Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, bakanlıkların kendi içinde ve bakanlıklar arasında işbirliği ve koordinasyonu getiriyor. Geleceğin sanayi ve kent modellerinin oluşturulmasında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na, Sağlık Bakanlığı’na, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na büyük görevler düşüyor.
24 Haziran 2018 seçimleri sonrasında Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçti. Temmuz ayı başında ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yeni kabine açıklandı. Peki, Türkiye’nin önümüzdeki dönemde bir atılım gerçekleştirebilmesi için neler yapılmalı? Bakanlıklar, kendi alanlarında yeni bir vizyon ortaya koyup, bunu karalı bir şekilde uygularsa Hangi bakanlık, nasıl bir vizyon ortaya koymalı?
ENERJİ BAKANLIĞI İLE GELİŞTİRİLEBİLECEK PROJELER
Önümüzdeki dönemde en önemli konulardan biri giderek artan enerji ihtiyacına köklü çözümler getirmek olacak. Bu noktada Enerji Bakanlığı’na büyük görevler düşüyor.
YENİLEBİLİR ENERJİ KULLANIMI İÇİN ÇALIŞMA YAPILMALI
Gayrimenkul projelerinde yenilenebilir enerji kullanımı teşvik edilmelidir. Geleceğin dünyasında giderek en büyük sorun haline gelecek enerji ihtiyacının, yenilenebilir enerji kaynakları ve temiz enerji kaynakları ile çevreye zarar vermeden çözmemiz, yerleşim/yaşam,iş ve konut alanlarımıza taşımamız mümkün olacak.
Yerleşim ve yaşam alanları içinde sıkça görmeye başlayacağınız yenilenebilir enerji kaynaklarından başlıcaları; güneş enerjisi, rüzgar enerjisi olacaktır.
Türkiye, dünya üzerinde bulunduğu yer itibarıyla güneş kuşağı olarak adlandırılan ve güneş enerjisinden en iyi faydalanabilen bölge avantajını “ ihtiyaç ve kullanım dışında satışa “ çevirebilme potansiyeline erişecektir. İş ve/veya yerleşimde; müstakil bir yapıdan; binalara kadar içerisinde bulunan alanların, makine, teçhizat, cihazların, yaşamın ve araçların enerji ihtiyacını karşılayacak, ihtiyaç fazlasını depolayacak ve satabilecek yapı modelleri, mimarı ve mühendislik kavramları daha da gelişecektir.
Kanal İstanbul ile bütünleştirmek istediğim Kanal Kent rol modellemesinde; Kanal İstanbul güzergahında kamu tarafından ve yakın çevrede özel sektör tarafından geliştirilecek; yerleşim, konaklama, iş, spor, eğlence, dinlence, kent alanlarında yenilebilir enerji örneklemesi öneriyorum.
Çünkü, yarın elektrikli araçları kullanmak sadece “enerji tüketmek değil; enerji üretmek – depolamak “ için önemli yer teşkil edecek.
Kanal İstanbul ve Kanal Kent; su, dalga, rüzgar, güneş gibi farklı disiplinleri bir araya getirerek, dünyaya örnek “ yeni nesil “ kent modelleri sunabilir.
SANAYİ YAPILARINDA DÖNÜŞÜM SAĞLANMALI
Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak tarafından sunulan 55 maddelik “Enerji Verimliliği Eylem Planı”nın 3 ana sektöründen 1’i; sanayi olarak açıklanmış, bu gelişme ile konut alanlarında başlayan “ yerinde ve kent ölçeğinde dönüşüm ” halkalarının sanayi bölgelerinde kendini hissettirmeye başlayacağını ve hız kazanacağı öngörülmüştü..
Temelleri asırlar önce atılan ve ilkel şartlarda hizmet vermeye çalışan ticaret ve sanayi bölgeleri artık yapı yorgunu olarak, yapı teknoloji ve standartlarına yenik düşüyor.
Özellikle İstanbul ölçeğinde, deprem sadece konutları tehdit etmiyor, sanayi bölgelerini/sanayi yapılarını da tehdit ediyor. İşçi ve işverenlerin zamanlarının büyük bölümünü geçirdiği, maddi ve manevi yatırımlarını yaptıkları yapılar sadece sanayici için değil ülke ekonomisi içinde önem taşıyor. Ülke ekonomisinin lokomotifi olan İstanbul için bu durum farklı bir önem arz ediyor.
Sanayide dönüşümün, konutta dönüşümden en büyük farkı, süren ve sürmekte olan üretimin devamlılık sürecidir. Yapı transfer süreçleri hukuki ve inşaat faaliyetleri için 2-3 yıl gibi zaman dilimlerine ihtiyaç gösteriyor.
İstanbul örneğinde ve ölçeğinde, modern organize sanayi bölgeleri/yapıları ele alındığında modern, çağa uygun OSB sayıları yeterli değil. Kentsel dönüşüm, kavramında ortaya çıkan, sanayi yapıları yerine, AVM, ticari gayrimenkul, konut dönüşümleri desteklenirken… sanayi ve sanayicide devamlılık sağlanmalı, sanayi rant’ a yenik düşmemelidir.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI İLE GELİŞTİRİLEBİLECEK PROJELER
Yurt içinden ve yurt dışından turizmin gayrimenkul sektörüne potansiyel yaratma fonksiyonu oldukça yüksek. Yabancı sermayenin gayrimenkul proje geliştirme ve bireysel gayrimenkul alımına yöneliminde; anahtar turizm’dir.
Yabancıların Türkiye’de gayrimenkul alımlarına yönelmelerinde en büyük etken ülkemiz hakkında elde ettikleri bilgi ve yaşam tecrübeleridir. Bu tecrübenin elde edilebilmesinin tek yolu ülkemizi ziyaret etmeleridir. Turizm kaynaklı ülke ziyaretleri ile yerleşim amacı arasında doğrudan bir bağlantı gözlemleniyor.
Ulusal pazarlamada tek sesliliğin önemli burada ortaya çıkıyor. Ben turizm sektöründen, inşaat sektörüne; müteahhitten seyahat acentasine, otel sahibinden/yöneticisinden proje geliştiricisine kadar ilgili kişi, kurum, dernek ve bakanlıkları ortak paydada güç birliğinde birleşmeye davet ediyorum.
Yaşlıların ve engellilerin toplam nüfus içindeki oranı, yüzde 20’ler seviyesine yaklaştı. Engelli ve yaşlılara yönelik projeler desteklenmelidir. Yaşlı ve engelli dostu kentler oluşturulmalı, şehir mobilyalarının tasarım ve üretimleri, yaşlılar düşünülerek yapılmalı.
SAĞLIK BAKANLIĞI İLE GELİŞTİRİLEBİLECEK PROJELER
Kişinin yaşlılıkta fiziksel ve ruhsal yönden gerilemesi, kaçınılmaz ve geri dönülmez bir süreçtir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri 65 yaş üstü nüfusumuzun hızla yaşlandığını ve engelli sayısının artığını gösteriyor.
Yaşlıların ve engellilerin toplam nüfus içindeki oranı, her geçen gün artarak yüzde 20’ler seviyesini zorluyor. İnşaat, gayrimenkul sektörü ve kent yönetimleri yaşam/yerleşim standartlarını belirlerken her 4 kişiden 1’ilerine yönelik engelleri kaldıran standartlar geliştirmeli ve uygulamalıdır.
Yaşlı ve engelli dostu kentler oluşturulmak anlayışı ile kent mimarisinin düzenlenmesi, şehir mobilyalarının tasarım ve üretimlerinin yaşlılar düşünülerek yapılması gerekiyor.
Engelli ve yaşlılara yönelik projeler desteklenmelidir: Ülkemizde devlet/belediyeler kamu kuruluşları ve özel sektör katkıları ivme kazanıyor. Tıbbı destek, bakım ve konaklama gibi ihtiyaçların karşılanması trendi hızla yükseliyor. Özel sektör ve devlet aracılığı ile sunulan hizmet alanlarının kapasitesi 20 bin seviyelerinde seyrediyor. Bu seviye, nüfus yapısına uygun olarak artırılmalıdır. Bu noktada, BİS ve özel/kamu emeklilik sisteminin 2. hayat olarak nitelendirebileceğimiz sektörü desteklemelidir.
TİCARET BAKANLIĞI İLE GELİŞTİRİLEBİLECEK PROJELER
Yabancılara satılan bir malın mülkiyet ve kullanım yerinin Türk toprakları içinde olmasına rağmen faydanın bir yabancı uyruklu kişi/kuruma yönelik olmasından dolayı ” gayrimenkul satışlarının ” ihracat ” kapsamında değerlendirilmesini öneriyorum.
ULUSLARARASI GAYRİMENKUL BARTER SİSTEMİ
“Takas & Barter” ın; uluslararası gayrimenkul satış alternatif yöntemi olmasını öneriyorum. Uluslararası boyutta; son yıllarda Türkiye ekseninde sürekli değişen yapıya uygun stratejiler geliştirilmelidir. Takasın ticari sistem uygulaması barter, gayrimenkul sektörüne yönelik uluslararası boyutta işlev kazanmalıdır. Uluslararası pazar tarafından bireysel talebe yönelik satın alınan gayrimenkul bedelinin ülkede üretilen mal ve hizmet ile ödendiği bir finans ve ticaret sisteminin kurgulanmasını ve geliştirilmesini öneriyorum.
Bilge Özdemir
ozdemir@turcomoney.com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.