline yayacak ve ilave gelirler oluşturacaktır. Bu tür turizm çeşitlemeleri, kum, deniz ve güneş ekseninden kaydırılarak faaliyetin tüm yıla yayılmasına sebep olacaktır.
2)Altyapı ve Üstyapı Yetersizliği;
Gerek alt yapıda ve gerekse de üstyapıda sektörde bir çok eksiklik var. Bu durum da turizm çeşitlemesinin tamamen önüne geçiyor. Özellikle üstyapıda meydana gelen hatalar ve eksiklikler, yanlış yapılanma sorununa etki ediyor.
3) Pazarlama Bilgisizliği ve Tanıtım Yapılamaması;
Sektörde çalışan personelin bir çoğu pazarlama kavramına ve nosyonuna hakim değil. Hakim olmamak, tanıtım eksikliğini ortaya çıkarıyor. Bu durum da Türkiye’nin turistlerin ilgisini çekmesi için dış etken oluşturamıyor.
4) Turizm personeli sektör için yetiştirilmiş personel olmalı;
Turizm personeli, turizm personeli olmalı ve öyle kalmalı. Bu meseleyi 2-3 aylık işçilikle çözemeyiz. Sektörün üst düzey yöneticilerinden biri şöyle diyor. “Turizm personelinin parmakları biraz ince olur. Parmaklarının bu konuda söylediği önemlidir. Kalın olanlar inşaatlarda çalışır, parmakları ince olanlar biraz daha bu işe uygun olur. Bunlar turizmde çalışır.” Sektördeki çalışma süresini büyük oranda 12 aya çıkarmalıyız.”
5)Turizmde Her Şey Dahil Sistemi Terk Edilmeli;
Her şey dahil sistemi, turisti maalesef otelin içine hapis ediyor. Gelen ziyaretçiyi yörenin doğal, tarihi yerlerine ve şehre çekmek için de yeni yöntemler ve etkinlikler tasarlamalı alternatif aktiviteler oluşturmalıyız. Turisti, şehrin esnafıyla ve çarşılarıyla buluşturmanın yolunu da bulmalıyız. İpek halılar satılan Antalya ve Alanya gibi şehirlerimizde şu anda bir tshirt, bir simit satın almayan turistle karşı karşıyayız.
6)Hiçbir Şekilde Turistin Milliyetine Göre Ayrım Yapılmamalı,
Ülkemizi ziyaret eden yabancılar için hiçbir şekilde ayrım yapılmamalı. Bütün yabancı misafirlere aynı titizlikle hizmet sunmalıyız.
7)Sağlık Turizmini Ülkenin Diğer Bölgelerine de Yaymalıyız;
Sağlık turizminin önemi ve verimi gittikçe artıyon. İstanbul’un dışında Antalya ve Ege bölgesi gibi turizm yörelerine de sağlık turizminin teşvik edilmesi, oralardaki konaklama ve ilave turizm imkanlarından misafirlerin yararlandırılması ilave gelir elde edilmesini sağlar.
8)Çevresel Kirlilik;
Çevrenin kötü kullanılması ve kirlilik, sektörün gelişimini doğrudan ve olumsuz etkiler. Bu durum, Türkiye turizminin ağır yara almasına sebep oluyor. Turistlerin de yakındığı bir sorun olan çevre kirliliği, uzun yıllardır çözülebilmiş değil. Bu konuda Turizm Bakanlığı tarafından mutlaka aksiyon alınmalı.
Sonuç olarak ifade etmek isteriz ki; turizm sektörü en önemli sektörlerimizden biridir. En az ihracatımız kadar önemlidir. Bacasız sanayidir. Gelirleri tamamen dövizdir. Ekonomimizin en önemli dış girdisi döviz kazancıdır. Önümüzdeki yıllarda turizmin önemi daha da artacaktır.
Osman Akyüz
akyuz@turcomoney.com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.