“Startup” kavramının maalesef literatürde kabul gören bir tanımı bulunmuyor. Yurtdışında literatüre bu anlamda katkı sağlayan girişimci ve akademisyen Steve Blank, startup’ı, “ölçeklenebilir ve tekrar edilebilir bir iş modeli bulmak için oluşturulan bir yapı” olarak tanımlıyor.
Zorluklar içerisinde yetişen bir neslin evlatları olan, aidiyet duygusu güçlü, otoriteye bağlı ve çalışmaya önem veren X kuşağı mensupları olarak yerimizi daha serbest yetişen, özgürlüğüne düşkün, girişimcilik özellikleri kuvvetli Y kuşağına bıraktıkça startup, fintech gibi kavramları daha sık duymaya başladık. 2000 sonrası doğan Z neslini ise hiç sormayın onlar zaten dijital dünyanın içine doğduklarından dillerini anlayabilene aşk olsun.
“Startup” kavramı, ilk olarak silikon vadisinde ortaya çıkmış olmakla birlikte son yıllarda artan oranlı olarak dikkatimizi çekmeye başladı. Derslerimde gördüğüm kadarı ile gençlerimiz bu kavramı çok da bilmiyor. “Startup” kavramının maalesef literatürde de kabul gören bir tanımı bulunmuyor. Yurtdışında da literatüre bu anlamda katkı sağlayan girişimci ve akademisyen Steve Blank, startup’ı, “ölçeklenebilir ve tekrar edilebilir bir iş modeli bulmak için oluşturulan bir yapı” olarak tanımlıyor. Neil Blumental ise “Startup, çözümün belli, başarının ise garanti olmadığı bir cevabı bulmaya çalışan bir şirkettir” şeklinde tanımlıyor.
HANGİ GİRİŞİMLER, BEBEK TANIMINA GİRER?
Türkçe karşılığı oturmamış olmakla birlikte “Öz girişim” ifadesi ile anılan kavram için ben “Bebek Girişim”i kullanmayı tercih ediyorum. Bir bebek girişim daha ziyade başlangıç aşamasında olan henüz gelişmeye yeni başlamış gelecek vadeden şirketlere verilen bir isim olarak kullanılıyor. Bebek girişimler, yüksek başarısızlık oranına sahip olması nedeniyle, yatırımcılar seçim yaparken yalnızca iyi bir iş fikrine prim vermezler. Bununla beraber yüksek kazanç potansiyeli, ekibin deneyimi, fikrin orijinalliği, gerçekleştirilebilirliği, rakiplerin varlığı, başlangıç sermayesi ve çıkış stratejisi gibi unsurları da göz önünde bulundururlar. Başlangıçta tek bir girişimci veya bir girişimci grup tarafından özkaynak veya yabancı tohum sermaye (seed capital) ile kurulmuş olan bu işletmeler geleneksel küçük işletmelerden de (small business) bazı yönleri itibarı ile ayrılıyor. Bu nedenledir ki etrafımızda gördüğümüz restoran, kuruyemişçi, kuaför, dönerci gibi işletmeler bebek girişim sayılmıyor.
BEBEK GİRİŞİMLER, NASIL BAŞARILI OLUR?
Bir işletmenin bebek girişim sayılabilmesi için sahip olması gereken bazı özellikler şunlar:
Sonuncu maddede belirttiğim bebek girişim ekosistemi, yalnızca işletmeleri değil bunlarla birlikte girişimciler, danışmanlar, üniversiteler, fonlayıcı kuruluşlar ve hatta devlet gibi birbiri ile ilişki içerisinde olan tüm tarafları kapsayan bir yapı olarak karşımıza çıkıyor. Bu ekosistemi oluşturan kuruluşların fonksiyonlarının da farklı olması nedeniyle hepsi farklı alanlara odaklanarak ekosistemdeki bir ihtiyacı karşılıyor.
Türkiye’de devlet ve özel girişim tarafından tam anlamı ile dikkate alınmamış olan bu girişim türünün yasalar ve tamamlayıcı kurumlar (kuluçka merkezleri ve hızlandırıcılar) ile düzenlenerek gelişiminin teşvik edilmesi gerekiyor.
Bebek Girişim Ekosistemi
Kaynak:http://www.startupcommons.org/what-is-startup-ecosystem.html
DEVLET, BEBEEK GİRİŞİMLERİ DESTEKLEMELİ
Türkiye’de devlet ve özel girişim tarafından tam anlamı ile dikkate alınmamış olan bu girişim türünün yasalar ve tamamlayıcı kurumlar (kuluçka merkezleri ve hızlandırıcılar) ile düzenlenerek gelişiminin teşvik edilmesi gerekiyor. 2023 hedeflerinin yakalanabilmesi için %20’yi aşan genç işsizliğinin azaltılması, katma değerli ürün ve hizmet üretilmesi ve istihdam yaratacak girişim sayısının artırılabilmesi için bebek girişimlerin özellikle bilinçli yol göstericiler (mentor) ve finansal kaynaklar ile desteklenmesi hayati önem taşıyor. Teminata dayalı bir kredi sisteminden proje ve itibara dayalı sisteme geçişin önünü açmak üzere KOSGEB’in sağladığı alternatif destekler yanında KGF gibi teminat desteklerinin de kullanılabilmesi bebek girişim finansmanına ticari bankalar ve özellikle katılım bankaları tarafında yeni bir soluk getirecektir.
Doç. Dr. Mehmet Yazıcı
Esenyurt Üniversitesi ÖĞretim Üyesi
yazici@turcomoney.com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.