Son Haberler

Yatırımcıları, 2024 yılında neler bekliyor?

-26 Aralık itibarıyla, ABD hisse senedi endeksi S&P 500 ve Avrupa hisse senedi endeksi Euro Stoxx 50, sırasıyla +%4,5 ve +%3,2 artış göstererek sene başına göre getirilerinin sırasıyla +%24,4 ve +%19,2’ye yükselmesine neden oldu. Aynı dönemde, global hisse senedi göstergesi MSCI All Country World Index (ACWI) ve gelişen piyasalar endeksi MSCI EEM, aylık bazda sırasıyla +%3,7 ve +%0,3 arttı. ACWI bu vesileyle 2022’de yaşadığı -%19,8’lik kaybın tam tersi +%19,8 getiriyle seneyi kapatmaya hazırlandı. EEM ise aynı dönemde +%4,7 getiri ile pozitif bölgede kalmayı başardı.

Hisse senedi piyasaları, genel olarak enflasyonun resesyon veya ciddi bir durgunluk olmaksızın düşeceği ve hatta belli başlı merkez bankalarının 2023’ün sonu veya 2024’ün başında faiz indirimlerine gideceği beklentisini fiyatlayarak yükseldi. Tahvil piyasalarının beklentisi ise, enflasyonun önümüzdeki 5-10 yıl boyunca nispeten yüksek seyredeceği ve buna resesyon etkilerinin eşlik edebileceği yönündeydi. Nitekim, ABD tahvillerinin faiz getiri eğrisinin eğiminin 26 Aralık itibarıyla negatif yani aşağı yönlü olmasının nedeni de bu.

2023 yılında, ham petrol fiyatlarında gözle görülür bir dalgalanma meydana geldi. Ham petrol seneye 80 dolar civarında başladıktan sonra Mayıs ayı gibi 70 doların altına geriledi. Eylül ayında 90 doları aştıktan sonra sene sonuna doğru bir kez daha 80 doların altına düştü. Petrol üreten kilit bölgelerdeki jeopolitik gerginlikler, yenilenebilir enerji üretimindeki artış, global petrol üretimindeki artışa rağmen global talepte yavaşlama endişesi, yıl sonuna doğru ham petrol fiyatlarını aşağı çekti.

Kriz dönemlerinin güvenli limanı, ebedi yatırım aracı olarak kabul edilen altın, 2023’te ani bir canlanma yaşadı. Enflasyon endişesi, yatırımcıların bu değerli metale sığınmasına neden oldu. Jeopolitik çalkantılar arttıkça, değerini muhafaza etmesi nedeniyle altının çekiciliği daha da arttı. 26 Aralık itibarıyla altının ilk ay vadeli işlem sözleşmesi aylık bazda +%0,6 artarak sene başından itibaren getirisini +%13,3’e çıkardı. Altın enflasyonun yükseldiği veya belirsizliğin hakim olduğu dönemlerde etkili olan bir yatırım aracı olarak çekiciliğini korudu.

Türkiye hisse senedi piyasası, Aralık ayında hem Türk Lirası hem de ABD Doları bazında düştü. 26 Aralık itibarıyla Türk hisse senedi endeksi BIST100 yerel para birimi bazında -%8,2 (ABD Doları bazında -%9,6) değer kaybetti. Bu da endeksin yılbaşından bugüne Türk Lirası bazında getirisinin +%32,5’e gerilemesine, ABD Doları bazında ise -%15,5’e düşmesine neden oldu. Endeksin hem aylık hem de yıllık bazda ABD Doları cinsinden getirisinin Türk Lirası bazında getirisinden çok daha düşük olmasının ana nedeni, ABD Doları’nın Türk Lirası karşısında aylık bazda +%1,6 yıllık bazda ise +%56,7 değer kazanması oldu.

Dijital para birimi arenasının devleri olan Bitcoin ve Ethereum, piyasalardaki dalgalanmalara rağmen istikrarlı yükselişini sürdürdü. Hem Bitcoin hem de Ethereum, yatırımcılarına sırasıyla +%156 ve +%85,4 getiri sağlayarak olağanüstü bir yıl geçirdi. 2022’de ise tam tersine sırasıyla -%64,3 ve -%67,5 kayıpla yılı tamamladı. Bu rakamlara bakınca, popüler bu iki dijital para biriminin 2023’teki getirilerinin 2022’deki kayıplarını telafi ettiği sonuncuna varmak mümkün. Acaba gerçekten de öyle mi?

Peki 2024 yılında yatırımcıları neler bekliyor? Herkesin aklını meşgul eden en büyük soru, enflasyonla mücadele kazanılacak mı? Cevap evetse, bunun sonucu global bir resesyon mu olacak yoksa global ekonomiler sağlam kalmayı başarabilecek mi? Birinci sorunun cevabı, parasal sıkılaştırmanın ne zaman biteceğini belirleyecek. Cevaplaması asıl zor olan soru ise ikincisi. Bunun cevabı ne ekonomistlerin ne de piyasaların üzerinde anlaşamadığı şu soruya açıklık kazandıracak; faiz indirimleri hangi hızda ve ne kadar olacak?

İsrail ile Hamas arasında ve Rusya ile Ukrayna arasında devam eden iki büyük jeopolitik çatışma bitecek mi? Bitecekse hangi şartlarda ve ne zaman sona erecek? Dünyanın geri kalanını ve dolayısıyla finansal piyasaları nasıl etkileyeceği şu an belirsiz. Bir de hiçbir işaret vermeksizin bir anda ortaya çıkan ve finansal piyasalarda kartopu etkisi yaratma riskleri nedeniyle piyasalarda ilk etapta şok etkisi yaratan olayları de eklemek gerekir.

2024 için beklentiler umut verici görünse de, zeki yatırımcılar uyanık kalmalıdır. Siber güvenlik tehditleri, beklenmedik siyasi kargaşalar, finansal sektörün hiç beklenmeyen bir noktasında oluşabilecek krizler ve olası yeni pandemiler uyanık kalınmasını gerektiren önemli faktörler. Başarılı bir yatırımcı olmanın yolu olayları tahmin etmekten değil, bu tür olaylar gerçekleştiğinde nasıl tepki verilmesi gerektiğini bilmekten geçer. Bu da her zaman gerekli bilgiye ulaşmanın bir yolunu bularak ve olaylar karşısında esnek kalarak elde edilebilir.

31 Aralık 2022’de saat gece yarısını gösterdiğinde, çok az yatırımcı 2023’te global piyasaları bekleyen iniş çıkışlı yolculuğu tahmin edebilirdi. Jeopolitik ve finans piyasalarındaki olaylar, bazı yatırım araçlarında kalıcı izler bırakırken yatırımcılar için oldukça macera dolu bir ortam yarattı.

Çeşitli yatırım araçlarındaki getirileri daha iyi anlamak için, öncelikle son 12 ayda neler olduğuna bir göz atalım. Ardından bu gelişmelerin yeni yılda piyasalar için ne anlama gelebileceğini tartışalım.

GLOBAL HİSSE SENETLERİ DİRENÇLİ DURUŞUNU MUHAFAZA ETTİ

2023’ün ilk günleri, global hisse senetlerinin Rusya ve Ukrayna arasında süregelen jeopolitik gerginliğin getirdiği politik ve ekonomik belirsizliklerle boğuşmasına tanık oldu. Ticari ilişkilerdeki gerilimler, siyasi ayaklanmalar, bankacılık krizi ve Orta Doğu’da İsrail ile Hamas arasında aniden patlak veren gerilim, piyasalara gölge düşürdü. Buna rağmen, dünyanın ileri gelen merkez bankalarının enflasyonla mücadelelerinde bir miktar ilerleme kaydediyor gibi görünmesi nedeniyle hisse senetleri uzun vadede yukarı yönlü trendini muhafaza etti.

Yılın ikinci yarısı, teknoloji stoklarının liderliğinde canlı bir toparlanmaya tanık oldu. Nitekim, teknoloji hisse senetlerinin göstergesi kabul edilen ABD NASDAQ Endeksi, senelik bazda %44 getiri ile gelişmiş piyasalarda en yüksek getirili hisse senedi endeksleri arasında yerini aldı.

26 Aralık itibarıyla, ABD hisse senedi endeksi S&P 500 ve Avrupa hisse senedi endeksi Euro Stoxx 50, sırasıyla +%4,5 ve +%3,2 artış göstererek sene başına göre getirilerinin sırasıyla +%24,4 ve +%19,2’ye yükselmesine neden oldu.

Her zamanki gibi global hisse senedi piyasaları da bu iyimser havadan yararlandı. Aynı dönemde, global hisse senedi göstergesi MSCI All Country World Index (ACWI) ve gelişen piyasalar endeksi MSCI EEM, aylık bazda sırasıyla +%3,7 ve +%0,3 arttı. ACWI bu vesileyle 2022’de yaşadığı -%19,8’lik kaybın tam tersi +%19,8 getiriyle seneyi kapatmaya hazırlandı. EEM ise aynı dönemde +%4,7 getiri ile pozitif bölgede kalmayı başardı.

TAHVİL PİYASALARININ BEKLENTİLERİ NİHAYET HİSSE SENETLERİNDEKİ BEKLENTİLERE YAKLAŞMAYA BAŞLADI

Okuyucularımızın hatırlayacağı üzere, yılın büyük kısmında tahvillerin ve hisse senetlerinin enflasyon ve makroekonomik verilerin yönü konusunda oldukça farklı beklentileri vardı. Hisse senedi piyasaları, genel olarak enflasyonun resesyon veya ciddi bir durgunluk olmaksızın düşeceği ve hatta belli başlı merkez bankalarının 2023’ün sonu veya 2024’ün başında faiz indirimlerine gideceği beklentisini fiyatlayarak yükseldi. Tahvil piyasalarının beklentisi ise, enflasyonun önümüzdeki 5-10 yıl boyunca nispeten yüksek seyredeceği ve buna resesyon etkilerinin eşlik edebileceği yönündeydi. Nitekim, ABD tahvillerinin faiz getiri eğrisinin eğiminin 26 Aralık itibarıyla negatif yani aşağı yönlü olmasının nedeni de bu (aşağıdaki grafikte açık yeşil çizgi). Okuyucularımıza hatırlatmak adına, tahvil getiri eğrisinin negatif eğimli olması kısa vadeli getiri faizlerinin, uzun vadeli tahvil getirileri faizlerinden daha yüksek olduğu anlamına gelir. Kısa vadeli faizler daha ziyade merkez bankası faiz oranlarından etkilenirken, uzun vadeli getiri faizleri uzun vadede beklenen reel faizleri ve enflasyonu yansıtır.

Yılın son etabında makroekonomik verilerin nispeten iyi çıkması ve enflasyonun biraz yumuşama emareleri göstermesiyle birlikte, tahvil piyasaları nihayet enflasyonun düşebileceği ve hatta ABD Merkez Bankası FED’in faizleri biraz indirebileceği fikrine ısındı. Ancak buna rağmen, faiz indirimlerinin miktarı konusunda hisse senetlerinden ayrılmaya devam etti. Eylül sonundan beri faiz getiri eğrisi düşmeye devam etti (aşağıdaki grafikteki mavi çizgi). 26 Aralık itibarıyla (açık mavi çizgi) ABD faiz getiri eğrisinin kısa vadeli kısmı yüksek seyretmeye devam ederken uzun vadeli faiz getirileri sadece 2022’nin sonundaki seviyesine geriledi (kırmızı çizgi). Yani 2023 sonu itibarıyla faiz getirileri nispeten düştü ama gene de 2022’deki seviyelerinin altına inmedi.

Kaynak: Bloomberg

2023’ün sonuna geldiğimizde yüksek seyreden sadece tahvil faiz getirileri değildi. ABD uzun vadeli enflasyon beklentileri (aşağıdaki grafikteki mor çizgi) de yüksek seyretmeye devam etti.

Kaynak: Bloomberg

Peki bu ne anlama geliyor?

26 Aralık itibarıyla tahmini (yani başabaş) enflasyon (yukarıdaki grafikte mor çizgi) sadece 2021 sonundaki değil (mavi çizgi), aynı zamanda 2022 sonunda beklenen enflasyondan da (yeşil çizgi) daha yüksek. Tahvil piyasalarının mesajı aslında oldukça ilginç. FED’in enflasyonla mücadele amacıyla 2023 boyunca faizleri arttırmış olmasına rağmen, tahvil piyasalarının FED’in enflasyonu yenmede başarılı olacağına inancı 2023 sonunda (mor çizgi) 2022’ye kıyasla (yeşil çizgi) düşmüş. Öyle ki tahvil piyasaları 2023 sonu itibarıyla, FED faiz oranlarının çok daha düşük olduğu dönemlerde beklediğinden daha yüksek bir enflasyon bekliyor.

Evet, tahvil getiri faizleri yılın önceki dönemlerinde ulaştığı o yüksek seviyelerinin altında. Ancak buna rağmen tahvil piyasalarının beklentilerinin hala hisse senedi piyasalarından farklı olduğu kesin. Bunun 2024’te yatırımcılar için ne anlama geldiğini yazımızın son kısmında tartışacağız.

HAM PETROL PANDÜLÜ SALLANMAYA DEVAM ETTİ

2023, ham petrol fiyatlarında gözle görülür bir dalgalanmaya tanık oldu. Ham petrol seneye 80 dolar civarında başladıktan sonra Mayıs ayı gibi 70 doların altına geriledi. Eylül ayında 90 doları aştıktan sonra sene sonuna doğru bir kez daha 80 doların altına düştü. Petrol üreten kilit bölgelerdeki jeopolitik gerginlikler, yenilenebilir enerji üretimindeki artış, global petrol üretimindeki artışa rağmen global talepte yavaşlama endişesi, yıl sonuna doğru ham petrol fiyatlarını aşağı çekti. Bu trendin yılın son ayında iyice yavaşlamasıyla birlikte Aralık ayı petrol için nispeten sakin geçti.

26 Aralık itibarıyla, ABD ham petrolü WTI için ilk ay vadeli işlem sözleşmesi aylık bazda -%0,5 düşerek sene başına göre kaybının -%5,8 olmasına neden oldu. Petrol fiyatlarındaki bu düşüş, global enflasyonda gerileme ve dolayısıyla merkez bankalarının faiz indirimine gitme ihtimalini de güçlendirdi.

ALTININ GERİ DÖNÜŞÜ

Ebedi yatırım aracı olarak kabul edilen altın, 2023’te ani bir canlanma yaşadı. Enflasyon endişesi, yatırımcıların bu değerli metale sığınmasına neden oldu. Jeopolitik çalkantılar arttıkça, değerini muhafaza etmesi nedeniyle altının çekiciliği daha da arttı. 26 Aralık itibarıyla altının ilk ay vadeli işlem sözleşmesi aylık bazda +%0,6 artarak sene başından itibaren getirisini +%13,3’e çıkardı.

TÜRKIYE BORSASI 2023’TE TÜRK LIRASI BAZINDA İYİ BİR PERFORMANS SERGİLEDİ

Türkiye hisse senedi piyasası Aralık ayında hem Türk Lirası hem de ABD Doları bazında düştü. 26 Aralık itibarıyla Türk hisse senedi endeksi BIST100 yerel para birimi bazında -%8,2 (ABD Doları bazında -%9,6) değer kaybetti. Bu da endeksin yılbaşından bugüne Türk Lirası bazında getirisinin +%32,5’e gerilemesine, ABD Doları bazında ise -%15,5’e düşmesine neden oldu. Endeksin hem aylık hem de yıllık bazda ABD Doları cinsinden getirisinin Türk Lirası bazında getirisinden çok daha düşük olmasının ana nedeni, ABD Doları’nın Türk Lirası karşısında aylık bazda +%1,6 yıllık bazda ise +%56,7 değer kazanması oldu.

BITCOIN VE ETHEREUM 2023’TEKİ OLAĞANÜSTÜ GETİRİLERİNE RAĞMEN 2022’DEKİ KAYIPLARINI SİLEMEDİ

Dijital para birimi arenasının devleri olan Bitcoin ve Ethereum, piyasalardaki dalgalanmalara rağmen istikrarlı yükselişini sürdürdü. Kripto yatırımların genel olarak benimsenmeye başlamış olması ve kurumsal yatırımcıların artan ilgisiyle birlikte, dijital para birimleri sadece spekülatif yatırımlar olarak değil, finansal portföylerde yatırımları çeşitlendirmek ve riski dağıtmak amacıyla kullanılan bir yatırım aracı rolünü üstlenerek büyümeye devam etti. Sonuç olarak, hem Bitcoin hem de Ethereum, yatırımcılarına sırasıyla +%156 ve +%85,4 getiri sağlayarak olağanüstü bir yıl geçirdi. 2022’de ise tam tersine sırasıyla -%64,3 ve -%67,5 kayıpla yılı tamamladı. Bu rakamlara bakınca, popüler bu iki dijital para biriminin 2023’teki getirilerinin 2022’deki kayıplarını telafi ettiği sonuncuna varmak mümkün. Mesela Bitcoin’i ele alalım. +%156 getiri -%64,3’lük kayıptan çok daha büyük. Değil mi?

Aslında, hayır. Önceki sayılarımızda da paylaştığımız gibi, çok cazip olmasına rağmen, ayrı dönemlerde elde edilen getirileri toplama işlemiyle birleştirmek doğru sonucu vermez. Bunun yerine, bileşik olarak hesaplanmaları yani çarpımlarının alınması gerekir. Örneğin, birinci dönemde -%50 zarar eden ve ikinci dönemde +%100 getiri elde eden x yatırım aracını ele alalım. Bu yatırımın bu süredeki toplam getirisi nedir? Doğru cevap +%50 değil, aslında %0. Neden? Başlangıç yatırım sermayesinin 100 birim olduğunu varsayalım. Birinci dönem sonunda -%50 zarar sonucu yatırım sermayesi 50 birime düşer (100 * (1+ (-50%))). Ertesi dönemde %100 getiri nedeniyle yatırım sermayesi iki katına çıkar ve böylece 100 birime geri döner (50 * (1+100%)). Sonuç olarak, yatırımın net getirisi sıfır yani %0 olur ((100 birim/100 birim) -1)).

2021’İN SONUNDA NASDAQ’A YATIRIM YAPSAYDINIZ, 100 DOLARINIZ 144 DOLAR OLABİLİRDİ

Bitcoin’e geri dönelim ve 31 Aralık 2021’in sonunda Bitcoin satın alan bir yatırımcının 26 Aralık 2023 itibarıyla getirisinin ne olacağını hesaplayalım. Yukarıdaki hesaplama yöntemini kullandığımızda, Bitcoin yatırımcısının bu zaman diliminde sadece -%64 kaybetmesine ve nerdeyse bunun iki katından fazla yani %156’lık bir getiri elde etmiş olmasına rağmen sermayesinin -%8 zarar ile hala ekside kaldığı ortaya çıkıyor. Bu da, bir kere daha maksimum kazanç elde etmeye çalışmak yerine kayıpları en aza indirmeye odaklanmanın öneminin altını çiziyor.

Yukarıda verdiğimiz Bitcoin getirisi örneğini ilginç bulduysanız, o zaman aşağıdaki tabloda belli başlı yatırım araçlarının 2023’teki getirilerine ve bir sonraki tabloda Bitcoin’deki gibi son iki yıldaki toplam getirilerine bir göz atın.

Yatırım araçlarının 2023 getirileri en yüksekten en düşüğe doğru sıralandığında (aşağıdaki tablo), rakamlar kripto, hisse senetleri, özellikle NASDAQ ve hatta tahvillerin, 2023’te emtialardan veya para birimlerinden çok daha iyi getiri elde ettiğini gösteriyor. Mesela bir kristal küreniz olsaydı ve 2021’in sonunda NASDAQ’a yatırım yapmış olsaydınız, 100 dolarınız 144 dolar olabilirdi!

Notlar:

Yukarıdaki tabloda paylaşılan getiriler, 26 Aralık 2023 kapanışı itibarıyla Bloomberg tarafından bildirilen verilere ve fiyatlara dayanmaktadır. Ülke adıyla işaretlenen tüm endeksler, ilgili ülkenin hisse senedi endeksini temsil eder. “MSCI ACWI”, MSCI Tüm Dünya Ülke Hisse Senedi Endeksi’ni ifade eder. “MSCI World”, gelişmekte olan piyasa hisse senedi endekslerini hariç tutan MSCI Dünya Hisse Senedi Endeksini ifade eder. “MSCI EEM”, MSCI Gelişmekte Olan Piyasalar Hisse Sentleri Endeksi’ni ifade eder. Liste, belli başlı yatırım araçlarının getirilerini örneklerle açıklama amacıyla oluşturulmuş olup tüm ülkeleri veya her ülke için mevcut tüm endeksleri içermemektedir. Altın ve ham petrol getirileri her birinin ilk ay vadeli işlem sözleşme fiyatlarına dayanmaktadır.

YATIRIMLARDAKİ HAREKETLERİ MÜKEMMEL ZAMANDA YAKALAMAK İMKANSIZDIR

Ama elbette geriye dönüp bakınca her şeyi net görmek mümkün. Yatırımın altın kurallarından biri, piyasaları doğru zamanlamanın mümkün olmadığını bilerek yatırım yapmaktır. Diğer bir deyişle, herhangi bir yatırımdaki hareketleri mükemmel zamanda yakalamak neredeyse imkansızdır. Bunu daha net görmek için yukarıda sıraladığımız aynı yatırımlara bakalım. Ancak bu sefer listeyi son iki yıldaki toplam getirilerine göre sıralayalım (yani 31 Aralık 2021’den 26 Aralık 2023’e kadar) ve zamanlamanın nasıl bir fark yarattığına bakalım.

Aşağıdaki sıralama bir önceki listeden tamamen farklı bir tablo çiziyor. Kripto veya NASDAQ gibi 2023’ün açık ara kazandıran yatırımları, son iki yıldaki getirilerine bakıldığında kaybeden yatırımlar olarak ortaya çıkıyor. Bunun tam tersini de görmek mümkün. Örneğin 2023’te negatif getiri sağlayan bir avuç yatırımdan biri olan ABD Doları bazındaki Türk borsası BIST100, son iki yıldaki getirisi düşünüldüğünde en çok kazananlardan biri olarak ortaya çıkıyor.

Notlar:

Yukarıdaki tabloda paylaşılan getiriler, 26 Aralık 2023 kapanışı itibarıyla Bloomberg tarafından bildirilen verilere ve fiyatlara dayanmaktadır. Ülke adıyla işaretlenen tüm endeksler, ilgili ülkenin hisse senedi endeksinin temsil eder. “MSCI ACWI”, MSCI Tüm Dünya Ülke Hisse Senedi Endeksi’ni ifade eder. “MSCI World”, gelişmekte olan piyasa hisse senedi endekslerini hariç tutan MSCI Dünya Hisse Senedi Endeksini ifade eder. “MSCI EEM”, MSCI Gelişmekte Olan Piyasalar Hisse Sentleri Endeksi’ni ifade eder. Liste, belli başlı yatırım araçlarının getirilerini örneklerle açıklama amacıyla oluşturulmuş olup tüm ülkeleri veya her ülke için mevcut tüm endeksleri içermemektedir. Altın ve ham petrol getirileri her birinin ilk ay vadeli işlem sözleşme fiyatlarına dayanmaktadır.

Bu örnek, diğer yatırım araçları ve diğer zaman dilimleri kullanılarak kolayca genişletilebilir ama sonuç değişmez. Herhangi bir yatırımın toplam getirisi, hangi zaman dilimine bakmayı seçtiğinize bağlı olarak önemli ölçüde değişir. Ve eğer bir kristal küreniz yoksa, istikrarlı şekilde getiri sağlayacak bir portföy oluşturmanın yolu, hangi yatırım aracının ne sürede ne kadar getiri sağlayacağını tahmin etmekten geçmez. Asıl çözüm önceki yazılarımızda da belirttiğimiz üzere, kazanan ve kaybeden yatırımların sürekli olarak değiştiği gerçeğini göz önünde bulundurarak yatırımcıların portföylerindeki yatırımları ve dolayısıyla risklerini çeşitlendirmeleri. Ve düzenli aralıklarla makroekonomik görünüme göre portföylerini gözden geçirerek yeniden düzenlemeyi ihmal etmemeleri.

YATIRIMCILARI 2024’TE NELER BEKLİYOR?

Bu vesileyle 2024 yılındaki makroekonomik beklentilerden bahsedelim. Yatırımcıları yeni yılda neler bekliyor?

Öncelikle “bilinen bilinmeyenlerle” başlayalım. Neredeyse herkesin aklını meşgul eden en büyük soru, enflasyonla mücadele kazanılacak mı? Cevap evetse, bunun sonucu global bir resesyon mu olacak yoksa global ekonomiler sağlam kalmayı başarabilecek mi?

Birinci sorunun cevabı, parasal sıkılaştırmanın ne zaman biteceğini belirleyecek. 2023 sonu itibarıyla birçok gelişmiş piyasa merkez bankası, Amerika Merkez Bankası FED de dahil olmak üzere, faiz arttırımlarına ara verdi. Bu da merkez bankası faiz oranlarının en yüksek seviyelerine ulaşmış olabileceği anlamına geliyor. Ancak tabi ki bu sadece bir tahmin.

Cevaplaması asıl zor olan soru ise ikincisi. Bunun cevabı ne ekonomistlerin ne de piyasaların üzerinde anlaşamadığı şu soruya açıklık kazandıracak; faiz indirimleri hangi hızda ve ne kadar olacak? Bu gerçekten tahmin etmesi oldukça güç bir soru. Her şey önümüzdeki dönemde yayınlanacak olan makroekonomik verilerin nasıl geleceğine bağlı. 2023’ün son haftalarında, yatırımcıların portföylerindeki riski arttırma eğiliminde olduğu oldukça iyimser bir hava hakimdi piyasalara. Ancak bu ortam, açıklanacak verilerin bir önceki seviyelerinden veya beklenenden az biraz daha negatif gelmesi durumunda bile piyasalarda çok ani ve şiddetli dalgalanmaları da beraberinde getirebileceğinden yatırımcıların ekstra dikkatli olması gerektiğini belirtelim.

İSRAİL İLE HAMAS VE RUSYA İLE UKRAYNA ARASINDAKİ ÇATIŞMA BİTER Mİ?

Diğer önemli bir “bilinen bilinmeyen” ise İsrail ile Hamas arasında ve Rusya ile Ukrayna arasında devam eden iki büyük jeopolitik çatışmanın kaderi. Her ikisinin de bitip bitmeyeceği, bitecekse hangi şartlarda ve ne zaman sona ereceği, dünyanın geri kalanını ve dolayısıyla finansal piyasaları nasıl etkileyeceği şu an belirsiz.

Tabi ayrıca bilinmeyen bilinmeyenleri de unutmamak gerekir. Bunlar hiçbir işaret vermeksizin bir anda ortaya çıkan ve finansal piyasalarda kartopu etkisi yaratma riskleri nedeniyle piyasalarda ilk etapta şok etkisi yaratan olaylar olarak tanımlanabilir. Bu tür olaylara son zamanlardaki birkaç örnek kripto borsası FTX’in 2022’nin sonunda aniden iflası ve 2023’ün başlarında yaşanan global bankacılık krizi. Bu tür olayları tahmin etmek imkansız olsa da, yatırımcılar bu tarz beklenmedik şoklara sürekli olarak yenilerinin ekleneceğinden emin olabilirler.

ZEKİ YATIRIMCILAR, UYANIK KALMALI

2024 için beklentiler umut verici görünse de, zeki yatırımcılar uyanık kalmalıdır. Siber güvenlik tehditleri, beklenmedik siyasi kargaşalar, finansal sektörün hiç beklenmeyen bir noktasında oluşabilecek krizler ve olası yeni pandemiler bunlardan birkaçı.

Başarılı bir yatırımcı olmanın yolu olayları tahmin etmekten değil, bu tür olaylar gerçekleştiğinde nasıl tepki verilmesi gerektiğini bilmekten geçer. Bu da her zaman gerekli bilgiye ulaşmanın bir yolunu bularak ve olaylar karşısında esnek kalarak elde edilebilir. Sizi yatırım ve bilgi konusunda söylenmiş en yerinde sözlerden biriyle baş başa bırakalım. Benjamin Franklin’in zamanında söylediği gibi “Bilgiye yapılan yatırım, en iyi getiri faizini sağlar”.

Mutlu, başarılı ve bilgi dolu yeni bir yıl olması dileğiyle!

ELA KARAHASANOĞLU, MBA, CFA, CAIA

Uluslararası Yatırım Uzmanı

karahasanoglu@turcomoney.com

ela.karahasanoglu@ekrportfolioadvisory.com

https://www.linkedin.com/in/elakarahasanoglu/

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Site Haritası