*BIST, Ocak ayında önemli borsalar içinde 124.536 ile TL bazında yeni tarihi zirve seviyelerine ulaşarak en iyi performansı gösteren borsa oldu. Ay sonuna doğru Çin’de ortaya çıkan Corona virüsünün hızla yayılmaya başlaması ve ölüm vakalarının artması sonrası borsalarda güçlü kar satışları yaşandı.
*BIST’te son oluşan güçlü yükseliş trendinde yabancı katılım düşük kalırken yükseliş yerli yatırımcıların alımlarıyla gerçekleşti. BIST’in halen yurtdışı benzerlerine göre makul değerlemeye sahip olması ve pozitif beklentilerle birlikte endeksteki yükseliş trendinin ara düzeltmelerle yılın ilk çeyreğinde devam etmesi bekleniyor.
*Yurtdışında Ocak ayı içinde tarihi zirve seviyelerine yakın olan borsalarda Şubat ayında kar satışlarının yaşanma riskinin yüksek olduğunu düşünüyoruz. Ancak Çin’deki virüsün kontrol altına alınması durumunda bu satışların kar satışları olarak gerçekleşmesi ve yeni alım fırsatı olarak kullanılması bekleniyor.
*Global piyasalar için kısa vadeli en önemli risk olan Corona virüsüne ilişkin gelişmeler yurtiçi piyasalar içinde de önemli olacak. Henüz Türkiye’de virüse rastlanmaması piyasalara etkisini sınırlandırsa da virüsün Türkiye’de de yayılma riskinin oluşması durumunda yurtiçi piyasaların bundan negatif etkilenmesi bekleniyor.
*BIST’teki olası satışların kar satışı şeklinde gelişerek yeni alım fırsatı olarak kullanılması bekleniyor. Geçmiş Şubat ayı performansları incelendiğinde BIST’in Ocak ayındaki pozitif eğilim sonrası Şubat ayında yüzde 3-6 arasında değişen kar satışlarıyla karşılaştığını ancak bu satışların genellikle alım fırsatı olarak kullanıldığı görülüyor.
*BIST-100 endeksinin Şubat ayında 114.000-125.000 aralığında geniş bir bantta dalgalı bir seyir izlemesi bekleniyor. Endeksin 115.500 ve altına doğru kar satışları gerçekleştirmesi alım fırsatı, tarihi zirve seviyeleri olan 124.500-125.000 aralığına olası yükselişlerin ise kar satışı fırsatı olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
*Yurtiçi tahvil faizleri TCMB faiz indirimlerinin desteğiyle düşüşüne devam ederken, 10 yıllık tahvil faizleri Ekim 2016’dan beri en düşük seviye olan yüzde 10 seviyelerine geriledi. Yıla 282 seviyelerinden başlayan CDS’ler düşüşüne devam ederek Nisan 2018’den beri en düşük seviyesi olan 235’lere kadar geriledi.
*TCMB Ocak toplantısında haftalık repo faizlerini piyasaya beklentisi olan 50 baz puanın hafif üzerinde 75 baz puan indirerek yüzde 11,25’e düşürdü. Böylece TCMB son beş toplantıda 1275 baz puan faiz indirmiş oldu. TCMB, enflasyon görünümünü etkileyen faktörleri dikkate alarak faizde “ölçülü” bir indirim yapıldığını ifade etti.
*Reel faizlerin mevcut enflasyon oranına göre negatif bölgeye gelmesi nedeniyle, TCMB’nin önümüzdeki dönemde olası faiz indirimlerini 25-50 baz puanlık küçük adımlar şeklinde gerçekleştirebilir. Ancak ölümcül virüs endişeleri sonrası büyüme endişelerinin gündeme gelmesi ve jeopolitik riskler TL’yi daha kırılgan bir hale getirebilir.
*Kurun 5.95 seviyesinde tutunması, daha hızlı faiz indirimlerine hassasiyeti artıracağı için TCMB’nin bir süre ara vermesi beklenebilir. 6.00 seviyesi Dolar/TL için kuvvetli direnç olarak izlenmelidir. Bu seviye aşılırsa 6.20’ye doğru çıkış hızlanabilir. Geri çekilmelerde ise 5.85 ve 5.75 destek noktaları olarak takip edilebilir.
ABD ile Çin arasındaki birinci faz ticaret anlaşmasına yönelik beklentilerle global piyasalar 2020 yılına pozitif eğilimle başlarken, risk alma iştahı ABD-İran gerilimiyle kısa süreli gerilese de ay ortasında ticaret anlaşmasının imzalanmasıyla yükselmeye devam etti. Ocak ayı içinde borsalar yükselmeye devam ederken, ABD borsaları tarihi zirve seviyelerini test etti. BIST’te bu kervana katılarak, 124.536 ile TL bazında yeni tarihi zirve seviyelerine ulaştı.
BIST, Ocak ayında önemli borsalar içinde en iyi performansı gösteren borsa oldu. Ay sonuna doğru Çin’de ortaya çıkan Corona virüsünün hızla yayılmaya başlaması ve ölüm vakalarının artması sonrası global risk iştahı zayıflarken riskten kaçınma eğilimi başladı. Virüsün hızla yayılmasının global ekonomiye zarar verebileceği endişeleri artarken borsalarda güçlü kar satışları yaşandı.
Virüsün global talebi olumsuz etkileyebileceği beklentisiyle petrol fiyatlarında yüzde 13’leri bulan sert düşüş yaşanırken, güvenli liman olarak kabul edilen altın, ABD tahvilleri ve Japon Yeni’ne olan talep arttı. Virüsün Çin kaynaklı olması ve daha çok Asya bölgesinde yayılması nedeniyle Asya borsalarında güçlü satışlar görüldü. EM endeksi Asya kaynaklı olarak Ocak ayında negatif ayrıştı.
TL, EM PARA BİRİMLERİ İÇİNDE SINIRLI DA OLSA POZİTİF AYRIŞAN GRUPTA YER ALDI
TL, Ocak ayında yatay bir eğilim sergileyerek EM para birimleri içinde sınırlı da olsa pozitif ayrışan grupta yer alırken, petrol fiyatlarındaki düşüş TL’nin pozitif ayrışmasını destekledi.
BIST Ocak ayında güçlü pozitif ayrışarak tarihi yeni zirve seviyelerini test ederek ayı yüzde 5’lere yaklaşan yükselişle kapatırken, bankacılık endeksi tahvil faizlerindeki düşüşün de desteğiyle ayı yaklaşık yüzde 8 yükselişle kapattı.
10 YILLIK TAHVİL FAİZLERİ EKİM 2016’DAN BERİ EN DÜŞÜK SEVİYE OLAN YÜZDE 10 SEVİYELERİNE GERİLEDİ
Yurtiçi tahvil faizleri TCMB faiz indirimlerinin desteğiyle düşüşüne devam ederken, 10 yıllık tahvil faizleri Ekim 2016’dan beri en düşük seviye olan yüzde 10 seviyelerine geriledi. Yıla 282 seviyelerinden başlayan CDS’ler düşüşüne devam ederek Nisan 2018’den beri en düşük seviyesi olan 235’lere kadar geriledi.
CDS’lerdeki düşüş TL varlıklara yönelik risk alma iştahının güçlenmeye devam ettiğine işaret ederken, aynı zamanda TL varlıklarda oluşan pozitif fiyatlamayı destekledi. BIST’in Ocak ayında pozitif ayrışmasında yurtiçi risklerin ortadan kalkması ve yurtdışı benzerlerine göre halen yüksek iskontolu işlem görmesi etkili oldu. BIST’in yurtdışı benzerlerine göre iskontosu azalsa da halen devam ediyor.
ENDEKSTEKİ YÜKSELİŞ TRENDİNİN ARA DÜZELTMELERLE İLK ÇEYREKTE DEVAM ETMESİ BEKLENİYOR
Faizlerdeki düşüşle birlikte BIST’te işlem gören şirketlerin değerlemesi, hisse senedi değerlemesinde kullanılan risksiz faiz oranın aşağı çekilmesiyle yükseldi. Yine 2020 yılına ilişkin büyüme beklentilerinin güçlenmesi de BIST’teki yükseliş trendini destekledi.
BIST’te son oluşan güçlü yükseliş trendinde yabancı katılım düşük kalırken yükseliş yerli yatırımcıların alımlarıyla gerçekleşti. BIST’in halen yurtdışı benzerlerine göre makul değerlemeye sahip olması ve pozitif beklentilerle birlikte endeksteki yükseliş trendinin ara düzeltmelerle yılın ilk çeyreğinde devam etmesi bekleniyor.
FED FAİZLERİ YÜZDE 1,50-YÜZDE 1,75 ARALIĞINDA SABİT BIRAKTI
FED Ocak ayı toplantısında faizleri üyelerin oy birliğiyle yüzde 1,50-yüzde 1,75 aralığında sabit bıraktı. Hazine bonosu alımlarını ikinci çeyreğe kadar, gecelik repo operasyonlarını ise Nisan ayına kadar devam ettirecek olan FED, istihdamın güçlü olduğunu vurgularken, enflasyonun halen hedefin altında olduğunu belirtti. Fed, ayrıca para politikasının cari duruşunun ekonomik büyümeyi desteklediğini, güçlü istihdam piyasası oluşturarak enflasyonun yüzde 2 hedefine dönmesi için uygun olduğunu söyledi.
Mevcut şartlar altında FED’in 2020 yılında faizleri sabit tutması bekleniyor. Fed’in genişleyici politikasını devam ettirmesi orta vadede özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülke piyasaları için destekleyici olmaya devam edecektir.
TCMB OCAK TOPLANTISINDA REPO FAİZLERİNİ 75 BAZ PUAN İNDİREREK YÜZDE 11,25’E DÜŞÜRDÜ
TCMB Ocak toplantısında haftalık repo faizlerini ortalama piyasaya beklentisi olan 50 baz puanın hafif üzerinde 75 baz puan indirerek yüzde 11,25’e düşürdü. Böylece TCMB son beş toplantıda (Temmuz 2019 – Ocak 2020) 1275 baz puan faiz indirmiş oldu.
TCMB döviz kuru, iç talep koşulları ve üretici fiyatlarındaki gelişmelere bağlı olarak çekirdek enflasyon göstergelerinin eğilimlerinin ılımlı seyrettiğini belirterek enflasyona ilişkin olumlu resim çizmeye devam ediyor. PPK metininde büyümedeki toparlanmanın devam edeceği beklentisi tekrarlandı.
TCMB, enflasyon görünümünü etkileyen tüm faktörleri dikkate alarak politika faizinde “ölçülü” bir indirim yapıldığını ifade etti. Para politikasına ilişkin daha önceki PPK metinlerinde yer alan “sıkılık” ifadesi bu ay metinden çıkarıldı. Bu TCMB’nin küresel koşullar izin verdiği ölçüde faiz indirimlerine ölçülü şekilde devam edeceğine işaret etmektedir.
ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE OLASI FAİZ İNDİRİMLERİ 25-50 BAZ PUANLIK KÜÇÜK ADIMLAR ŞEKLİNDE GERÇEKLEŞEBİLİR
Ancak reel faizlerin mevcut enflasyon oranına göre negatif bölgeye gelmesi nedeniyle, TCMB’nin önümüzdeki dönemde olası faiz indirimlerini 25-50 baz puanlık küçük adımlar şeklinde gerçekleştirebileceğini düşünüyoruz.
Ancak son dönemde ortaya çıkan ölümcül virüs endişeleri sonrası büyüme endişelerinin tekrar gündeme gelmesi ve jeopolitik riskler nedeniyle global risk iştahının hızla düşmesi TL’yi daha kırılgan bir hala getirebilir. Bu da TCMB’nin faiz indirimlerine ara vermesine neden olabileceği gibi faiz indirimlerinin güçlü şekilde devam etmesi TL üzerinde yeniden negatif baskıya neden olabilir.
EUR/USD PARİTESİNDE 1.10 SEVİYESİ KRİTİK EŞİK OLARAK GÖZÜKÜYOR
Geçen ay beklediğimiz gibi 1.11 üzerinde kalmaya çalışan EUR/USD paritesi ay sonunda 1.12 üzerine çıksa da kalıcı olamadı ve hızla geri çekildi. Brexit anlaşmasını Kraliçenin imzalamasının ardından, AB Parlamentosunda onaylanmasıyla İngiltere-AB ayrılığı gerçekleşse de 31 Aralık’a kadar fiilen üyelik devam edecek. Kapsamlı bir ticaret anlaşması için sene sonuna kadar vakit olsa da Başbakan Boris Johnson, sene sonu mutlaka ayrılığın gerçekleşeceğini belirtiyor.
Neredeyse bütün Ocak ayını düşüşle geçiren parite için 1.10 seviyesi kritik eşik olarak gözüküyor. Bu eşik geçilirse 1.09’a kadar düşüş görülebilir. Tepki alımlarının gelmesi durumunda ise 1.1050 ve 1.1185 parite için direnç bölgeleri olarak izlenebilir.
Yeni yılın ilk ayında da faiz indirimine devam eden TCMB, 75 baz puanlık indirimle birlikte faizleri yüzde 11.25 seviyesine çekti. Önden yüklemeli faiz indirimlerin ardından Merkez Bankası’nın biraz daha yavaşlaması beklenebilir.
6.00 SEVİYESİ DOLAR/TL İÇİN KUVVETLİ DİRENÇ OLARAK İZLENMELİDİR
Kurun 5.95 seviyesinde tutunması, daha hızlı faiz indirimlerine hassasiyeti artıracağı için TCMB’nin bir süre ara vermesi beklenebilir. 6.00 seviyesi Dolar/TL için kuvvetli direnç olarak izlenmelidir. Bu seviye aşılırsa 6.20’ye doğru çıkış hızlanabilir. Geri çekilmelerde ise 5.85 ve 5.75 destek noktaları olarak takip edilebilir.
Yeni yılın ilk ayında ABD’nin Irak’ta İranlı generali öldürmesi, İran’ın ABD’nin Irak’taki üssüne saldırı düzenlemesi, bu saldırı esnasında Ukrayna’nın yolcu uçağını yanlışlıkla düşürmesi gibi oldukça yoğun bir gündemden geçtik.
VİRÜSLE İLGİLİ GELİŞMELERİN KÖTÜYE GİTMEMESİ HALİNDE ALTINDA BİR MİKTAR GERİLEME GÖRÜLEBİLİR
Bu esnada altın ons fiyatı 1.611’i görse de 2 gün içinde 1.540 düzeyine kadar indi. ABD-İran gerginliğinin tırmanmaması fiyatlardaki yükselişin kalıcı olmamasına sebep oldu. Ay sonunda ise Çin’de ortaya çıkan Corona virüsünün hızla yayılması endişelere yol açtı.
Virüsle ilgili gelişmelerin kötüye gitmemesi halinde altında bir miktar gerileme görülebilir. Bu durumda 1.530 desteği takip edilebilir. Aksi yönde ise 1.575 ve 1.610 noktaları altın ons için önemli direnç noktaları olarak izlenebilir.
Yurtdışı piyasalarda Şubat ayında Çin’de ortaya çıkan Corona virüsünün kontrol altına alınıp alınamayacağı piyasaların ana gündemi olacak. Virüsün Çin dışındaki ülkelerde de hızlanarak yayılması ve ölümlerin artması durumunda piyasalarda hızlı bir riskten kaçış yaşanması beklenir. Virüsün kontrol altına alınması ve Çin dışında vaka sayısının sınırlı kalması durumunda piyasalardaki risk alma iştahının zayıflasa da devam etmesi beklenmektedir.
GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE YÖNELİK FON AKIMI DÜŞÜK MOMENTUMLA DA OLSA DEVAM EDEBİLİR
FED ve diğer büyük merkez bankalarının destekleyici para politikalarının devam etmesi ve Çin ile ABD arasındaki ticaret savaşının birinci faz anlaşmasıyla ortadan kalkması, global piyasalardaki risk iştahının orta vadede devam etmesini sağlayacaktır. Virüs tehdidinin etkisinin azalmasıyla gelişmekte olan ülkelere yönelik fon akımı düşük momentumla da olsa devam edebilir.
Ocak ayında Asya piyasaları kaynaklı negatif ayrışan MSCI EM endeksi tekrar pozitife dönebilir. Virüs tehdit sonrası başta Çin olmak üzere Şubat ayı içinde gelecek ekonomik veriler önemli olacak. Zayıf gelebilecek veriler büyüme endişelerinin tekrar alevlenmesine ve tarihi zirve seviyelerine yakın işlem gören borsalarda güçlü satışların yaşanmasına neden olabilir.
Ocak ayında ABD-İran arasındaki gerginlik çok büyümeden ortadan kalksa da jeopolitik gelişmeler piyasalar için risk unsuru olmaya devam edecek. İki ülke arasında yeniden bir gerilim yaşanması piyasalardaki riskten kaçınma eğilimini güçlendirebilir.
TARİHİ ZİRVE SEVİYELERİNE YAKIN OLAN BORSALARDA ŞUBAT AYINDA KAR SATIŞLARININ YAŞANMA RİSKİ YÜKSEK
Yurtdışında Ocak ayı içinde tarihi zirve seviyelerine yakın olan borsalarda Şubat ayında kar satışlarının yaşanma riskinin yüksek olduğunu düşünüyoruz. Ancak Çin’deki virüsün kontrol altına alınması durumunda bu satışların kar satışları olarak gerçekleşmesi ve yeni alım fırsatı olarak kullanılması bekleniyor.
Şubat ayında yurtiçinde TCMB faiz kararı piyasaların takip edeceği en önemli gündem olacak. TCMB’nin faiz indirimlerine devam edip etmeyeceği ve devam etmesi durumunda faiz indirimin ne dozda olacağı izlenecek.
Makroekonomik tarafta ise başta enflasyon olmak üzere gelecek veriler yakından izlenecek. Yurtiçine yönelik kısa vadede önemli bir beklenti ve risk kalmadığı için piyasaların Şubat ayında yurtdışıyla daha yüksek korelasyonla hareket etmesi beklenmektedir.
VİRÜSÜN TÜRKİYE’DE DE YAYILMA RİSKİNİN OLUŞMASI YURTİÇİ PİYASALARI NEGATİF ETKİLEYEBİLİR
Global piyasalar için kısa vadeli en önemli risk olan Corona virüsüne ilişkin gelişmeler yurtiçi piyasalar içinde de önemli olacak. Henüz Türkiye’de virüse rastlanmaması piyasalara etkisini sınırlandırsa da virüsün Türkiye’de de tespit edilmesi ve yayılma riskinin oluşması durumunda yurtiçi piyasaların bundan negatif etkilenmesi bekleniyor.
Ay içinde Fitch’in Türkiye’nin kredi notuna ilişkin değerlendirmesi bir diğer önemli konu başlığı olacak. Fitch Kasım ayında Türkiye’nin BB- olan kredi notu görünümünü “Negatif”ten, “Durağan”a çekmişti.
Fitch’in bu değişikliği sonrası en kötünün geride kaldığına yönelik beklentilerle TL varlıklarda güçlü bir pozitif ayrışma ve ralli yaşandı. Fitch’in yeni değişiklik yapması nedeniyle Şubat ayı değerlendirmesinde bir değişikliğe gitmesi beklenmiyor. Ancak daha önce olduğu gibi görünümün “Pozitif”e çekilmesi TL varlıklardaki ve özellikle de BIST’teki pozitif fiyatlamanın güçlenerek devam etmesini sağlayacaktır.
ŞUBAT’TA YAPILMASI BEKLENEN HALKBANK DAVASINA İLİŞKİN GELİŞMELER DE YAKINDAN İZLENECEK
ABD ile ilişkilerin seyri arka planda kalsa da önemini korumaya devam edecek ve S-400 konusunda yaptırımının tekrar gündeme getirilmesi, TL varlıklarda satışları tekrar gündeme getirebilir. ABD ile ilişkili olarak takip edilecek bir diğer konu ise Şubat ayında yapılması beklenen Halkbank davasına ilişkin gelişmeler olacaktır.
Global risk iştahında ciddi bir bozulma yaşanmadıkça BIST’in halen yurtdışı benzerlerine göre iskontolu işlem görmesi nedeniyle yükseliş trendini Şubat ayında da koruması beklenmektedir.
Ancak son dönemde BIST’te güçlü bir yükseliş yaşanması ve bu yükselişte yabancı katılımının çok düşük kalması nedeniyle ay içinde kar satışları yaşanma ihtimali yüksek görülmektedir.
BIST-100 ENDEKSİNİN ŞUBAT AYINDA 114.000-125.000 ARALIĞINDA DALGALI BİR SEYİR İZLEMESİ BEKLENİYOR
Yurtiçine yönelik negatif haber akışı olmadıkça ve global tarafta güçlü bir riskten kaçış yaşanmadıkça, BIST’teki olası satışların kar satışı şeklinde gelişerek yeni alım fırsatı olarak kullanılması bekleniyor.
Geçmiş Şubat ayı performansları incelendiğinde genel olarak BIST’in Ocak ayındaki pozitif eğilim sonrası Şubat ayı içinde yüzde 3-6 arasında değişen oranlarda kar satışlarıyla karşılaştığını ancak bu satışların genellikle alım fırsatı olarak kullanıldığı görülüyor.
Son dönemdeki güçlü performans sonrası bu yılda Şubat ayında benzer eğilimin gerçekleşebileceğini düşünüyoruz. Bu beklentiler ışığında BIST-100 endeksinin Şubat ayında 114.000-125.000 aralığında geniş bir bantta dalgalı bir seyir izlemesi bekleniyor.
Endeksin 115.500 ve altına doğru kar satışları gerçekleştirmesi alım fırsatı, tarihi zirve seviyeleri olan 124.500-125.000 aralığına olası yükselişlerin ise kar satışı fırsatı olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Osman Göktan
Şeker Yatırım Genel Müdürü
goktan@turcomoney.com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.