Son Haberler

Yatırımcılar, portföyünüzü şimdi yeniden yapılandırın!  

– Temmuz ayında açıklanan makroekonomik veriler pek iyi değildi. Enflasyon düşerken, ABD ekonomisi ciddi yavaşlama sinyalleri vermeye başladı. FED Başkanı Jeremy Powell, enflasyonu düşürmenin önemli olduğu kadar sağlıklı bir iş gücü piyasasının da öncelikli olduğunun, ancak iş gücüne ilişkin verilerin zayıfladığının altını çizdi. Böylece, FED Eylül ayında ilk potansiyel faiz indiriminin sinyallerini vermiş oldu. Bu olumlu haberle birlikte hisse senedi piyasaları ayın ilk kısmında iyi bir performans sergiledi.

– Temmuz ayında hisse senedi piyasalarını etkileyen bir diğer faktör ise, ABD’de açıklanan şirket karları oldu. Tesla gibi belli başlı bazı şirketlerin rakamlarının beklenenden aşağıda gelmesi, ABD Başkanlık seçimlerinde yaşanan beklenmedik olaylarla birleşince, 24 Temmuz’da ABD borsası 2022’den bu yana en büyük günlük düşüşünü yaşadı. S&P 500 endeksi sadece bir seansta -%2,3 düşerek Kasım ayında yapılacak ABD seçimleri öncesinde oluşabilecek dalgalanma riskinin bir kez daha altını çizdi.

– Temmuz ayında yaşanan olaylarla birlikte global hisse senedi piyasaları, önce yükseldi ve suikast girişiminden sonra düşerek Temmuz ayındaki getirilerinin çoğunu geri verdi. 26 Temmuz itibarıyla, ABD hisse senedi endeksi, S&P 500 aylık bazda -%0,03 düşerek yıl başından bu yana +%14,5 getiri kaydetti. Avrupa hisse endeksi Euro Stoxx 50 ise aynı dönemde aylık bazda -%0,6 kayıpla sene başından bugüne getirisinin +%7,5’e gerilemesine neden oldu. Gelişen piyasalar da Temmuz ayında hafif düşüş yaşadı.

– Global gelişen piyasalar hisse senedi endeksi MSCI EM, aylık bazda Temmuz ayında -%0,5 düşerek yıl başından bu yana getirisinin % +5,4’e e gerilemesine neden oldu. Global hisse senetleri de piyasalardaki bu ihtiyatlı havayı yansıttı. Global hisse senedi göstergesi MSCI All Country World Index (ACWI) Temmuz ayında +%0,3 artarak yıl sonundan bu yana +%10,8 getiri kaydetti. Mayıs ve Haziran ayında olduğu gibi Temmuz ayında da tahvil fiyatları yükseldi.

– Her zamankinin aksine, Temmuz ayında kripto fiyatları aynı yönde hareket etmedi. 26 Temmuz itibarıyla Bitcoin aylık bazda +%9 artarken Ethereum aynı dönemde %4,7 düştü. Temmuz ayındaki zayıf performansına rağmen Ethereum, yıl başından bu yana +%42,6 artışla yatırımcılarını sevindirmeye devam etti. Temmuz ayındaki ciddi artışla birlikte Bitcoin’in yıl başından bu yana getirisi +%58,7’ye yükseldi. Haziran ayında kayıp yaşayan altın, Temmuz ayında 2023’te başlayan yükselişine devam etti.

– Mayıs ayında biraz gerileyen ham petrol fiyatları, Haziran ayında rotasını tekrar yukarı çevirerek yükselişe geçmesine rağmen petrol Temmuz ayında tekrar düştü. Global makroekonomik göstergelerin bazılarının beklenenden zayıf gelmesi ve ABD’nin stratejik petrol rezervlerinden bir kısmını piyasaya yönlendirmesi petrol fiyatlarını baskıladı. 26 Temmuz itibarıyla, ABD ham petrolü WTI için ilk ay vadeli işlem sözleşmesi aylık bazda -%5,4 düşerek yıl başından bu yana getirisinin +%7,7’ye gerilemesine neden oldu.

Türkiye borsası Temmuz ayında yükselişini sürdürdü. 26 Temmuz itibarıyla Borsa İstanbul Endeksi BIST100, yerel para birimi cinsinden aylık bazda +%2,3 (ABD Doları bazında +%1,7) artışla yıllık getirisini yerel para birimi cinsinden +%45,8 (ABD Doları bazında +%30,7) gibi ciddi bir seviyeye getirdi. BIST100’ün ABD Doları bazında sene başından bugüne kadarki performansının yerel para birimi cinsinden getirisinin altında kalması, Doların Türk Lirası karşısında 2023 sonundan bu yana +%11,6 oranında değer kazanmasından kaynaklanıyor.

– Piyasalarda yaşanabilecek olası düşüşler nedeniyle temkinli olmak gerekiyor. Yatırımcıların portföylerini gözden geçirmeleri ve yeniden yapılandırmaları için de çok uygun. Yatırımcılar, piyasalardaki bu dengesizlikten hisse senedi yatırımlarının bir kısmını, uzun vadeli tahvillere ve/veya altın, ABD Doları veya ABD dolar endeksi gibi olumsuz dönemlerde portföyleri kısmen koruma özelliği olan yatırımlara kaydırmak suretiyle faydalanabilirler. Elbette, sadece neye yatırım yaptığınız kadar, ne kadar yatırım yaptığınız da bir o kadar önemli.

Dünya 13 Temmuz’da beklenmedik bir haberle sarsıldı. Bu da, ABD Başkan adayı Donald Trump’a Pensilvanya’daki bir mitingde yapılan suikast girişimiydi. Bu haberin önemli olmasının ana nedeni, sadece eski bir ABD Başkanı’nın hayatına kastedilmesi değil, Trump’ın sadece iki gün sonra yani 15 Temmuz’da Cumhuriyetçi Parti’nin ana adayı olarak açıklanacak olmasıydı. İşleri daha da karmaşıklaştıran ise, Trump ile mevcut Başkan Joe Biden’ın 2 Temmuz’da CNN’de yayınlanan canlı münazaralarının pek beklendiği gibi gitmemesiydi. Herkesin şaşırdığı ana nokta, Trump’ın tüm soruları net ve hatasız yanıtlamasına rağmen, Biden’ın yayının büyük bir kısmında donup kalmasıydı.

Biden’ın yayındaki “düşük” performansının nedeni olarak son dönemdeki uluslararası uçuşlarından erken uyku düzenine kadar bir dizi resmi açıklama yapıldı. Buna rağmen, Biden’ın istifa etmesi yönündeki baskı, Temmuz ayı boyunca arttı. En sonunda Biden pes etti ve bayrağı Başkan Yardımcısı Kamala Harris’e devretti. Tam da bu nedenle Trump’ın suikast girişiminin zamanlaması çok ilginçti. Çünkü eğer başarılı olsaydı, ABD Başkanlık yarışı seçimlere aylar kala sadece bir değil, iki adayını birden kaybedecekti. Bu ABD’de daha önce görülmemiş bir durumdu.

FED, İLK FAİZ İNDİRİMİNİN SİNYALİNİ VERDİ

Temmuz ayında açıklanan makroekonomik veriler de pek iyi değildi. Enflasyon düşerken, ABD ekonomisi ciddi yavaşlama sinyalleri vermeye başladı. Okuyucularımızın önceki sayılarımızdan hatırlayacağı gibi, ABD ekonomisi, özellikle de güçlü bir iş gücü piyasası ABD Merkez Bankası FED’in temel odak alanlarından biri. Nitekim Jeremy Powell, enflasyonu düşürmenin önemli olduğu kadar sağlıklı bir iş gücü piyasasının da öncelikli olduğunun, ancak iş gücüne ilişkin verilerin zayıfladığının altını çizdi. Böylece, FED Eylül ayında ilk potansiyel faiz indiriminin sinyallerini vermiş oldu. Bu olumlu haberle birlikte hisse senedi piyasaları ayın ilk kısmında iyi bir performans sergiledi. Ancak Biden’ın istifa etmesi ve Trump’a suikast girişimiyle birlikte piyasalar Temmuz ayının geri kalanında oldukça temkinliydi.

Temmuz ayında hisse senedi piyasalarını etkileyen bir diğer faktör ise, ABD’de açıklanan şirket karları oldu. Tesla gibi belli başlı bazı şirketlerin rakamlarının beklenenden aşağıda gelmesi, ABD Başkanlık seçimlerinde yaşanan beklenmedik olaylarla birleşince, 24 Temmuz’da ABD borsası 2022’den bu yana en büyük günlük düşüşünü yaşadı. S&P 500 endeksi sadece bir seansta -%2,3 düşerek Kasım ayında yapılacak ABD seçimleri öncesinde oluşabilecek dalgalanma riskinin bir kez daha altını çizdi.

TEMMUZ’DA HİSSE SENETLERİ KARIŞIK BİR AY GEÇİRDİ

Temmuz ayında yaşanan olaylarla birlikte global hisse senedi piyasaları, önce yükseldi ve suikast girişiminden sonra düşerek Temmuz ayındaki getirilerinin çoğunu geri verdi. 26 Temmuz itibarıyla, ABD hisse senedi endeksi, S&P 500 aylık bazda -%0,03 düşerek yıl başından bu yana +%14,5 getiri kaydetti. Avrupa hisse endeksi Euro Stoxx 50 ise aynı dönemde aylık bazda -%0,6 kayıpla sene başından bugüne getirisinin +%7,5’e gerilemesine neden oldu. Gelişen piyasalar da Temmuz ayında hafif düşüş yaşadı. Global gelişen piyasalar hisse senedi endeksi MSCI EM, aylık bazda Temmuz ayında -%0,5 düşerek yıl başından bu yana getirisinin % +5,4’e e gerilemesine neden oldu. Global hisse senetleri de piyasalardaki bu ihtiyatlı havayı yansıttı. Global hisse senedi göstergesi MSCI All Country World Index (ACWI) Temmuz ayında +%0,3 artarak yıl sonundan bu yana +%10,8 getiri kaydetti.

UZUN VADELİ TAHVİL FİYATLARI ARTMAYA DEVAM ETTİ

Mayıs ve Haziran ayında olduğu gibi Temmuz ayında da tahvil fiyatları yükseldi. Temmuz ayında en kayda değer hareket, ABD tahvil faizi getiri eğrisinin (aşağıdaki grafikte gri çizgi) Nisan ayına (kırmızı çizgi) ve Haziran ayına (mavi) kıyasla daha da negatif eğimli hale gelmesi oldu. Bu da, grafikte de görüldüğü üzere son birkaç aydır uzun vadeli faizlerin düştüğü anlamına geliyor.

Kaynak: Bloomberg

Tahvil getiri eğrisinin eğiminin daha da negatife dönmesinin nedeni ise (tahvil getiri faizi eğrisinin genellikle yukarı eğimli olması beklenir) piyasaların enflasyonun düşeceği yönündeki beklentisi. Tahvil piyasalarının 5 ve 10 yıllık enflasyon beklentilerinin son birkaç ayda nasıl düştüğünü gösteren grafiğe bir göz atalım.

Okurlarımızın önceki sayılarımızdan da hatırlayacağı gibi, herhangi bir vade için tahmini enflasyon, nominal faizlerin göstergesi olan o vadeli ABD tahvili getiri faizi ve reel faiz oranının göstergesi olan gene aynı vadeli ABD Hazinesi Enflasyon Korumalı Menkul Kıymetler (Treasury Inflation-Protected Securities veya TIPS) kullanılarak hesaplanır. Aynı vadeli iki faiz oranı arasındaki fark, piyasalar tarafından o vadede beklenen tahmini (veya başa baş) enflasyonu verir (örneğin 5 yıllık nominal getiri faiz oranı – 5 yıllık reel faiz oranı = 5 yıllık tahmini enflasyon).


Kaynak: Bloomberg

Uzun vadeli tahvil getiri faizlerindeki bu düşüşe paralel olarak, 26 Temmuz itibarıyla Bloomberg Global Tahvil Endeksi, Yüksek Getirili Tahvil Endeksi ve Global Kurumsal Tahvil Endeksi sırasıyla +%1,3, +%1,5 ve +%1,4 artış göstererek sene başından bu yana sırasıyla +%1,4, +%5,4 ve +%1,7 getiri elde etti.

KRİPTO FİYATLARI TEMMUZ AYINDA FARKLI YÖNDE HAREKET ETTİ

Her zamankinin aksine, Temmuz ayında kripto fiyatları aynı yönde hareket etmedi. 26 Temmuz itibarıyla Bitcoin aylık bazda +%9 artarken Ethereum aynı dönemde -%4,7 düştü. Temmuz ayındaki zayıf performansına rağmen Ethereum, yıl başından bu yana +%42,6 artışla yatırımcılarını sevindirmeye devam etti. Temmuz ayındaki ciddi artışla birlikte Bitcoin’in yıl başından bu yana getirisi +%58,7’ye yükseldi.

ALTIN, ​​TEMMUZ AYINDA YÜKSELİŞİNE DEVAM ETTİ

Haziran ayında kayıp yaşayan altın, Temmuz ayında 2023’te başlayan yükselişine devam etti. Enflasyon riskinin hala yatırımcıların kafasını kurcalamaya devam etmesi ve yaklaşan ABD Başkanlık seçimi nedeniyle altın iyi bir ay geçirdi. Kısaca hatırlatalım: yatırımcıların altına yönelmesinin ana nedeni, belirsizliğin arttığı ve enflasyonun yükselme eğilimi gösterdiği dönemlerde değerini muhafaza etmesi. 26 Temmuz itibarıyla, altının ilk ay vadeli işlem sözleşmesi aylık bazda +3,8% oranında artarak yıl başından bu yana getirisini +17,2%’ye çıkardı.

HAM PETROL, TEMMUZ AYINDA BİR KEZ DAHA DÜŞTÜ

Okuyucularımızın hatırlayacağı üzere ham petrol fiyatları Mayıs ayında biraz gerilemişti. Haziran ayında rotasını tekrar yukarı çevirerek yükselişe geçmesine rağmen petrol Temmuz ayında tekrar düştü. Kısaca özetlemek gerekirse, ham petrol fiyatlarını hem arz hem de talep dinamikleri belirler. Petrol üretiminin kilit bölgelerinden biri olan Orta Doğu’da süregelen jeopolitik gerginlik ve OPEC+ ülkelerinin petrol üretiminde yaptığı kesintilerin petrol arzında olası bir daralmaya yol açabileceği endişeleri ham petrol fiyatları üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturmaya devam etti. Ancak, global makroekonomik göstergelerin bazılarının beklenenden zayıf gelmesi ve ABD’nin stratejik petrol rezervlerinden bir kısmını piyasaya yönlendirmesi petrol fiyatlarını baskıladı. 26 Temmuz itibarıyla, ABD ham petrolü WTI için ilk ay vadeli işlem sözleşmesi aylık bazda -%5,4 düşerek yıl başından bu yana getirisinin +%7,7’ye gerilemesine neden oldu.

TÜRKİYE HİSSELERİ POZİTİF BİR TEMMUZ GEÇİRDİ

Global hisse senedi piyasalarındaki olumsuz havaya rağmen, Türkiye borsası Temmuz ayında yükselişini sürdürdü. 26 Temmuz itibarıyla Borsa İstanbul Endeksi BIST100, yerel para birimi cinsinden aylık bazda +%2,3 (ABD Doları bazında +%1,7) artışla yıllık getirisini yerel para birimi cinsinden +%45,8 (ABD Doları bazında +%30,7) gibi ciddi bir seviyeye getirdi. BIST100’ün ABD Doları bazında sene başından bugüne kadarki performansının yerel para birimi cinsinden getirisinin altında kalması, Doların Türk Lirası karşısında 2023 sonundan bu yana +%11,6 oranında değer kazanmasından kaynaklanıyor.

BU DÖNEM YATIRIMCILARIN PORTFÖYLERİNİ YENİDEN YAPILANDIRMALARI İÇİN ÇOK UYGUN

Önceki sayılarımızda da bahsettiğimiz üzere, global piyasalardaki dalgalanmanın nedeni, FED faiz politikasındaki belirsizlik ve Kasım ayının başında yapılacak ABD Başkanlık seçimleri. Yılın son çeyreğinde de bunun devam etmesi kuvvetle muhtemel. Bu süreç, piyasalarda yaşanabilecek olası düşüşler nedeniyle oldukça temkinli olmayı gerektirirken, yatırımcıların portföylerini gözden geçirmeleri ve yeniden yapılandırmaları için de çok uygun.

Daha önce de bahsettiğimiz gibi, yatırımcılar, piyasalardaki bu dengesizlikten hisse senedi yatırımlarının bir kısmını, uzun vadeli tahvillere ve/veya altın, ABD Doları veya ABD dolar endeksi gibi olumsuz dönemlerde portföyleri kısmen koruma özelliği olan yatırımlara kaydırmak suretiyle faydalanabilirler. Bu tarz bir makroekonomik ortamda devlet tahvilleri üzerinden fiyatlandırılan kurumsal ve yüksek getirili tahviller gibi kredi ve faiz bazlı yatırımların özellikle uzun vadeli olanlarının tıpkı Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarında olduğu gibi değer kazanması da kuvvetle muhtemel.

Elbette, sadece neye yatırım yaptığınız kadar, ne kadar yatırım yaptığınız da bir o kadar önemli. Bu nedenle, dengeli bir portföy, portföy başarısının anahtarıdır. Günün sonunda, kötü yatırım diye bir şey yoktur; sadece yanlış yatırım miktarı vardır.

ELA KARAHASANOĞLU, MBA, CFA, CAIA

Uluslararası Yatırım Direktörü

karahasanoglu@turcomoney.com

ela.karahasanoglu@ekrportfolioadvisory.com

https://www.linkedin.com/in/elakarahasanoglu/

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

İlgili Haberler

Site Haritası