Son yıllarda yakın coğrafyamızda yaşanan savaşlar ve rejim değişiklikleri nedeniyle Türkiye’nin yaşadığı ekonomik kayıplara yönelik bilgi almak için birçok gazeteciden telefon veya mail alıyorum. Bunları siz okuyucularımla da paylaşmak isterim.
Mısır ayağıyla ilgili yaşanan ekonomik kayıplar, ticaret hacmindeki gerilemeye yönelik söyleyeceklerim Arap baharı devrimi ve darbe öncesi ve sonrası kıyası olacak; Mısır’daki siyasal istikrarsızlık ortamı, ekonomik alandaki sorunları arttırdı. Bu çerçevede hızla azalan döviz rezervleri ve dış ödemeler dengesindeki sorunlar öne çıkıyor. 2011 olayları sonrasındaki kriz döneminde ülkenin yaklaşık 30 milyar ABD Doları civarında bir ekonomik kayba uğradığı tahmin ediliyor. Mısır ekonomisindeki bu olumsuz gelişmelerin elbette diğer ülkelerle olduğu gibi Türkiye ile olan ekonomik ilişkilerine de yansıması söz konusu ama fark ne kapatılmaz durumdadır, ne de karşılıklı ticaretimizi etkileyecek boyuttadır.
2002 yılına kadar dalgalı bir seyir izleyen iki ülke arasındaki ticaret hacmi, 2002 yılından beri sürekli artış eğiliminde olup, 2012 yılı itibariyle 5 milyar dolar düzeyini aştı ancak 2013’te yaklaşık % 3’lük bir azalma ile 4,8 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. İçinde bulunduğumuz yılın resmi olarak açıklanan ilk dört aylık rakamlarına göre ticaret hacmimiz bir önceki yılın aynı dönemine göre yaklaşık % 2’lik azalma yaşadı.
Türk iş dünyasının Mısır’daki kayıplarıyla ilgili rakamlar ise:
Mısır’da firmalarımızın toplam yatırım miktarı 2 milyar ABD Doları düzeyinde. Söz konusu yatırımlarımız Mısır’da hala devam ediyor. Mısır’da 40’ı büyük ölçekli olmak üzere yaklaşık 200 Türk firması, ülkemizde ise 150 Mısır sermayeli şirket faaliyet gösteriyor. Mısır ekonomisindeki sıkıntıların firmalarımıza etkisinin ne ölçüde olduğuna ilişkin elimizde kapsamlı veriler mevcut değil. Fakat yapmış olduğum görüşmelerde henüz elimizde resmi bir negatif durumda söz konusu değil.
Hükümetin, Mısır rejimi ile ilişkileri önümüzdeki dönemde nasıl şekillenmelidir derseniz;
Mısır, ortak tarihe ve benzer kültürel özelliklere sahip olduğumuz önemli bir bölge ülkesidir. Nüfus bakımından Arap dünyasının birinci, Afrika kıtasının ikinci en kalabalık ülkesidir.
Suudi Arabistan, BAE ve Cezayir‘den sonra Arap ülkeleri içinde dördüncü büyük ekonomiye sahip Mısır’daki siyasi ortam ve ekonomi düzeldikçe önümüzdeki dönemde de Mısır’la olan ilişkilerimizin eski rayına oturacağına inanıyorum. Mısır ve Türkiye‘nin, Akdeniz bölgesindeki stratejik üstünlüğü bir arada oldukları sürece daha sağlıklı daha güçlü olacak.
Kaynayan Orta Doğu ve Kuzey Afrika ( MENA) bölgesine genel olarak baktığımızda; 2014 yılının ilk dört ayında ihracatımızın, geçen yılın aynı dönemine göre % 1’lik artışla 14,1 milyar dolara ulaştığını görüyoruz. Aynı dönemde toplam ticaret hacmi % 5’lik azalmayla 22 milyar dolardan, 21 milyar dolara düştü.
2011 yılından bu yana bölgeye ihracatımıza bakıldığında 2012 yılında ihracatımız bir önceki yıla göre %52 oranında artışla 48 milyar dolar, 2013 yılında ise bir önceki yıla göre %13 azalmayla 41 milyar dolar oldu.
Toplam ticaret hacmimiz ise 2012 yılında bir önce yıla göre % 32’lik artışla 72 milyar dolar olurken, 2013 yılında artış oranı % 8’le toplam ticaret hacmi 66 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Kadın Gözüyle
Zuhal Mansfield
DEİK / Türk Mısır İş Konseyi Başkanı
TMG Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı
mansfield@turcomoney.com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.