Teknoloji sektöründe çalışan insanların çok heyecanlandıran gelişmelerden birisi de NFT oldu. Nitekim NFT market hacmi, 2 milyar 367 milyon 872 bin 240 dolar seviyesinde. Bir teknoloji gelişip hayatımıza dahil oldukça, bağlantılı olduğu birçok farklı teknolojinin de gelecekten bize göz kırpmaya başlaması kaçınılmaz. Kripto dünyasına dahil olan insanların sayısının artması da NFT için aynı etkiyi yarattı.
Siz bir NFT satın aldığınızda sadece bir görseli değil ona ait “tapuyu” da satın alıyorsunuz. NFT’ler de tapu sistemi sayesinde “tüketiciye özel” hale geliyor. NFT’leri kripto paralarla alsanız da maddi olarak sabit bir değerleri yok. Hiçbir zaman borsada NFT’nin dolara karşı değeri düştü gibi bir şey duymayacağız. Çünkü tüm NFT’ler kendilerine özel bir değere sahip. Hepsi, “non-fundible”. Yerine başka bir şey koyamıyorsunuz.
Irmak Simya Dindar* yazdı
Yaşadığımız zaman; dilimizde, kültürümüzde izlerini bırakarak akıp gidiyor, istesek de istemesek de seçimlerimiz hayatımıza, hayatımızsa geleceğimize şekil veriyor. Dünya tarihine ait tek bir buluş, gerçekten kalıplaşmış düşüncelerimizi, alışkanlıklarımızı köklerinden değiştirebilir mi?
Yaşadığımız zamanın tarihteki diğer dönemlerden farklı olan bu yönü dilimize de yansımaya başladı. Son yıllarda dünya literatürüne bir kelime eklendi: “Tech-celeration”. Henüz Türkçede bir karşılığı yok ancak anlamı “yaşanan olaylarla birlikte teknolojik gelişmelerin ve onlara olan adaptasyonun artması” Buna verilen en yaygın örnek pandemi sürecinde hepimizin online platformlar üzerinden toplantı yapmaya başlamış, işleri ekranın bir ucundan diğerine kontrol edebilmiş olması. Peki her yeni gelişme diğer teknolojileri destekliyorsa bu hızlanmanın ivme kazanmaktan başka bir şansı kalıyor mu?
TEKNOLOJİ KÜRESELLEŞMEYİ KAÇINILMAZ HALE GETİRDİ
Artık insanlığın geçmişte deneyimlediklerinden çok farklı bir döneminin içerisindeyiz. Teknoloji, küreselleşmeyi kaçınılmaz bir hale getirdi. Dünyanın diğer ucunda olan bir olayı saniyeler içerisinde öğrenebiliyoruz. Gelişimin hızı sürekli ivme kazanıyor. Yaşadığımız dünyadan başka bir dünya doğurmaya başladık: “Sanal dünya”
Tarihte toplumlar, her zaman teknolojik gelişmeleri, bulunuşlarından bir süre sonra sindirebilmiştir. Bugün de şu ana kadar bahsettiğimiz kavramların çoğu günlük hayatta karşımıza sıklıkla çıkan kavramlar değil. Yine de Z kuşağından önce doğan herkes cep telefonları sayesinde bir teknolojik buluşun nereden nereye gelebileceğini çok çarpıcı bir şekilde gözlemleyebildi.
NFT PAZARININ HACMİ 2 MİLYAR DOLAR’I AŞTI
Teknoloji sektöründe çalışan insanların birçoğunu çok fazla heyecanlandıran gelişmelerden birisi de NFT oldu. Bu heyecana dair en büyük kanıt her geçen gün yükselen NFT market hacmi, 2 milyar 367 milyon 872 bin 240 dolar seviyesinde. Sayıyı okumaya bile üşenip geçtiniz değil mi? Bir teknoloji gelişip hayatımıza dahil oldukça, bağlantılı olduğu birçok farklı teknolojinin de gelecekten bize göz kırpmaya başlaması kaçınılmaz bir durum. Kripto dünyasına dahil olan insanların sayısının artması da NFT için aynı etkiyi yarattı.
NFT’Yİ SATIN ALDIĞINIZDA TAPUYU DA SATIN ALIYORSUNUZ
NFT’nin açılımı Non-Fungible Token, Türkçe çevirisi “Nitelikli Fikri Tapu” olarak yapılıyor. Bunu biraz açalım, çünkü NFT ile ilgili en çok sorulan sorulardan birisi, online platformda pazarlanmış bir eser nasıl tek bir şahsa ait olabilir sorusu. Aslında siz bir NFT satın aldığınızda sadece bir görseli değil ona ait “tapuyu” da satın alıyorsunuz. NFT’ler de bu tapu sistemi sayesinde “tüketiciye özel” bir hale geliyorlar. NFT’leri kripto paralarla alıyor olsanız da aslında maddi olarak sabit bir değerleri yok. Hiçbir zaman borsada NFT’nin dolara karşı değeri düştü gibi bir şey duymayacağız. Çünkü tüm NFT’ler kendilerine özel bir değere sahip, hepsi “non-fundible”. Yerine başka bir şey koyamıyorsunuz.
Leonardo Da Vinci “Mona Lisa” tablosunu 3 kez çizseydi ya da “Son Akşam Yemeği” tablosunu sadece Santa Maria Dele Grazie Kilisesi’nin değil bunun gibi diğer 3 kilisenin daha duvarlarına çizseydi, bu eserler bugün gördüğü değeri görebilirler miydi? Belki bir eser olarak hiçbir niteliklerini kaybetmeyeceklerdi. Ama Louvre’un Mona Lisa’yı korumak için aldığı güvenlik önemleri, bugünkü kadar güçlü olmayabilirdi, niceliklerini kaybedeceklerdi.
SANAT HEPİMİZE ULAŞIRSA NE OLUR?
Sanat eserleri hem kendi zamanlarını adlandırıp hem tüm zamanların içinden geçerek iz bırakırlar. Bu yüzden sanatçılardan daha uzun yaşarlar. İnsanların bir sanat eserini görmek için kilometrelerce yol aşmaları boşuna değil. Resimden anlayan herkesin ortak fikri; bir resmi iyi analiz etmenin en iyi yolu onu çıplak gözlerimizle görmektir. Bunun nedeni, kullanılan malzemelerden, eserin insanda yarattığı hisse kadar birçok etkene dayanıyor. NFT’ler bu noktada sanat dünyasına büyük bir değişim getiriyorlar. Sergi kavramı bitmese de belki de yeniden tanımlanıyor. Ülkemizde de NFT sergileri yapılmaya başladı. Bunun iyi örneklerinden birisi Blackdove’un yaptığı dijital sanat sergisi. Kanvaslar LED ekranlara dönüştü. Malzemesi yerine, bir animasyon olan eserin, akış süresini merak ediyoruz. Bu eserleri gözlemlememiz için, dünyanın başka bir yerinden onları taşımamız da şart değil. Gelecekte, bugün yaratılan bir NFT “Mona Lisa” kadar önem kazanırsa hem dünyanın her yerinde sergilenebilecek hem de tüketiciye özel yani “bir tane” olabilecek. Peki sanat hepimize ulaşırsa ne olur? İnsanlar kendilerini ifade etme ya da kendisinde var olanı keşfetme dertlerini her sınıftan insanla paylaşabilirlerse, dünya nasıl bir yere evrilir? Bu eserlerin herkese ulaşabilir olması, sanatın demokratikleşmesi umut verici.
METAVERSE’DE HERHANGİ BİR ŞEY YAPMA HAKKINI NFT’LER VERECEK
Her şey bununla da sınırlı değil. Şimdiden insanlar NFT’leri birçok alanda kullanmaya başladılar. Sanatçıların ve tasarımcıların yarattıkları bu eserlerM artık sadece bir iletişim aracı değil etkileşim aracı da olacak. Bazı etkinliklerin davetiyeleri NFT’ler olarak sunuluyor, sertifikaların yerini yavaş yavaş onlar alıyorlar. Dünyaca ünlü dijital insan Lil Miquela, yakın zamanda Web 3.0’a geçiş yapacağını açıkladı. Bu proje araştırdığınızda başta basit bir NFT projesi gibi gözükebilir ama çok daha fazlası. Yaratıcılarının Lil Miquela için tasarladığı dijital evde odalara giriş, etkinliklere katılım, aklınıza gelebilecek her şey satılan NFT’lerle olacak. Bir diğer örnek, Metaverse. Birgün Metaverse hepimizin hayatına girerse, tıpkı yazının başında belirtildiği gibi bu durum başka bir teknolojinin de hayatımıza girişini destekleyecek hatta kaçınılmaz bir hale getirecek. Size Metaverse’de herhangi bir şey yapma hakkını NFT’ler verecek.
Belki de yıllardır toplumun belli kesimlerinde sanata karşı oturmuş, “işlevsiz” olduğu yönündeki bakış açısı her anlamıyla yıkılacak. Pek çok fütürist gelecek mesleklerinde yaratıcılığın ön planda olacağı konusunda hemfikir. Belki de geleceğin doktorluğu, avukatlığı, ressamlık, müzisyenlik olacak.
*Irmak Simya Dindar
Fütüristler Derneği Üyesi
Tasarımcı
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.