özellikle Avrupa‘daki kronik krize kısa sürede çözüm bulunamayacağı, sorunların uzun döneme yayılarak, tedavi edilme yoluna gidileceği görülüyor.
Avrupa’da ortaya çıkan krizden pozitif ayrışmakla birlikte Türkiye ekonomisinde büyüme oranlarında hissedilir bir yavaşlama görülüyor. Birinci çeyrekte yüzde 3.4, ikinci çeyrekte yüzde 3 büyüme ve üçüncü çeyrekte beklentilerin altında yüzde 1.6 büyüme çıkması yılsonu rakamının da tahminlerin altında (yüzde 3‘ün altında) olması ihtimalini güçlendiriyor. Her şeye rağmen Türkiye ekonomisi yılı büyüyerek kapatacak.
Yunan ekonomisi uzunca bir süre krizde yaşayacak Euro bölgesinde özellikle Akdeniz eksenli Yunanistan, İspanya, İtalya, Portekiz ve hatta Fransa gibi ülkelerde durgunluk verilere yansımışken sürpriz olmayacak şekilde Güney Kıbrıs’ın iflası gündeme düştü. özellikle Avrupa‘daki kriz kronik hale dönüşerek devam etmekle birlikte kısa sürede çözüm bulunamayacağı ve sorunların uzun döneme yayılarak, tedavi edilme yoluna gidileceği bu süreç içinde fiilen iflas etmiş ekonomilerin dahi bir şekilde yaşatılacağı görülüyor. özellikle Yunanistan gibi fiilen iflas etmiş bir ülkenin kurtarılmasıyla ilgili destek paketi 2016 yılına kadar uzatılmış durumda. Diğer bir ifadeyle Yunan ekonomisi uzunca bir süre daha kriz pozisyonunda yaşamaya devam edecek.
İMKB pozitif ayrışıyor Avrupa’yı taşıyan lokomotif ekonomi Almanya‘da sanayi üretiminde gerileme rakamlarının görülmesiyle bugüne kadar krizden nispeten az etkilendiği belirtilen en büyük ekonominin dahi etkilenmeye başladığı ortaya çıkıyor. önümüzdeki yılla ilgili olarak ekonomide son çeyrekte daralma ve kaynak girişindeki yavaşlamaya rağmen not artışı beklentisi ile birlikte piyasalarda hafif de olsa önceki dönemlere göre bir canlanma beklenebilir. özellikle Avrupa‘da ki krizin halen devam ediyor olması ve hatta çözüleceğine dair sinyaller görülmemekle birlikte Türkiye ekonomisinin büyümeye devam etmesi, İMKB‘nin diğer borsalara göre pozitif ayrışması, en büyük pazarımız olan Avrupa’daki krize rağmen ihracatın artıyor olması, orta vadeli programda yüzde 4 olarak hedeflenen büyüme rakamının yakalanabileceğini gösteriyor.
Cezbdici bir hikaye Türkiye’nin diğer ülkelere göre cezbedici hikâyesinin yanı sıra düşük kamu borcu, güçlü bankacılık sistemi, artan sanayi üretimi ve ihracatı yabancı yatırımları çekmeye devam edecek. Türkiye için bir diğer olumlu faktör demografik yapısı; yaş ortalaması 27 olan bir ülke hem iç pazarda tüketim açısından canlılık yarattığı gibi, çalışan ve tüketen bir toplum demektir. Bu bakımdan Avrupa ülkelerinden pozitif bir ayrışma gösteriyor.
Hedeflet tutar ama… İstihdam açısından olaya bakıldığında orta vadeli programda yüzde 8’ler civarı bir işsizlik oranı on görülüyor ve Avrupa’daki yüzde 25’lere varan oran düşünüldüğünde oldukça sağlıklı. Orta vadeli programda dikkat çeken bir diğer nokta cari açıktaki gerileme rakamı 2013 yılı için yine milli gelire oranı kritik sınır olan yüzde 6’nın üstünde yüzde 7 gözüküyor, fakat burada 2011 yılında milli gelire oranının yüzde 10’larda olduğunu düşünürsek gelinen nokta başarılı ve rahatlıkla tutturulabilecek gibi gözüküyor. Burada üzerinde önemle çalışılması gereken nokta Türkiye’nin cari açığının kronik biçimde enerji ithalatıyla aynı veya yakın rakamda seyretmesi. 2013 yılı için 59 milyar dolar enerji ithalatı öngörülürken, tahmin edilen cari açık tutarı da 60 milyar dolar civarı. Diğer bir ifadeyle Türkiye, enerjide dışa bağımlı olup net ithalatçı oldukça cari açık vermeye devam edecektir. Enerjide dışa bağımlılık azaldıkça, kademeli olarak cari açık gerileyecektir. Bu nedenle Türkiye‘de bol miktarda bulunan rüzgâr ve güneş enerjisi gibi alanlarda yapılacak yatırımlar teşvik edilmeli.
Enflasyon hedefi kolay Orta vadeli programda yüzde 5’ler civarı öngörülen enflasyon rakamı ise faizlerin rekor seviyelere gerilemesi ve hızlanan yabancı girişiyle artacak yatırımlarla ulaşılabilir bir oran olarak görülüyor.
Avrupa dışı pazarla önemli En büyük ticari ortağımız Avrupa‘da, yaşanan krize rağmen ihracat artısı devam ediyor. OVP de 2013 yılı için öngörülen ihracat rakamı 160 milyar dolara ulaşıyor. Burada dikkat çekilmesi gereken alternatif Avrupa dışı pazarların geliştirilmesi planlarının hayata geçmesidir.
İhracatta yüzde 6’lık artış İthalat açısından olaya bakıldığında yeni yıl için 253 milyar dolarlık bir rakam öngörülmüş… 2012‘ye göre yaklaşık yüzde 5’lik bir artışa karşılık, ihracatta yüzde 6’lık artış öngörülüyor. Büyük resme bakıldığında ihracattaki artış yaratılan değerle birlikte iç piyasayı da yeniden canlandırıcı etki yaratacaktır. Diğer taraftan faizlerdeki düşüş kredilere ve harcama tarafına yansıdığında ekonomide tekrar beklenen canlanma oluşacaktır.
Dr. Fatih ANIL
ORKA Group İcra Kurulu üyesi
anil@turcomoney.com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.