Yeni yatırımcıların kalıcı olması için neler yapılmalı?

Alper Nergiz

*Yeni gelen yatırımcıların Türkiye Sermaye Piyasalarında uzun vadeli ve kalıcı olabilmesi adına sektör paydaşlarının verebileceği en iyi hizmet yatırımcılara eğitim vermekten geçiyor.

*Yatırımcıları piyasada tutmak için vergi düzenlemeleri yapılabilir, müşterilerle iş ilişkisi tesis edilmesine yönelik dijital ortamda hesap açımına imkan getirilebilir, bu çerçevede müşteri tanıma kuralına ilişkin küresel piyasalarda ki uygulamalarının gözden geçirilmesi uygun olacaktır.

*Nasıl ev alırken ince eleyip sık dokuyarak her şeyine dikkat etmeye çalışılıyor ise, hisse senedi alırken de kısa, orta ve uzun vadeli olarak planlamalar yapılmalı. Karlılığı ve performansı iyi, fiyat kazanç oranı düşük şirketlerin hangi sürelerde kendini amorti edebileceği hesaplanabilir.

Son haftalarda pozitif performans gösteren Borsa İstanbul, faizlerin düşmesi ve hisse senedi piyasasında değerlemelerin daha yükselebileceği beklentisi ile pandemi sürecinde yaşadığı kayıplarını önemli ölçüde geri aldı.

Son aylarda borsada yerli bireysel yatırımcı sayısının ciddi olarak artmasıyla uzun yıllardır 1 milyon seviyesinde devam eden yatırımcı sayısı yaklaşık 7 ayda 1.5 milyon seviyesini geçti.

Bu durum yıllardır konuşulan, nasıl arttırılabileceği tartışılan, olması istenen ama bir türlü gerçekleşmeyen bir durumdu aslında. Üstelik bu durumun oluşması için aracı kurumlar özel bir pazarlama çabası da harcamadı, yeni yatırımcı tabanı, yatırımcıların düşen faizlerin de etkisiyle getiri arayışı çerçevesinde kendi talepleriyle oluştu. Bu durum sermaye piyasalarının tabana yayılması ve gelişimi için çok olumlu bir gelişme.

YERLİ YABANCI PAYI YÜZDE 50 ORANINDA DENGELENDİ

Tasarruf sahiplerinin risk ve getiri beklentileri çerçevesinde alternatif yatırım fırsatlarına ulaşmak için sermaye piyasalarını daha fazla kullanmaya başladıklarını da gösteriyor. Bu son gelişmeler ışığında yerli yabancı yatırımcı payının da yüzde 50 oranında dengelendiğini görüyoruz.

Yeni yatırımcıların hisse senedi piyasasına gelmesi sonrası son günlerde yapılan aşırı korumacı bazı yorum ve açıklamalar yeni yatırımcılara her ne kadar uyarı niteliği taşısa da asıl yapıcı eylemlerin Türkiye Sermaye Piyasaları tabanını kalıcı olarak genişletecek uygulamaların hayata geçirilmesi olduğuna inanıyoruz.

Yeni gelen yatırımcıların Türkiye Sermaye Piyasalarında uzun vadeli ve kalıcı olabilmesi adına sektör paydaşlarının verebileceği en iyi hizmet yatırımcılara eğitim vermekten geçiyor.

PORTFÖY ÇEŞİTLİLİĞİNİN ÖNEMİ ANLATILMALI

Yatırımcılara; orta ve uzun vadeli yatırım yapma konusunda bilinçlendirmeli, portföy çeşitliliğinin önemini anlatmalı ve yatırım kuruluşlarında çalışan lisanslı profesyonel kişilerden destek almanın önemini vurgulamalıyız. Bu şekilde aynı zamanda sermaye piyasalarındaki finansal okuryazarlığın ve güvenin de arttırılması sağlanabilir.

Yeni gelen yatırımcılara sermaye piyasası ve enstrümanlara ilişkin bilgileri iyi şekilde aktarılabilecek insan kaynağı ve organizasyonun temin edilmesi durumunda bu yatırımcıların piyasada kalıcı olması sağlanabilecektir.  Bütün bunlar içinde aracı kurumlarımızın daha güçlü olması, itibarlarının korunması, yatırım bankacılığının teşvik edilmesi ve daha hızlı gelişmesi gerekiyor.

Hisse senedi piyasasına yeni gelen yatırımcı hesapları ağırlıklı olarak banka aracı kurumları üzerinden açıldığını görüyoruz. Yeni yatırımcıların zamanla diğer aracı kurumlara dengeli olarak dağılarak, kalıcı hale gelmesini ve tasarrufların içindeki sermaye piyasaları oranının arttırılması sağlanabilecektir diye düşünüyorum.

Ayrıca fon piyasası, Vadeli işlemler Opsiyon Piyasası (VİOP) gibi daha az tanınan diğer türev enstrümanlarının da hem finansal risklere karşı korunmak yani hedge işlemleri için, hem de yatırım amaçlı olarak iyi anlatılmalı. Yeni yatırımcıların ilgisi sermaye piyasalarının geleceğine dair bizleri umutlandırıyor.

NASIL EV ALIRKEN İNCE ELEYİP SIK DOKUYOR İSEK…

Kredi faizlerinin de gerilemesi ile ev satışları da hız kesmeden devam ediyor. Nasıl ev alırken ince eleyip sık dokuyarak her şeyine dikkat etmeye çalışılıyor ise, örneğin kendini kaç yılda amorti edeceği kira gelir ile hesaplanmaya çalışılıyor ise, hisse senedi alırken de kısa, orta ve uzun vadeli olarak planlamalar yapılmalı. Örneğin karlılığı ve performansı iyi, fiyat kazanç oranı (F/K) düşük şirketlerin geçmiş temettü ödeme politikaları da değerlendirip tahmini olarak hangi sürelerde kendini amorti edebileceği hesaplanabilir.

Yine Borsa İstanbul’da şirketlerin her çeyrek dönemde üç ayda bir açıkladıkları bilançolara ilişkin olarak araştırma birimlerinin değerlendirmeleri yakından takip edilip seçilen hisse senetlerinin oranları buna göre arttırılıp azaltılabilir.

Son yıllarda teknolojinin ve dijitalleşmenin hızlı ilerleyişi, finansal piyasalardaki işlemlerin de elektronik ortamda yapılabilmesine olanak vermiştir.

Farklı ülkelerdeki yatırımcıların ülkemizdeki yatırım kuruluşlarınca oluşturulan şeffaf ve güvenli piyasaya kazandırılabilmesi ülkemizin sermaye piyasasına önemli katkı sağlayacaktır.

BAZI VERGİ DÜZENLEMELERİ YAPILABİLİR

Bu bağlamda, bazı vergi düzenlemeleri yapılabilir, müşterilerle iş ilişkisi tesis edilmesine yönelik dijital ortamda hesap açımına imkan getirilebilir, bu çerçevede müşteri tanıma kuralına ilişkin küresel piyasalarda ki uygulamalarının gözden geçirilmesi uygun olacaktır.

İSTANBUL FİNANS MERKEZİ TÜM DÜNYAYA HİZMET VEREBİLİR

Ayrıca yerli ve yabancı yatırımcılar ile oluşabilecek uyuşmazlıkların tahkim yoluyla yada bu konuda uzmanlaşmış mahkemeler ile hızlı şekilde sonuçlandırılması önem arz etmektedir.

İstanbul Finans Merkezi Projesi sermaye piyasalarımızın büyümesi ve derinleşmesi açısından önemli olduğu gibi daha etkin, güvenilir, rekabetçi, şeffaf, teknolojik açıdan daha güçlü, ağırlığı olan bir sermaye piyasasının oluşması ve aynı zamanda ekonomik büyümeye katkı sağlayarak ülkemizin bölgesinde lider tüm dünyaya hizmet verebilecek uluslararası bir finans merkezi konumuna kavuşacağına inanıyoruz.

Alper Nergiz

GCM Yatırım Genel Müdürü

nergiz@turcomoney.com