Dünya piyasalarında toparlanmaya yönelik sinyaller güçlenerek devam ediyor. Ancak halen Avrupa Birliği’nin geneli için güçlü bir iyileşmeden bahsedilemiyor. Almanya, Fransa ve özellikle Büyük Britanya ekonomileri ciddi bir iyileşme gösteriyor. Büyük ekonomilere ilişkin bu gelişmeler büyümekte olan ekonomiler için hem ciddi avantajlar, hem de bazı sorunlar taşıyor.
GLOBAL PİYASALARDA çİN RİSKİ
Dünya ekonomisinin itici gücü halen ABD olmasına rağmen çin, bölgesel ekonomik güç olmaktan ziyade belirleyici bir global ekonomi olma aşamasında. çin son 10 yıllık ortalamada yüzde 10 seviyesine yakın bir büyüme gösterdi. Ancak 2013 yılından itibaren çin’in yavaşlayan büyümesi alınan tedbirlere rağmen yüzde 7,5 civarlarında tutunuyor. çin’in büyümesindeki yavaşlama gerek çin’e hammadde ve gerekse ara mamul sağlayan dünyanın gelişmekte olan ülkelerini ve özellikle uzak Asya’daki ülkeleri olumsuz etkileyebilir. çin sadece az gelişmiş ülkeleri değil, aynı zamanda Almanya ve Japonya gibi teknoloji ihraç eden gelişmiş ülkeleri ve belki de daha direkt olarak ABD’yi yakından etkiliyor. O nedenle çin’de meydana gelecek ekonomik gelişmelerin de en az ABD kadar yakından izlenmesi gerekecek bir döneme giriyoruz.
ENFLASYON ARTIŞI DEVAM EDECEK
Merkez Bankası’nın zamanlaması tartışılsa dahi faiz artışı birçok kesim tarafından olumlu karşılandı ve piyasanın tepkisi de buna işaret etti. Ekonomik nedenleri olmakla birlikte Aralık ayından itibaren ortaya çıkan algı bozulması piyasalarda ciddi bir hareketliliğe yol açtı. Döviz kurlarında meydana gelen artış esasen beklenmekle birlikte hızlı olması piyasalarda endişeye yol açtı. Bununla beraber faizlerde meydana gelen artışın, kurdaki artışı frenlemesi hedeflendi. Bu hedefe şimdilik ulaşıldığı gözleniyor. Döviz kurlarındaki artışın orta ve uzun vadede faiz ayarlamaları ile kontrol altında tutulması mümkün olmayabilir. Enflasyon hesaplaması ile ilgili olarak kamuoyunda ciddi tartışmaların yapıldığı bir ortamda sokaktaki vatandaşın enflasyonu zaten iki hanelerde seyrediyor. özellikle kurlardaki yükseliş ve faiz artışları önümüzdeki dönemde üretim maliyetlerini ve nihai ürün fiyatlarını artıracak. Bu nedenle de enflasyonda hatırı sayılır artışları gözlememiz beklenebilir.
CARİ AçIK-YERLİ MALI İLİŞKİSİ
Türkiye gelişmekte olan ülkeler içerisinde çok uzun bir süre yüksek cari işlemler açığı veren nadir ülkelerden biri. Başka ülkelerin tasarrufları ile yatırımları finanse etmek geçici bir dönem için arızi bir tedbir olarak görülüyor. Ancak ülkemiz açısından bu durum kronik bir hal almış durumda. Bunun sürdürülebilirliği her zaman için özellikle de olumsuzlukların konuşulduğu ortamlarda gündeme gelmekte. ülkemizin bu yapısal sorununun çözülmesi için orta uzun vadeli ulusal planların yapılması gerekiyor. Cep telefonundan arabaya kadar her ürün bazında yerli malı kullanımının özendirilmesi ülke içinde yerli üretimin teşvik edilmesi ve kullanımının cazip hale getirilmesi için zaman geçirilmeden tedbirler alınmasında büyük yarar var. Bu ekonomik kalkınma modelinin büyük riskler taşıdığı çok yüksek olasılık olduğuna göre bu riskin ortadan kaldırılması, ya da azaltılması için risk yönetimi yapılması zorunlu. Aksi takdirde belli zaman aralıklarında meydana gelecek şoklar toplumsal olarak daha yıpratıcı ve hoyrat sonuçlara yol açabilir.
KOBİ’LER İçİN ZOR BİR YIL OLACAK
Kurlarda meydana gelen hızlı artış ve faizlerde beklenen yükseliş ekonomik olarak yönetilebilir olmakla beraber, yatırım iklimine yönelik ciddi endişelerin ortaya çıkması piyasa aktörleri açısından sürpriz oldu. Piyasalarda taşların yeniden yerine oturması kısa sürede mümkün olmayabilir. özellikle Mart ayında seçimlerin olması, global anlamda gelişmekte olan ülkelerin cazibesini yitirmeye başlaması ve ülkemizin kırılgan ülkeler içinde yer alması piyasadaki dalga boyunu etkileyebilecek faktörler olarak ortaya çıkıyor. ülkemizdeki KOBİ’lerin büyük çoğunluğunda sermaye açığı söz konusu. Bu sermaye açığı büyük oranda finans kesiminden–banka ve faktöring kuruluşları-sağlanıyor. Bu beklentiler ışığında finans kesiminin KOBİ’lere bakışı genel risk anlayışı çerçevesinde doğal olarak geçen yıllardaki gibi iyimser olamayacağından göreceli olarak sermaye ihtiyacı daha az karşılanacak. Bu durum KOBİ’ler için zor bir yılın başında olduğumuzu gösteriyor. Bunun için geçici nitelikte tedbirlerin şimdiden alınması olası negatif etkileri azaltması anlamında yararlı olabilir. (10.02.2014)
Finansal Bakış
Rafi Karagöl
JCR Eurosia Rating Başkan Vekili
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.